Hafif sarsıntı nedeniyle uykumdan uyanmıştım. Chanyeol bana gülümseyerek bakıyordu bazen neden bu kadar güzel güldüğünü sorguluyordum kendimce. Gülüşü bana kötü olan her şeyi unutturuyordu çünkü.
"Geldik mi?"
"Hm hm, geldik."
Chanyeol'un yardımıyla uçaktan inmiştim. Annem önden yürüyordu. Tam anneme seslenecektim ki ani gelen mide bulantımla olduğum yer kalakaldım. Zaten uçaktan indiğimizden beri başım dönüyordu. Chanyeol'u hızlıca iterek etrafta ilk gördüğüm tuvalet levhasına koştum. Şanslıymışım ki çok uzakta değildi tuvalet. Tuhaf bakışların altında kabinlerden birine girip içimde zor tuttuğum her şeyi çıkarmaya başladım.
Çok geçmeden sırtımda bir el hissettim. Chanyeol olduğunu anlamam uzun sürmemişti.
Artık öğürmekten karnım ağrımaya başladığında yavaşça yerden kalktım. Chanyeol'un de yardımıyla elimi yüzümü yıkayıp dışarı çıktık. Annemi gördüğümde yüzündeki endişe çok belliydi. Yanıma gelip bana kısa ama samimi bir sarılma verdi. Ne olursa olsun bana kıyamayacağını biliyordum.
"İyi misin oğlum?"
"Merak etme anne. Alıştım artık bu kusmalara." dedim, gülümseyerek. Sonra yürümeye devam ettik. Havaalanından çıkınca arabanın önünde bekleyen babamı görmek beni huzurlu hissettirmişti. Babam da bizi görünce hemen gelmiş ve sarılmıştık. Bavullarımızı arabaya yerleştirip hepimiz arabaya bindik. Babamla Chanyeol sohbet ediyordu ama ne annem ne de ben bu sohbete girmiyorduk. Asıl evde olacaklar için kendimi hazırlıyordum ben.
***********************
"BAEK!"
Koşarak üzerime atlayan abimle gülmüştüm ve sarılışına karşılık verdim. Onu bu kadar özleyeceğimi tahmin etmezdim. Evimi bu kadar özleyeceğimi hiç tahmin etmezdim.
"Demek evleniyorsunuz! Benden önce evlenmene kızdım ama eğer Chanyeol ile evleneceksen benim için sorun yok."
Evet, abim ondan önce evlenmemi kesinlikle istemiyordu. Çünkü kötü bir tecrübe yaşamamdan çok korkuyordu. Ama ailemin Chanyeol ile olan yakınlığı hoşuma gidiyordu.
"Hadi eve girin. Daha konuşacaklarımız var." dedi annem. Herkes onu dinleyip birlikte içeri girdik. Abim ve Chanyeol valizlerimizi benim buradaki odama taşımışlardı. Nihayet herkes salonda buluşunca gergin bir ortam oluşmuştu. Aslında bunun tek sebebi annemdi. Ne diyeceğini merak ediyordum.
"Chanyeol ve Baekhyun evlenmeye karar vermişler."
"Bunu zaten söylemiştin hayatım. Çok beklediğim bir şey değildi ama mutlu olacağınızı biliyorum."
Annem derin bir iç çekti ve konuşmaya devam etti.
"Aslında başka bir şey daha var................ Baekhyun.......... Hamile."
"NE!"
Abimin ani tepkisi beni korkutuştu.
"Merak etmeyin. Evlenecekler zaten. Sadece... Sadece ufak bir hata yaptılar o kadar."
Babam tam konuşacakken Chanyeol atılmıştı. Ayağa kalktı ve ailemin önünde eğilerek konuşmaya başladı.
"Emin olun onlara çok iyi bakacağım. Sadece izin verin mutlu edeyim onları. Size söz veriyorum üzülmelerine asla izin vermeyeceğim."
Ben bile bu kadarını beklememiştim. Babamın gözü anlığına bana kaymıştı.
"Sana güveniyoruz Chanyeol. Ama biliyorsun ki durum çok da normal değil. Sadece... Onlara iyi bak."
Annemin gözleri dolmuştu. Chanyeol kafasını olumlu anlamda salladı. Babam da ona sıkıca sarıldı. Onun da duygulandığının farkındaydım.
Ardından ise akşam yemeğine kadar biraz sohbet etmiştik. Tabi bu sırada Chanyeol'un ailesine de haber vermiştik. Birkaç güne kalmaz onlar da burada olurdu. Düğünü burada yapacaktık sanırım. Chanyeol ünlü olduğu için çok fazla davetlisi olacaktı. Tabi bir de medya vardı. Chanyeol rahatsız olmamı istemediği için düğüne sadece birkaç tanıdığı çağıracağını söylemişti. Aslında bakarsak şu an mutluydum.
Soframızda şu an altı kişi vardı. Altıncı kişi bebeğimdi. Onu artık hissetmek istiyordum. Çünkü onun da benim hissettiğim sonsuz huzuru hissetmesini istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Miraculous Sky - Chanbaek - Mpreg
Fanfiction"Sen bile bilemezsin gülüşün bende kaç bahar eder." Baekhyun bir gece yüzünü bile hatırlamadığı biriyle yatar ve hamile kalır. Ne yapacağını bilemeyerek en yakın arkadaşı olan Chanyeol'a sığınır. Chanyeol sayesinde bebeği kabullenir. Sonrasında ise...