9. Bölüm: "OYUN"

4K 168 13
                                    

Taylor Swift- Champagne problems

                                  -

Duyduğum şeyleri algıladığım an kaşlarım olabildiğince çatılmıştı. Bir kumarhanede benim ne gibi bir işim olabilirdi? Ve bunu ona düşündüren şey tam olarak neydi?

"Nasıl yani?" diye sordum arkamdaki tezgaha yaslanırken.
O istifini bozmadı. Buna vereceğim tepkiyi az çok bildiğini düşündüm.

"Benimle gelmen gerekiyor," dedi yineleyerek. Az daha bir aptala anlatırcasına heceleyecekti.

"Onu anladım, neden olduğunu soruyorum." dedim. Gözlerim gözlerindeydi.

"Çünkü eve gelen adamları konuşturdum. Yanımda senin olduğunu biliyorlar, çocuktan haberleri yok. Eğer şimdi benimle gelirsen ben yokken eve saldıracak bir nedenleri kalmaz. Çocuk güvende olur." Dedi tek tek. Neredeyse aptala anlatır gibi bir ifade takınmıştı.

Duyduğum şeylerle gözlerim irileşti. O it girmez ormanda beni nasıl görebilmişlerdi?

"Peki beni neden ateşe atıyorsun? Bizi sakladığını düşünüyordum." diye sordum. Buz mavisi gözleri birkaç saniye düşünürcesine yüzümde gezindi.

"Bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu göz önünde tutmaktır." Derin bir nefes aldı, bunu yaparken oldukça sakindi.

"Eğer bugün saldırıdan hemen sonra bile saklamadan seni oraya götürürsem senin öylesine biri olduğunu düşüneceklerdir."

Öylesine biri değil miydim peki?
Söylediği her söz beynime işliyordu. Üstelik mantığıma uymayan hiçbir şey yoktu. "Peki," dedim ikna olmuşçasına bir ses tonuyla. "Lisa'ya kim bakacak?"

"Burada güvenilir bir hizmetli henüz yok. Eğer dışarıdan birini çağırırsak bilgi sızabilir. Adamlardan birkaçını burada bırakırım, ilgilenirler."

Aslında bu kısa süre dilimi içinde her şeyi planladığını fark ettim. Bana da bunu sormaktan çok haber verir gibi bir hali vardı.

"Ona bakabilirler mi?" diye sordum endişeyle. Gördüğüm kadarıyla pek çocuk bakabilecek bir tipe benzemiyorlardı.

"Bakmak zorundalar." Sesi kendinden emin çıkmıştı. Bu içimi pek rahatlatmasa da sesimi çıkaramamıştım.

"Tamam," dedim net bir tavırla. Mızmızlanmak için doğru bir zamanda değildik. Lisa burada güvende olacaksa benim hangi tehlikeyle uğraştığım pek önemli sayılmazdı.

"Güzel," dedi başını sallarken. "Hazırlanmak için az vakit var. Bir an önce hazırlan."

Ben de başımı salladıktan sonra ikimiz de mutfağı aynı anda terk etmiştik.

Salona geçtiğimde görevlilerden biri dağ evinde kalan eşyalarımı getirmişti. Lisa'ya bir çizgi film açıp hazırlanmak için yatak odası olduğunu düşündüğüm yere girmiştim.

William biz konuşmayı yaptıktan hemen sonra evden çıkmıştı. Nereye olduğunu bilmiyordum ama umurumda olduğu söylenemezdi.

Bavuldan çıkarttığım siyah elbiseyi üstüme geçirdikten sonra halka küpelerime uzanırken düşündüm.

Gideceğim yere ya da benzerlerine daha önce hiç girmemiştim. Hatta değil girmek, önünden bile geçtiğim söylenemezdi. Bu yüzden biraz endişeliydim. Üstelik kızımı hiç tanımadığım korumalara emanet edecek olmam canımı sıkıyordu.

Senden KalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin