KALP 20. BÖLÜM 1. PART(DÜZENLENDİ)

378 32 6
                                    

MERT VE PERİ ÖZEL BÖLÜM. BU İKİLİ HAKKINDAKİ YORUMLARI BEKLİYORUM. KEYİFLİ OKUMALAR!

KALBİN İKİ RENGİ 20. BÖLÜM 1. PART

Peri'nin bedeni yaşadığı yakınlık nedeniyle bir kelebeğin kanatları gibi büyülenmişçesine titriyordu. Aslında genç kadının ruhunda depremler oluyordu. Büyük yıkıcı, sarsıcı, göz kamaştırıcı depremler... Damarlarında kan değil kızgın kor dolaşıyordu. Tek bir dokunuş, tek bir nefes nasılda cayır cayır yakıyordu tenini. Kalbi şaha kalkmış heyecanla güm güm atarken karar vermek için sadece bir saniyesinin olduğunun bilincinde fısıldadı. "Eğer beni öpecek olursan..."

"Ne yaparsın sarı cadı? Yoksa ayaklarını yerden keseceğim diye mi korkuyorsun?"

"Sen mi benim ayaklarımı yerden keseceksin? Hah güleyim bari!"

Mert kendinden emin tonda, "Elbette ben yapacağım!" diye homurdandı.

"Sen yapamasın ama ben yaparım." diye itiraz etti Peri. "Durumu mutlaka eşitlerim."

Adamın sesi tehlikeli bir tona bürünürken, "O zaman ne yapacaksın sarı cadı? diye yineledi sorusunu. "Beni engellemek için yapabileceğin hiçbir şey yok. Bak burada arkasına saklanacağın bir Salim de yok!"

Peri son kozunu öne sürerken sesinin titremesini önlemeye çalıştı. "Karşılığında yarın karşıma çıkan başka bir adamı öperim!"

Mert başını hafifçe yana eğdi. Aralarındaki kısacık mesafe Peri'nin aklını başından alırken adam mümkünmüş gibi Peri'yi daha da yakınına çekti. Bedenlerinin arasında tek santim bile boşluk kalmamışken, "Peki bu niye benim umurumda olsun ki sarı cadı?" diye soran adama kınayarak, biraz da hayal kırıklığıyla baktı. Madem bu oyunu oynayacaklardı Peri de en ala oyuncu olurdu o zaman. Adama tek kaşını kaldırarak meydan okudu.

"Bilmiyorum Mert Yılmaz. Bu tamamen senin kararın. Belki de gerçekten umurunda değilimdir. Hadi bana; beni ne kadar az önemsediğini göster de ikimizde anlayalım. Senin de dediğin gibi tam olarak avuçlarının içindeyim."

İçinden ise "Yapma!" diye isyan ediyordu. "Yaparsan ikimiz diye bir şey asla olmayacak. Yapma ki kadife gözlüm; kalbimi bir sana emanet edeyim. Şimdi değil belki ama çok sonra yine sana sığınabileyim."

Gerçek düşüncelerine inat kollarını kaldırıp Mert'in boynuna doladı. Adamın kahverengi gözleri öfkeyle için için yanarken dudaklarına sokulup fısıldadı. "Niye duruyorsun ki? Göstersene beni hiç umursamadığını..."

"İşte sana fırsat. Benden intikam almak için mükemmel bir yol! Ya da beni başka bir adamın kollarına atmak için..."

Mert'in suratı da bedeni kadar gergindi. Belini çevreleyen elleri Peri'yi canını acıtacak kadar sıkıyordu. İfadesi birinin ölümünü planlıyormuş gibi kap kara kesilmişti.

Peri'yi sertçe kendinden uzaklaştırarak sinirle saçını geriye doru çekti.

"Sen; küçük cadı tam bir belasın! Ama ben senin oyuncağın değilim. Olamayacağım da! Bunu o kurnaz aklından derhal çıkaracaksın. Artık o küçük kumpaslarını da başkalarına kur!" diyerek anahtarı çevirip asansörün çalışmasını sağladı.

Peri yaptığı şey için birazcık pişmanlık duysa da geri adım atmadı. Genç kadın böyleydi. Her zaman kendi sınavları, kendine göre insanları analiz etme yöntemleri vardı. Mert ya Peri'nin bu hallerine ayak uydurup hayatında olacaktı ya da hayatından sonsuza kadar çıkacaktı. İkisi için üçüncü bir alternatif yoktu.

KALBİN İKİ RENGİ(DÜZENLENDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin