KALP 18. BÖLÜM (DÜZENLENDİ)

439 30 8
                                    

LÜTFEN LÜTFEN YORUM ATIN VE LÜTFEN OKUYAN GÜZEL İNSANLAR BEĞENİ BOTONCUĞUNU UNUTMAYIN! KEYİFLİ OKUMALAR!

KALBİN İKİ RENGİ 18 BÖLÜM

Gül kendini öyle sıcak hissediyordu ki sanki bir soba tarafından sarıp sarmalanmış gibiydi. Burnuna değen bir şey yüzünden de sürekli huylanıyordu. Uykuyla uyanıklık arasındaki o ince çizgide algıları yavaş yavaş yerine gelirken ellerini sert kaslı sobaya dayayarak doğrulmaya çalıştı. Gözleri Poyraz'ın sinsi yeşilleriyle karşılaşırken adam başını tekrar göğsüne bastırıp "Henüz uyanmak için çok erken ufaklık." diye homurdanarak güçlü kollarıyla Gül'ü biraz daha sarmaladı.

Gül, "Of olmaz ama Poyraz! Ya ben sana bana dokunma diyorum. Sen kene gibi yapışıyorsun!" diye cırlayarak tekrar kalkmaya çalıştı.

"Gül bir durumumuza bak. Kim kimin üstünde? Kim kime kene gibi yapışmış acaba?"

Gül pozisyonlarına bakıp Poyraz'ın yattığı andaki halinden bir santim yer değiştirmediğinin farkına vardığında utançla başını adamın göğsüne gömdü.

Nefesi Poyraz'ın boyunu yalayıp geçerken, "Bu tamamen senin suçun..." diyerek şikayetini dile getirdi. "Beni kendi tarafıma yitmeliydin! "

"Tabi ya! Sen beni bir koala gibi sarmışken bunu yapmak da kolay oluyordu sanki! Ayrıca ben bu durumdan gayet memnunum."

Başını kaldırıp isyanla adama bakan Gül onun geri adım atmayacak olan keskin ifadesi üzerine sinirle adamın sağ göğsünü ısırdı. Bunun üzerine Poyraz'dan hırlama ve inleme arası bir ses çıkınca merakla onun gerilen yüz ifadesine baktı.

Adamın ateş gibi için için yanan gözleri üzerine gözlerini irice açarak masumca dudaklarını büktü.

Poyraz, "Küçüğüm şu yaptığın var ya ikimiz için de çok ama çok tehlikeli." diye uyardı. "Senin şuan ki durumuna bir gram yardımcı olmadığın gibi beni daha da kışkırtıyor!" Sonra sesinin tonu boğuklaşarak ekledi. "Sadece beni kışkırtsa iyi de..."

Gül'ün başını tekrar kendine gömerek "Şimdi uyu ufaklık. Ben uyumaktan çok daha ilginç aktiviteler bulmadan ve kendime engel olabiliyorken uyu!"

Onun kalbinin ritmiyle yeniden uykuya dalan Gül'ün son düşüncesi mesafeyi kalkınca koyması gerektiği oldu. Onu sarmalayan bu sıcaklıktan şimdi ayrılmak için kendine mantıklı bir gerekçe bulamamıştı. Bulmak ta istemişti. Uyanınca tüm suçu onu, bu konumda tutmak isteyen Poyraz'a atabilirdi. Atacaktı da zaten...

Poyraz kollarında uykuya dalan genç kıza gülümseyerek saçlarını özenle güzel yüzünden çekti.

Dün gece uykuya daldığı anda yine kabusları üzerine birer birer hücum etmiş kendini geçmişin karanlık çukurlarında hayatı için savaşırken bulmuştu ama Gül sanki ruhunda kopan fırtınadan haberdar olmuş gibi tertemiz elleriyle ona sarılmış nefesiyle onu arındırmıştı. Poyraz ondan sonra sırf içinde uyanan bu duyguyla karısını izleyerek geceyi kendine dost ilan etmişti. İlk defa saatler güne değil geceye doğru aksın istemişti. Güneş göğü kızıla boyarken kalbi de acıyla burulmuş, zamanı tutamayan gücüne de lanet etmişti. Onun bu savunmasız güven dolu hali adama huzur bahşetmiş, ruhu hafiflemişti.

Kendi parmağındaki yüzüğe bakarak bedenine sahip olamamanın verdiği hayal kırıklığıyla titredi. Zaten dün ki hayvanlığından sonra Gül'ün ona nasıl bakabildiğini bile anlayamıyordu ya neyse! Karısının dudaklarının yakıcı etkisiyle kalbi hızlanırken kendine ihanet eden hislerine bir kez daha küfretti. Lanet olsun genç kızın saçından gelen limon kokusu da adamın kontrolüne her nefeste bir darbe indiriyordu. Ama tabi ki Poyraz'ın bunu kendi lehine çevirmek için çok iyi bir planı vardı. İsteyip de alamamak, kendinden önce başka birinin iyiliğini düşünmek ne zor ne meşakkatli bir durumdu. Son bir haftanın yorgunluğuyla gözlerini huzura kapatırken suratında bir gülümseme olduğunun da fakında değildi.

KALBİN İKİ RENGİ(DÜZENLENDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin