The Miraculous Sky - Chanbaek - Mpreg

Savaş

Chanyeol

Bin kat daha ağırlaşan göz kapaklarımı açabilmiştim nihayet. Bunun için baya bir çaba sarf etmiştim. Başım çok ağrıyordu. Büyük ihtimal makinelerden çıkan kulak tırmalayıcı ses beynime daha da baskı yapıyordu sanki.

Yüzümdeki solunum cihazına rağmen zorlukla kafamı yan tarafa çevirebilmiştim. Bir hemşire bana gülümseyerek bakıyordu.

"Uyanmanıza sevindik Bay Park. Doktor birazdan kontrole gelecektir."

Ona cevap verecek gücüm yoktu. Gözümü bile zor kırpıyordum. Başım öyle bir ağrıyordu ki ağrıdan kafamı duvara vurmak geliyordu içimden. Ancak bunu yapabilecek ne bir durumum ne de halim vardı. Hiç bir şey hatırlamıyordum. Buraya nasıl geldim, kimle? Ne oldu? 

Kendimi tekrar uykuya bırakmaktan başka çarem kalmamıştı.

*************************

"Bay Park?"

...

"Bay Park?"

...

Başımda konuşan doktorun sesiyle birlikte zar zor açtım gözlerimi. Hatırlıyordum. Bize en son ne olduğunu hatırlıyordum ve şu an tek merak ettiğim eşim ve minik fasulyemizdi.

"B-baek..."

"Eşiniz hakkında size bilgilendirme yapılacaktır. Uyandığınız için normal odaya alındınız. İzin verirseniz sizi muayene etmem gerek. Kazada başınıza darbe almıştınız. Buraya geldiğinizde beyin kanamanız vardı. Neyse ki ameliyatınız başarılı geçti. Lütfen ışığı takip etmeye çalışın gözlerinizle."

Baek'in yanına gitmek istiyordum. Bu yüzden olabildiğince hızlı doktorun talimatlarını uyguladım.

"Şu an için gayet iyisiniz Bay Park. Bir dahaki muayenede görüşürüz."

Çıkan doktorun ardından serumumla ilgilenen hemşireye baktım.

"E-eşim, o n-nerede?"

Orta yaşlarda kadın ilgiyle bana dönmüştü. Ama yüzünde uyandığımda gördüğüm gibi bir gülümseme yoktu. Daha çok buruk bir gülümsemeydi bu. İçime düşen şüphe tohumları gözyaşlarıma engel olamamıştı. Onlara bir şey olmuş olma düşüncesi beni kahrederdi. Hem de benim yüzümden.

"Hastaneye getirildiğinizde ikinizin de durumu çok ağırdı. Hemen ameliyata alındınız. Ancak eşinizin ameliyatı hala sürüyor ne yazık ki. Hamile olduğu için her türlü habere kendinizi hazırlamalısınız Bay Park."

Kulağım çınlıyordu resmen.

"her türlü habere kendinizi hazırlamalısınız" Onlara bir şey olursa ben dayanamazdım ki... Gitmeye hazırlanan hemşirenin kolunu tuttum.