38. Bölüm:"KORKU"

2.5K 138 47
                                    

Helloo ben geldim.

En az bir hafta dedim ama bir hafta dolmadan yayınlıyorum dediğim gibi istikrar...

Ve önceki bölümümüz 17 oy almış neden nasıl niçin :"(

Bu bölümün oy sınırı 30 olsun, ben de sınav böyle yakınken bir süre ara vereyim dostlarım.

Yavaş yavaş okumayı ve yorum yapmayı unutmayalım.

İyi okumalarr!

Once Upon a December-Christy Altomare

SARA

Arabayı Joseph'in evinin önüne sürerken nedensiz heyecanımla birlikte direksiyonu sıkıca kavramıştım.

William'ın evinde içimi dökmemin üstüne konuştuğumuz şey, arkadaş olarak kalmanın en sağlıklısı olacak olmasıydı.

Onu sevdiğimi söylemiştim, o da beni sevdiğini itiraf etmişti. İkimiz de bunun bilincine varsak da bazen olmayacağını biliyordunuz.

Araya yıllar girmişti. Söylenen yalanlar ve insanlar da cabası. Ona acı çektirdiğimi çok iyi biliyordum. Gözlerinin içine baka baka başkalarının kolları arasına atılmak, sizi seven birine yapılacak en acı travmaydı ve ben bu travmayı ona yaşatmıştım.

Bu nedenle tüm bunların ardından hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya başlamıştık. O konuşmanın ardından sonra bir hafta yüz yüze gelmemiş, ardından geldiğimizdeyse eskisi gibiydik.

Tek bir farkla, artık hayatımda hiç kimse de yoktu; normal olarak.

Arabayı bu düşünceler eşliğinde park ettiğimde yanımdaki pizza poşedini alıp doğrudan arabadan inerek lüks binanın içine girdim. İkimiz de büyük evlerden hoşlanmadığımız için sıklıkla dairelerde yaşıyorduk.

Joseph'in başka büyük bir evi de olsa genel olarak burayı kullanıyordu, iş yerine de en yakın evi burasıydı.

Asansörde yalnızca kendimi izledim. Siyah mini eteğim ve pudra rengi bir bluzum vardı üstümde. Dudaklarımı büzüp kendi kendime puanlar verirken asansörün durmasıyla buna bir son vererek koridora geçtim.

Topuklu ayakkabılarımın sesi eşliğinde kısa sürede evinin kapısının önünde durarak zile basmıştım.

Sakin olmalıydım. Bu, çok basit olmalıydı çünkü birlikte büyümüş ve hayatımızın neredeyse yarısında yalnız başımıza takılmıştık. Sorun olmamalıydı.

Çok geçmeden kapı açıldı.

Bugün beni beklemesine rağmen yüz ifadesinin afallamış halini seviyordum.

"Selam!" dedim neşeyle otuz iki diş sırıtarak. Donuk olmak demek, yaşananların etkisinde olduğumu gösterirdi. "Ne bu surat? Geleceğimi biliyordun, 'unuttum' de de göstereyim sana!"

"Yok unutmadım," dedi geçmem için kenara çekilerek. Üstünde siyah bir eşofman ve tişört vardı. "Hoş geldin, geç."

Başımı sallayarak içeriye geçtim. O evinde eşofmanla otururken benim topuklu ayakkabı ve etekle gelmem de tam benlik bir hareketti.

"Bize pizza aldım, evde bir şey olmayacağını düşündüğüm için."

Doğrudan ezbere bildiğim mutfağa yönelerek poşedi mutfak adasının üstüne bıraktım. "İyi yapmışsın," dedi peşimden gelirken.

Senden KalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin