Date Night ||39

2.8K 207 118
                                    


"Hyung.."

"Hmm."

"Ben..voleybola tekrardan başlamayı düşünüyorum."

Aramızda ki sessizlik benim cümlemle bıçak gibi kesildiğinde bu sessiz fırtınanın sonunda büyük bir gürültü kopacağını hissedebiliyordum. Bugün ikimiz de boş olduğumuz için evde zaman geçirmeye karar vermiştik. Salonda ki koltukta yatmış elimde ki telefonda dolaşıyordum, sırtım arkamda ki yastığa dayalıyken bacaklarımın arasında ki adam ise beni bir yastık olarak kullanıyordu. Sırtını gövdeme dayayan adam kucağına koyduğu bilgisayarla uğraşıyordu. Arada sıkılıp saçlarıyla oynadığımda omzuna koyduğum elimi alıp nazik bir öpücük kondurarak bana ilgisini göstermesi beni gülümsetiyordu. Bu sakin vakitlerimizin arasında bir anda ortaya attığım konu ile saatlerdir kafasını kaldırmadığı bilgisayarı kenara koyup oturduğu yerde pozisyonunuj değiştirdi. Sırtını koltuğun yastıklarına dayarken hala bacaklarımın arasındaydı, kaşları çatık bir şekilde ne dediğimi anlamaya çalışıyordu.

"Ne?"

"Bu düşünce uzun süredir aklımda ve ilk sana söylemek istedim." Diye mırıldandım oturduğum koltukta gergin bir şekilde parmaklarımla oynarken. Bu doğruydu, daha kimseye söylememiştim ve en büyük tepkinin ondan geleceğini biliyordum, bu yüzden ilk ona söylemeye karar verdim.

"Daniel mı seni zorladı gelmen için? Jimin biliyorsun çok yoruluyorsun ve biz ne dersek diyelim umursamıyorsun. Bu hastalığın için kötü olabilir." Oturduğu yerden vücudunu bana çevirdiği sırada, gergin bir şekilde tırnaklarımı elime batırdığım ellerimi nazikçe sıcak tenine sardı. Endişeliydi, minik gözleri çatık kaşlarıyla birleşmiş dikkatle bana bakıyordu. Şu an zihnin içinde birçok düşünce dolaştığına emindim, benim yerime bir çok endişeyi tartışıyordu kafasında.

Küçük bir çocuk gibi oturduğum yerde daha bir büzüşürken diyeceğim tüm cümleler zihnimden uçup gitmişti. "Hayır, beni o zorlamadı. Aslında geçen gün benden özür diledi ve tekrardan takıma katılıp katılmamak istediğimi sordu, artık daha dikkatli olacağını söyledi. "

"Sen de kabul mü ettin?" Merakla bana baktığında sorusuna doğrudan cevap verememiştim. Dudaklarım konuşmak için açıldığındaysa geriye sadece derin bir nefes çıkmıştı amaçsızca. Cevabını aldığında bir şey demeden sessizce bana bakmaya devam etmesi beni endişelendirdiğinde konuşmam gerektiğini hissettim. Bana kızacak mıydı? 

"Hyung..bunu yapmak istiyorum." Minik parmaklarımı saran eli daha bir sıkı tutarken bana endişeyle bakan gözlere karşı gülümsemeye çalıştım. İyi olacaktım, onun da bunu bilmesi lazımdı. Bu düşüncenin onu korkuttuğunun farkındaydım, ben de korkuyordum yine de bunu yapmak istiyordum. 

"Kendini yoracaksın."

"Kendime dikkat edeceğim." Diye karşı çıktım anında. Dikkat edicektim, hele doktorun söylediklerinden sonra dikkat etmeme seçeneğim yoktu zaten. Onları bu kadar erken bırakma gibi bir planım yoktu kesinlikle.

"Ya her şey daha kötü olursa? Senin için voleybolun değerli olduğunu ve delicesine oynamak istediğini biliyorum ama bu.. sana bir şey olacak düşüncesi beni korkutuyor." Yoğun kahvelerinden eksik olmayan endişe duygusu göz bebeklerine kadar yansıyordu. Bana bu kadar değer veriyor olması midemi gererken, ya gerçekten bana bir şey olursa ve onu tek bırakmak zorunda kalırsam düşüncesi doluşmuştu bir anda zihnime. Bunu istemiyordum, onsuz yapamazdım. Şu an bile her şeye rağmen devam edebiliyor olma sebebimdi o. Yanımda olan bu adam, ban verdiği değer, bana olan nazik dokunuşları, sevgisi. Bütün bunların hepsi devam etmemi sağlıyordu

"Yavaş yavaş yapacağım, gerçekten. Hastalığımı artık biliyorum, ne yapmam ve ne yapmamam gerektiğini biliyorum, dikkatli olacağım, kendimi zorlamayacağım sadece..ben sadece voleybol oynamak istiyorum." Ağzımdan çıkan çaresiz yalvarışlarım ona karşı mıydı yoksa kendime miydi bilmiyordum. Tek bildiğim şey yorgun olduğumdu. Bu hastalık fiziken de psikolojikmen de beni bitirmişti, bunu etrafımda ki insanlara belli etmemekte ayrı bir zordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, sadece içimde ki duygularla bir şekilde hareket ediyordum doğru olup olmadığını bilmeden.

Skipper  [Yoonmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin