KALP 4. BÖLÜM(DÜZENLENDİ)

466 26 0
                                    

KALBİN İKİ RENGİ 4.BÖLÜM

Poyraz, oğlu ve genç kızın vedalaşmasını pencereden izliyordu. Bu kız gerçekten de Akın'a şefkat ve sevgiyle yaklaşıyordu. Poyraz gibi bir adamın bu durumu anlaması mümkün değildi.

Onların ki; beklentisiz koşulsuz çıkarsız bir bağa benziyordu. Poyraz ise diğer insanlarla ve Akın'dan başka çocuklarla hiçbir kişisel bağ kurmazdı. Zaten yanına yaklaştığı, konuştuğu tek çocuk da oğluydu. Başka birinin çocuğuna dokunduğunu şefkat ve ilgi beslediğini hatırlamıyordu. Böyle bir empati yeteneğinden yoksundu. Bu kız, kendisinin olmayan bir çocuğa nasıl sevgiyle bakabilir, şefkatle dokunabilirdi ki? Belki sadece kadınların şu duygusal saçmalıklarından biridir, diye düşündü. Bu duruma, bir anlam yüklemesini gerek yoktu. Biraz sonra kız arkasını dönüp gidecek hayatlarında sonsuza kadar çıkacaktı. Onu bir daha asla görmek istemiyordu Poyraz.

Sarılmalar, kucaklaşmalar, öpücükler... Tiksintiyle "Ne melodram ama." diye geçirdi içinden. "Bu küçük kız gerçekten de bu kadar iyi bir oyuncu olabilir mi?" diye düşünmeden edemiyordu kurnazlıkla bilenmiş aklı. "Dikkatli ol." diye haykırıyordu hazırlıklı olmayı seven mantığı. "Tehlikeli." diyordu bütün benliğiyle hisleri. "Bu kıza yakın olmak çok tehlikeliydi. Tek bir dokunuş içindeki tüm ilkel hisleri uyandırmış, onu kontrolünü kaybetme noktasına kadar getirmişti. O an tek istediği; o lanet duvarda ona sahip olmak, onu işaretlemekti. Kanını bu kadar kaynatan, öfkesini bu kadar harlayan biriyle daha önce hiç tanışmamıştı Poyraz.

Babasının sözleri geldi aklına. 18 yaşındaydı o zamanlar. "Kadınlar sadece yatağını süslemeli, senin için değerli olmamalı. Onlar sadece birer araç, tıpkı annen gibi. Hiçbiri vazgeçilmez olmamalı senin için... Bir kadını senden alacaklarıyla değil sana verecekleriyle değerlendir. Sende zamanı gelince çocuklarının annesini seçeceksin. Asla arzuladığın, kanını kaynatan birini seçme. Onları sadece yatağına al, hayatına değil. Öyleleri tehlikelidir, seni zayıflatırlar. Zayıf olmak ise kaybetmektir."

Bu hatırayı tetikleyen etken; bu genç, şımarık, dik başlı küçük dişiydi. İşte bu yüzden içinde tehlike çanları çalmış, onu uyarmıştı ya. Daha onu ilk gördüğü anda aralarına mesafe koyması gerektiğini böyle anlamıştı. Yaptığı her şey, söylediği her söz onu kışkırtmak için bilinçli bir şekilde yapılmıştı ama kendisinin de ona bu kadar hiddetli bir öfkeyle karşılık verebileceğini tahmin etmemişti Poyraz. En çok da bu duruma şaşıyordu ya zaten. O her zaman iyi bir satranç oyuncusu olmuştu. Rakibinin on hamle sonrasında ne yapacağını kestirirdi. Genç kadının da yapacaklarını kestirmişti. Onu analiz etmiş, gururunun zayıf noktası olduğunu bulmuş. Tüm parasını o karta yatırmıştı. İşe de yaramıştı hani. Onun öfkesini tüm bedeninde hissetmişti. Ateş olmuştu, onu yakmıştı genç kız.

Kendiyle dalga geçercesine soran iç sesi daha fazla sinirlenmesine neden oluyordu. "Kendi tepkilerin ne olacak onu da tahmin edebildi mi senin şu süper zeki çok katmanlı beynin?" diyordu dalga geçer gibi.

"Kontrolün nerde Poyraz Karaman?"

Lanet olsun ki! İlk defa kendi tepkilerini kontrol edememişti. Oysa kendini çok iyi tanır zayıflıklarını zaaflarını çok iyi bilirdi Poyraz. Eğer kişi zayıflığını bilir ve kabullenirse onu avantaja çevirip en büyük gücü bile yapabilirdi.

Ona kendini sorgulatanın bu küçük arsız kız olması Poyraz'ı şaşırtıyordu. Aslında ona kendi öfkesini sorgulatan, içindeki eksikliği hissettiren şu gece kadar karanlık hüzünlü gözlerdi. İşte tam o anda o lanetli gözlerden iki damla yaş süzüldü ve kalbi olacak o buz dağına çarptı. Yüreğindeki küçücük, ufacık, varlığını bile bilmediği bir yeri yaktı tuzuyla. "Git" dedi içinden kıza. "Git artık yoksa gitmene asla izin vermeyeceğim. Işığını kendi karanlığımda boğacağım. Söndüreceğim fener gibi her yeri aydınlatan yüreğini."

KALBİN İKİ RENGİ(DÜZENLENDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin