Bir hafta sonra selam!
Size uzun bir bölümle geldim. Düşüncelerinizi ve oylarınızı esirgemeyin. Saatlerce süren emeğe karşılık birkaç saniye oy?Ve eğer beğenmediğiniz bölümler varsa geriye dönüp oy verirseniz çokk mutlu olurum. Tek motivasyon kaynağım sizlersiniz, biliyorsunuz.
Sizi çok tutmayayım, iyi okumalar hepinize. Umarım beğenirsiniz.
Sizi çok seviyorum...
9 YIL ÖNCE
SARA
Dünyanın diğer bir ucunda, rahatça uyuşturucu alacağım bir bodrumun tuvaletinde kendimden geçmiş bir halde bulunduğumu göz önüne alırsak; hayatımın en kötü döneminden geçiyordum.
Bu, sanırım kime sorarsam sorayım alacağım bir yanıttı. Ruhen ve bedenen kötüydüm. Yalnızdım, acizdim, korkuyordum ama aynı zamanda korkusuzmuş gibi hareket ediyordum.
"Ver artık şunu!" diye bağırdım sinirle genç çocuğa. Onu tuvalete kıstırmıştım çünkü elindeki hapları bana vermemek konusunda ısrarcıydı.
"Ne laf anlamaz bir şeysin kızım ya! Baban peşine adam takmış sana bunu verirsem beni öldüreceğini söyledi." dedi kolumdan tutup beni geriye ittirerek.
Sinirle gözlerimi yumup derin bir nefes aldım. Sinirliydim, hem de hiç olmadığım kadar. Onun vereceği o şeye ihtiyacım vardı yalnızca ve o bunu vermemekte direniyordu.
"Bana şu an onu vermezsen asıl ben öldüreceğim seni! Sikmişim babamı ya! Yeter bir rahat versin!" diye bağırdım avazım çıktığı kadar.
Kalp atışlarım hızlıydı, vücudumdan terler boşalıyordu, ellerim titriyordu ve açtım. Sonsuz bir açlık hissediyordum. İhtiyacım olan şey yalnızca o haptı, daha iyisi ya da daha kötüsü değildi.
Bana acıyan gözlerle baktı çocuk. Ben ise ona sonsuz öfkemle bakıyordum. Yukarıdan gelen boğuk müzik sesi kulağıma geliyordu. Ve burnuma iğrenç kokusu doluyordu çünkü tuvaletteydik. Hem de bok gibi bir barın tuvaletindeydik. Kızlar tuvaleti olmasını dahi umursamamıştım.
"Bela oldun iyice başıma, çekil." dedi beni kenara itip kapıya doğru giderken. O an, öfke bedenimi yönetmeye başladı.
Gücümü öfkemden ve ihtiyaçlarımdan alıyordum artık.
Onu kolundan hiç beklemediği bir anda çekip duvara bastırdım. Gözleri şaşkınlıkla açıldı. Tırnaklarımı boynuna batırıp sıkıca yırttığımda bana karşı koymaya çalıştı ama başarılı olamadı.Aldığım tüm dövüş ve savunma dersleri bir yana, bu öfkeyi daha önce hissetmemiştim. Tırnaklarımı iyice batırdığımda ağzından bir inleme döküldü.
"Orospu," dedi koluma dolarken ellerini. "Dur allahın cezası, tamam vereceğim."
Söyledikleri bir kulağımdan girip öbür kulağımdan çıkıyordu. Bunu daha önce yapması ve söylemesi gerekirdi.
Sinirimi yeteri kadar alacak kadar daha tırnaklarımı boynuna geçirirken sonunda tüm gücünü toplamış ve beni geriye çekmişti.Eğer bana istediğimi vermeyecek olsaydı buna asla izin vermezdim ama istediğimi alacağımı bildiğimden geriye çekildim. Bakışlarım boynunda dolaştı. Feci şekilde yırtmıştım onu, kanı ellerimdeydi.
Önce derin bir sakinlikle ellerime baktım. Birkaç dakika süren bakışmanın ardından yeniden ona döndüm.
Kanlı avcumu ona doğru açıp uzattım. "Ver o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Kalan
Ficción GeneralDaha önce hiç görmediğime emin olduğum bu adamlar evime bir anda daldığında bir el hâlâ ağzımın üstüne kapalıydı. "Bay Benson size selam gönderdi," dedi elindeki silaha susturucu olduğunu düşündüğüm şeyi takarken. Duyduğum soyisim beynimde adeta bi...