Bar || 20

4.9K 457 186
                                    



"Woah, Park Jimin. Cidden şaşırtıyosun beni. " Taehyung şaşırmasına rağmen yine de yüzünde oluşan sırıtışını engelleyemeyerek bana bakıyordu. Ona dün gece konuştuğum çocuğu anlatmıştım, Yoongi kısımlarını atlayarak. Çünkü onu anlatsam ikimizin arasını yapmak için herkesle plan kurmaya başlayacağını biliyordum.

"Abartma hadi. Takımını kur. " Dedim yüzümdeki gülüşü silemeyerek sahaya geçerken. Günümüz bomboş geçtiğinden voleybol maçı yapmaya karar vermiştik. Basketbol takımından birkaç kişi bize katılacaktı, böylelikle tam bi takım kurabilecektik.

"Kook'u aldım." Tae, minik sırıtışıyla sevgilisini yanına çektiğinde gözlerimi ister istemez devirmiş, Hobi hyungu yanıma almıştım. Ayrılmaz ikili olmuşlardı artık. Kişiler bitene kadar seçim yapmamızdan sonra her iki takımda da eksik olduğunu fark ettik.

"Başka katılan yok mu ya? Eksik kaldık." Dedi Jungkook çaresizce etrafa bakınırken. Yakınlarımızda ise bir sürü yabancı insan dışında kimse yoktu.

"Ah durun.." Seokjin hyung koşarak yanımızdan ayrılırken geriye peşinde birini sürükleyerek gelmişti.

Min Yoongi.

"Tae'nin takımına geç. " Demişti elleri arasında kalan minik bedeni iteklerken.

"Oynamak istemiyorum ama hyung!" Yoongi mızıkçı bir çocuk gibi karşısında ki adama ağlarken Seokjin hyung sert bakışlarıyla onu anında susturmuştu. "Sana seçenek sunduğumu hatırlamıyorum."

Lanet olsun fazla tatlıydı.

"Biz kimi bulucağız?"

"Bende katılabilir miyim Jimin?" Duyduğum sesle arkamı döndüğümde, dün akşam ki çocukla karşılaşmıştım, Tee Soo . Onunla tekrardan görüşebileceğimi düşünmediğimden merakla ona bakarken, "Oynamayı biliyor musun?" Namjoon hyungun sorusunu duydum, tek kaşı havaya kalkmış tüm ciddiyeti ile ona bakıyordu. Takımlarımız dışında birini almamaya karar verdiğimizden tanımadığı birinin bu sorusuna karşı kendi çapında katı biriymiş gibi gözükmeye çalışıyordu büyük ihtimalle.

"Ana dalım basketbol ama..birazcık biliyorum. Halledebilirim."

"Başka birini almayacağımızı söylemiştik kaptan." Jackson'ın kararsız sesini duymamla gülümseyerek ona döndüm. Şu an ondan başka kimsemiz yoktu o yüzden sorun olmazdı.

"Onu tanıyorum. Hem eksiğizde, bu seferlik gelebilir sanırım." Bakışlarım tek tek onlarda dolanırken beni onaylamalarını bekliyordum. Tae'nin sessiz baş sallamasıyla birlikte Tee Soo'ya döndüm.

"Başlıyoruz, gel. "

"Kaybeden napıyor?"

"Akşam bara geçiceğiz, hesabı öder. " Ji sang'ın gayet mantıklı bir seçenek sunmasıyla herkesle ortak bir şekilde cezaya karar vermiştik. 

Oyuna başlamamızla herkes birden ciddileşirken, iki takımda da çoğunluk voleybolcu olduğundan dolayı oyun çekişmeli geçmişti.

Son sayıda avantaj bizdeyken Tee Soo'nun bana attığı pasla hızla sıçrayarak plase attığımda, bloğa çıkan Tae ve Hobi'nin eli boş yere inmesiyle Jungkook arkadan topa yetişememiş ve yere düşmüştü. Sayıyı bizim kazanmamızla coşkuyla bağırarak çocuklara döndüm.

Bir anda Tee Soo'nun bana heyecanla sarılmasıyla gülen yüzüm ister istemez donarken çocukların bize katılmasıyla hızla kendimi topladım. Olduğumuz yerde sıçrayarak yaptığımız küçük bi tezahürattan sonra alayla gülerek diğer takıma döndüm.

Zafer her zaman Park Jimin'in yanındaydı. Voleybolda tabii. Aşkta her zaman kaybetmeye mahkûmdum.

"Sizin için bugün götü başı dağıtacağım."

Skipper  [Yoonmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin