39. Bölüm: "NOEL"

2.6K 131 52
                                    


Bölüme geçmeden pıtı pıtı oylarımızı vermeyi ve yavaşa yorumlayarak okumayı unutmayalımm :)

İyi okumalar!

Love Story- Taylor Swift

-

GRETA

Günün en sıkıcı saatlerine-akşam saatlerine- gelmemizle derin bir iç çektim.

Sabah spor, öğlen provalar derken günün nasıl geçtiğini anlamıyordum fakat akşamları derin bir bunalma içine giriyordum.

Üstümde kısa bir tayt ve yine her zamanki gibi bol bir tişörtle varoluşsal sorgulamalar eşliğinde televizyon izlerken çalan zille yerimden doğruldum.

Kimseyi beklemediğim için heyecanlansam da bir yanım misafir kaldıramayacak kadar yorgundu. Evde yokmuş gibi davransam ne olurdu?

Bunun için ne yapmam gerekiyordu? 'Evde yokum' demek mi?

Fakat önemli bir şey olabileceği ihtimalini düşünüp kapıyı açtım. Bu sırada yüzüme savrulan saçlarımı bir topuz haline getirmeye koyulmuştum.

Ve harika. Gelen Chris'ti.

Onu görmemle istemsizce gözlerimi devirdiğimde "Yine mi sen?" diye sordum. Ardından yine sıradanlıkla geçmesi için çekilip içeriye doğru adımladım. O da bu tepkimi umursamamış ve ardımdan içeriye doğru girerken kapıyı kapatmıştı.

"Hayır Arya'lar da yeni eve çıkalı çok oldu. Unutman imkansız, neden hâlâ geliyorsun? Doğru söyle bana aşık mı oldun?"

Chris'in kahkahası içeriye dolunca yeniden gözlerimi devirip kendimi koltuğa attım.

"Sana aşık olmak mı? Benim birine aşık olmak gibi bir salaklık yapacağımı düşünüyor musun cidden?" Ardından yeniden gülünce ben de alayla güldüm.

"Öyleyse neden sürekli olarak yetmiş metrekare evimi istila ettiğini sorabilir miyim acaba?"

"Bundan memnunsun sanıyordum," dedi kaşları havalanırken.

Yüzümü ekşitip ona baktığımda o da bu tepkimle gülmüştü.

"Aşkına maalesef karşılık veremem Chris'çim. İnan aşık olmak için çok güzel ve gencim," dedim alayla gülerek. "Fakat seninle Uno oynayabilirim. Ben de oynayacak insan arıyordum, bir işe yara. Olur mu?" Sevimli sevimli gülümsediğimde o da onaylayarak yere oturmuştu.

Kötü kız gülüşü eşliğinde televizyonun önünden kartları aldığımda onun karşısına geçtim.

Evde yalnız yaşamanın tek sorunu iki kişilik oyunları bile oynayamamaktı. Ben de mecburen geleni oturtup oyuna kilitliyordum.

"Senin evin yok mu?" diye sordum kartları dağıtırken ciddi bir ifadeyle. "Hayır tamam güzelim, görmek isteyebilirsin ama bu da can yani. Sor bakalım ben seni sürekli görmek istiyor muyum?"

"İstiyor musun?" diye sordu söylediklerimi karşılık vererek. Yüzünde mutlak hakim alaylı bir ifade vardı.

Dudaklarımı büzüp başımı yana yatırırken ona baktım. "Bilmem, biraz düşünmem lazım."

Kısık sesiyle güldüğünde "Bu küçük, tuhaf evin insana bir komedi filmindeymiş havası veriyor. Sanırım bundan, seninle bir alakası yok."

"Hah," dedim gözlerimi devirip kartlarını onun önüne iteklerken. "Bu küçük ve tuhaf ev benim yalnız. Hem hayatında hiç mi mor duvarlı ve biraz fazla postere sahip ev görmedin?"

Senden KalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin