KALP 5. BÖLÜM(DÜZENLENDİ)

469 29 2
                                    

KALBİN İKİ RENGİ 5. BÖLÜM

"Kızım kalksana yataktan. Saat kaç oldu haberin var mı? Geç kalacağız okula."

Gül yorganını iyice kafasına çekti. "Git başımdan Peri! Sana da, okulunda başlatma. Ölüyorum uykusuzluktan."

Peri boğuk kıkırtılarını yorganın altından doyuyordu. "Şu anda bir tarih yazıyoruz bebeğim." Sesindeki neşe yapış yapış şeker kıvamındaydı. Genellikle yataktan kalkamayan Peri olduğu için Gül onun bunu kendi lehine kullanacağını biliyordu. "Yıllardır sana bunu yapmak istiyordum. İçimde kalmıştı vallahi. Nasıl hissettiğimi anlamışsındır artık."

Gül'se Peri delisinin duymamak için bu sefer başını yastığının altına sakladı ama bu boşuna bir cabaydı. Peri o karga sesiyle şarkı söylemeye başlamıştı bile.

"Şekerli misin vay vay!

Kaymaklı mısın vay vay!

Entarisi ala benziyor

Şeftalisi bala benziyor

Şekerli misin vay vay!

Kaymaklı mısın vay vay..."

Gül bu işkenceye daha fazla dayanamayacağını anlayınca yorganı üstünden hızla attı. Bacaklarını yataktan sarkıtıp oturur pozisyona geldiğinde gözlerini bile açamıyordu. Başını ellerinin arasına alarak resmen bir kedi gibi tısladı.

"Kes artık! Cırtlak cırtlak ne bağırıyorsun? Kalktım, Allah bana da seni alana da sabır versin."

Peri tek omuzunu arsızca silkerken bir yandan da ayağıyla Gül'ün bacağını dürtüyordu. "Halt etmişsin sen tatlım. Beni alan bir kere dünyanın en şanslı adamı olacak, tıpkı senin dünyanın en şanslı arkadaşı olman gibi."

Gül tek gözünü açabilince biraz rahatladı. Tutkalla yapışmışlardı mübarekler sanki.

"Tabi tabi canım. Sen öyle diyorsan kesin öyledir. Gerçekten de toprağı kurumuş bir çiçek kadar şanslıyım. Yani öyleyiz."

Peri tabi ki tüm zekiliğiyle ona sokulan lafı anlamıştı.

"Kızım beni sinirlendirme bak. Uyurken saçını kesiveririm." Bu arada eliyle makas işareti yapıyordu. Gül'ün bakışlarını fark edince en pis gülümsemesini sergiledi resmen. "Ne? Yapmadığım şey sanki." Yüzündeki gülümseme daha da büyürken, "Benimle öyle söylediklerim tam tersini kast ediyorum ses tonuyla konuşmana da ayrıca bayılıyorum bebeğim. Hem senin on buçukta dersin yok mu?"

Gül Peri'yle didişmektense bıkkın ve yenilmiş bir nefes koyuverdi.

"Hımmm. Kahretsin ki evet. Geç mi kalmışım. Saati kurmuştum hâlbuki." Kafası karışmış gibi sordu. "Saat kaç Peri?"

Peri ise bir süre düşünüyormuş gibi yapıp kelimeleri uzatarak, "Altı buçuk" dedi. Bu arada geri geri kapıya doğru yürüyordu.

Derin derin nefes alan Gül sesini sakin tutmaya özen göstererek konuştu.

"O zaman ne bok yemeye sabahın köründe kaldırıyorsun beni? Yataktan kalkar kalkmaz; Ay ben bu kıza biraz işkence mi edeyim dedin?"

"Sana işkence de bana değil mi? Benim dersim 9 da. Ben kalkıyorsam sende kalkacaksın. Arkadaş dediğin böyle zor günler içindir."

Gül yataktan yavaş hareketlerle kalkarken, "Evet canım. Arkadaşlığın tanımı da bu zaten." dedi.

Peri niyetini anlamış gibi kapıdan çıkarken resmen depar attı. Bir yandan da söyleniyordu. "Aman be! İyilik de yaramıyor. Ben diyorum arkadaşım geç kalmasın kaldırayım can paremi. Şöyle okula gitmeden süslenip püslenecek uzunca zamanı olsun. Onun yaptığına bak. İyilik yap denize at diye boşa dememişler!"

KALBİN İKİ RENGİ(DÜZENLENDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin