The Park Jimin|| 36

3.4K 238 97
                                    



"Anladınız mı?" Sorumla birlikte tüm bakışlar bana döndüğünde boş bakan gözlere karşı tüm heyecanım anında solmuş, beklentiyle bakan surat ifadem yerine bıkkın bakışlarım karşılamıştı onları.

Uzun bir süredir bu planın üstünde düşünüyordum ve üst üste gelen problemlerle vazgeçme noktasına geldiğimde hızla kendimi toparlamıştım, bu çift birbirlerine kavuşmazsa gözüme uyku girmezdi.

"Bunu, ben burada değilken yapman lazım değil miydi?" Hoseok hyungun sorusuyla birlikte ne olduğunu anlamadığımda kaşlarım çatıldı. "Sen ne zamandır buradasın?"

"Benim evimdesiniz!" Benim saçma sorumla birlikte derin bir nefes almasının hemen ardından gür sesi odada yankılanmasıyla ağzımdan kaçacak gülüşü zor tuttum, ciddi olmalıydım.

"Kaçırdığım bu küçük ayrıntı sanırım bizi biraz etkileyecek."

"Biraz mı?" Tae'nin alaycı sesi kulağıma geldiğinde gözlerimi devirmeden edemedim, bana saldırmaya hemen hazırlardı. Bir yanlışımı gördükleri an sinek gibi dibimde bitiyorlardı.

"Tamam siz benle dalga geçmeye başlamadan önce.." Yanımda oturan çocuğu gösterdim. Namjoon hyung, hayattan bıkmış ama yine de yaşamaya çalışır bir halde gülümsediğinde gözlerimi ondan almaktan başka bir şey yapamamıştım. Bu görüntü bir daha aklımdan asla silinmeyecekti. Yaşadığı duruma üzülüyor olmasam gülmekten kendimi duvarlara atardım ama ben iyi bir arkadaştım, bu yüzden bunu yapmadım. "Bu arkadaşımıza bir çare bulalım."

"Ya biz neyiz? İlişki uzmanı falan mıyız da herkesi biz ayırtıp düzeltiyoruz! Ben sizin ilişkilerinizi düzelteceğim diye kendiminkine zaman ayıramıyorum yeter!" Jungkook'un ani isyanıyla birlikte sinirli bakışlarım onunla buluştuğunda o da aynı bakışlarla bana karşılık vermişti. Demek böyle savaşacaktı.

"İlk defa haklı konuştu."

Diğerlerinin onu onayladığını duyduğumda, Jungkook'la olan sinir dolu bakışmamızı kesip hepsine tek tek baktım, onlara verilenleri asla takdir etmiyolardı. Bu derslerim sayesinde bir çok çift kazanmıştık, ama işte Jimin boş, Jimin şöyle... "Eğer şu an mutluysanız bunların hepsi benim sayemde unutmayın.. hepinizi ben çift yaptım."

"Doğru dedi."

"Bir kendini yapamadı zaten." Seokjin hyungun mantıklı cümlesiyle herkes, ben de dahil, ona katılmıştık. Haklıydı, başkalarına gelince akıl vermekte, ilişki uzmanlığında öncü olan ben, kendi ilişkimde o kadar da iyi sayılmazdım. İşte ama naparsın terzi kendi söküğünü dikemezmiş, ondan hep bunlar.

"O da kaşarlığından."

"Ben niye kaşar oldum?"

"Sen hep öyleydin."

Konunun bir anda tekrardan benim 'kaşarlığıma' gelmesi ve hepsinin üstüme yürümesiyle birlikte "Ya nerede benim sevgilim? Zorbalığa uğruyorum resmen." Diye mırıldandım ağlayarak, üstüme geliyodu hepsi.

"Canın sevgilin şirkette, istediğimizi diyebiliriz."

"Nerede bizim arkadaşlığımız? Ayıp."

"Boş konuşmaya devam edicekseniz ben gidiyorum." Jungkook'un ayaklanmaya başladığını gördüğümde oturduğum yerden hızla ayağa kalktım. "Durun!" Bağırışımla herkesin dikkati bana döndüğünde sıralayacağım cümleler için derin bir nefes aldım, buna ihtiyacım olacaktı.

"Namjoon hyung bu akşam Seokjin hyungla birlikte dışarı çıkıcaksın planın ayrıntılarını sana anlatacağım şu götü durmayan kurtlar bi gitsin." Bakışlarımı yanımda duran adamdan, karşımda ki çocuklara döndürdüm vakit kaybetmeden. "Az önce anlattığım planı devam ettireceğiz, Hobi zaten bu işe gönül koymuş bize karşı çıkmıyor. Yani tek yapmamız gereken plana sadık kalmak."

Skipper  [Yoonmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin