"Seni döverim.""Yemiyeceğim. "
"Jungkook'a dövdürürüm."
"Yemiyeceğim." Diye mırıldandım kafamı olumsuz bir şekilde sallarken. Yememek için her şeyi yaparken Yoongi'nin yemek yemem için sıraladığı tehditler umrumda bile değildi. İstediği her şeyi yapabilirdi bana, yemiyecektim. Direnebildiğim yere kadar direnicektim çünkü yersem işler daha kötü olucak, kilo alıcaktım biliyordum. Günlerce aç kaldıktan sonra ayağım bu halde olduğundan her şeyden bir anda vazgeçemezdim.
Yoongi, yememe ısrarlarıma karşı sinirlenmesiyle, sıkıntıyla bir nefes alırken alnını kapatan saçlarını eliyle geri taradığında tekrardan bana döndü. "Sikerim diyetini, yiyorsun bunları. "
"Diyetteyim diyorum hyung, olmaz. Bunu yediğimi Daniel görse ağzıma sıçar. Hayır!" Diye mırıldandım korkuyla tepsiyi kucağımda benden uzağa iterken. Düşündükçe bile içim korkuyla doluyordu. Kilo almama karşı vereceği tepkiler, cezalar, diyetleri adım kadar iyi biliyordum artık. Hayatımı zorlaştıracak yinede bu onun umrumda olmayacaktı. Üstüne bana hala iğrenç bir oyuncuymuşum gibi davranıcaktı.
"Tutturmuşsun diyet diye, nerene diyet peki? Hiç görmüyor musun kendini? Günden güne gözümüzün önünde çürüdüğünü izlemek sence çok mu hoş? Senide sikerim o Daniel'ı da sikerim. Bunların hepsini yiyorsun. " Karşımda sinirle bana yemek yememi söyleyen adama karşı ciddi olmaya çalışan halim onun sinirli ama fazlaca tatlı olan bakışlarıyla karşılaştığımda fazlasıyla zorlaşıyordu. Kedi.
Bu tartışmayı eksiksiz herkesle yapmıştım. Beni yemek yemeye zorlamaları ve benim şiddetle karşı çıkışım ve sonuç olarak başarılı bir şekilde yemek yemeden yaşamaya devam edişim. Herkes benden umudu kesse de arada beni sıkıştırıyorlardı, aynı şu an Yoongi'nin yaptığı gibi yinede benim cevabım hep aynıydı.
Kaşları çatık bir şekilde bana bakarken bense gülmemek için kendimi tutuyordum. Taehyung ve Jungkook ise benim gibi tutmak yerine Yoongi hyungun arkasında kıs kıs bana gülüyorlardı.
Söylediği lafları beynim daha yeni algılarken kaşlarım çatık bir şaşkınlıkla ona döndüm. Hoş laflar değildi bunlar. "Elalemin adamını niye sikiyorsun ya? Hayır onu da geçtim ben ne yaptım? Beni niye sikiyorsun?"
"Niye, istemez misin? O yemekler bitiyor. " Benim tepkime karşı Yoongi çarpık gülüşüyle odadan çıkarken, arkasında mal mal ona bakan beni bırakmak eminim ki onu fazlasıyla eğlendirmişti. Benimle dalga geçtiğini biliyordum yinede bu sözleri uzun bir süre aklımı kurcalayacaktı.
"Shipim moment vermiş gibi heyecanlıyım. Çıldırıyorum. "Dedi Taehyung yerinde kendini ve Jungkook'u tepindirirken. "Dedi ki, gözlerimin önünde ben sana ulaşamadan çürüyorsun dedi. Sonra en can alıcı cümleyi kurdu, ikisininde çok istediği cümle. Seni sikerim. "
"Abimi kimseye vermem. Sikerim diyor! Sen kim kimi sikiyorsun? Abim o benim, vermiyorum. " Jungkook, Tae'nin onu tepindirmesinden kurtulup ciddi bir şekilde bana döndü.
"Yoongi hyungda öyle diyor. Jungkook izin vermezse olmaz. " Diye mırıldandım gözlerimi devirirken. Bu çocuğun aklında neler dolanıyordu bazen merak ediyordum.
"Siz iki salaklar. Gelin buraya." Mutfaktan Yoongi'nin, Jungkook ve Taehyung'a seslenmesiyle ikiside bir an ciddileşmiş ve art arda mutfağa gitmişlerdi.
Bense önümdeki yemekle tek başıma kalmıştım. Yemek istiyordum ama yememeliydim. Diyetime devam etmeliydim. Daniel'den bir kötü sözün daha vücudumun kaldırmaya gücünün yeteceğini zannetmiyordum. Zaten ayağımı çatlattığım için fazlasıyla laf yemiştim bu beni uzun bir süre doyururdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Skipper [Yoonmin]
FanfictionVoleybol takımının kaptanı Park Jimin vs Basketbol takımının kaptanı Min Yoongi.. -angst