KALP FİNAL (1. PART)(DÜZENLENDİ)

191 19 10
                                    



KALBİN İKİ RENGİ FİNAL PART 1

1 HAFTA ÖNCE OLAY GÜNÜ

Malik ölmüştü. Tüm hayatını cehenneme çeviren, Poyraz'dan masumiyetini, duygularını alıp onu bir hissizlik duvarına çeviren adam artık yoktu. Ama ölürken bile Poyraz'ı tam bir idam kapanının ve kazanılması nerdeyse imkansız bir savaşın içinde bırakmıştı. Poyraz artık sürekli mücadele etmekten çok yorulmaya başlıyordu. Aldığı her nefes ona tonlarca ağırlıkta geliyordu. Ailesinden vazgeçiyor, onları bu dünyada yalnız bırakıyor olmak ise delip geçiyordu tüm benliğini. Yine de yapması gereken belliydi.

Poyraz'ın tüm karmaşası, isyanı ailesini kurtarma umudunun altında ezilip paramparça oldu. Bu gece olacak olan her şeyin sorumlusu değilse bile nedeni kendisiydi. Malik'i çok uzun zaman önce öldürebilseydi hiçbir şey bu noktaya gelmeyecekti ama nihayetinde gelmişti şimdi ise görünürde tek bir yol vardı.

Onu dinlediklerini bildiği için dostlarına hitaben "Sakin olun..." dedi. Oradaki karmaşayı bildiğinden, "Burası patladığında ilk yapacağınız şey onları otelin dışına çıkarmak olmalı. Hiçbiriniz onların güvenliğini sağlamadan buraya yaklaşmamalısınız." dedi.

Gözlerinin önü bulanıklaşınca görüşünü geri getirmek için başını iki yana salladı. Zehir hızla tüm vücuduna yayılıyordu. "Ben en az bir saat daha zehre dayanırım ayrıca patlama anında dış kapının oraya yaklaşmam en iyi çözüm olsa da bu beni öldürür."

Onlara söylediklerine rağmen Poyraz o kadar zamanının olmadığını da biliyordu. Vücudunun bir bölümü uyuşmaya başlamış, hissizlik ayaklarından bacaklarına doğru yavaş yavaş ilerliyordu.

"Ben 10 dakika sonra oteldeki bombaları imha etmiş olurum. Ondan sonra çok ama çok hızlı hareket etmeniz lazım. Malik'e güvenemeyiz ilk önceliğimiz Gül'ü ve diğerlerini oradan sessizce çıkarmak olmalı. Siz zaten bunun planını yapmışsınızdır." Dostlarının tecrübesine ve kriz yönetimindeki yeteneklerine güveniyordu. Zaten Emir Mirza durumun bu yönde ilerleyeceğini bildiğinden gerekli tedbirleri almıştı.

Saatine baktı Poyraz; zamanı azalıyordu; Malik'in incelikli planı ona çok fazla çıkış yolu sağlamasa da aklından geçen birkaç şey vardı. Bu planların hepsi; bir çok kusur ve olasılık içeriyordu ama belki küçük bir şansla ve zekasıyla bu durumu alt edebilirdi.

Nefes almakta zorluk çektiğini, kalp atışlarının çok fazla hızlandığını fark edince işkence aletlerinin bulunduğu dolaba doğru yalpalayan adımlarla yürüdü.

Malik bunu düşünmemiş olabilir miydi gerçekten? Poyraz kurtulabilir miydi? Yine de bunun için tam bir mucizeye ihtiyacı vardı.

"Emir!" dedi. "Malik'in her zaman yer altında da bir mahzeni vardır." Küçük bir çocukken en çok bundan nefret ederdi Poyraz. Malik'in en büyük işkencesi Poyraz'ı oraya hapsedip diğerlerine yaptığı şeyleri dinletmekti. Orada, karanlıkta saatlerce kalmak aklını bulandırır, çaresizliği onu zayıf kılardı ama şimdi belki de kurtuluşu bu olacaktı. "İnsanları tuttuğu küçük bir oda ama beni oradan çabuk çıkarmalısınız. Patlamadan sonra çok zamanım olmayacak!"

Elinde sıkıca tuttuğu eski tip telefona bakarken tüm hislerinden arınmış korkuyu ve tereddüttü aklının en kuytu köşelerine itmişti. Zihni berrak, düşünceleri sağlamdı. Ama buna çok fazla güvenemezdi; zehir sadece vücuduna değil zihnine de oyunlar oynayacaktı muhtemelen.

Tuşlara dokunurken aklı geçmişe, önemli olaylara ve Malik'in ölürken ona verdiği bilgilere kaydı. Bu yüzden ilk denemesinde annesinin ölüm yıldönümü kullandı. Sonrakinde ise onun doğum gününü ama ikisi de başarısız olmuştu. Malik'in sözlerini hatırlarken onun canını en çok yakanın babasıyla annesinin evlendikleri gün olduğunu fark etmişti. O da olmazsa geriye son bir şey kalıyordu.

KALBİN İKİ RENGİ(DÜZENLENDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin