11.Bölüm: "SALINCAK"

3.6K 161 35
                                    

Beni motive eden tek şey eğer yaparsanız yorumlarınız ve oylarınız. Beni yazmamda sadece bunlar motive ediyor. O yüzden oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfenn unutmayın.
İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz.

-

Bir insanı kötü yapan şey nedir?
Yalan söylemesi, zorbalık yapması, birilerine zarar vermesi ya da kıskanç olması mı?

Uzun süredir kötü mü yoksa iyi bir insan mı olup olmadığımı sorguluyordum. Mesela birisi bana şu an hayatta olmayan ebeveynlerimi sorsaydı, hiç süphesiz iyi birer insan olduklarını söyleyebilirdim. Hiçbir şey de bu söylediğimin tam tersini kanıtlayacak bir şey öne süremezdi.

İyi birer insandılar. Yalan söylemez, bana her daim destek olur ve bir an olsun bana kötü hissettirecek bir şey yapmazlardı. Ebeveynler insana tamamen bir şanstı ve benim şansım bu konuda yaver gitmişti. Yalnızca bu konuda.

Ben nasıl bir ebeveyn, daha doğrusu insandım? Birinin evinde gizlice bir şeyler aramak beni kötü yapar mıydı?
Ya da ona ihanet ederek bana anlatılanı bir üçüncü kişiye anlatmak?

Hangi ara yalan söylemek bu kadar kolay gelmeye başlamıştı diye düşündüm. Aradan geçen bunca zaman yalnızca bunu düşündüm belki de...

Anaokulunda oldukça sevimli ve göz önünde olan küçük bir kızdım. Güzeldim ve usluydum. Aynı zamanda annem ve babam da bir akademisyen olduğundan öğretmenim bana saygı duyardı.
İlkokulda da bu devam etmişti. Derslerimi dinliyor, aynı zamanda bir sürü arkadaşa sahip oluyordum.

Birkaç erkek çocuğu ise peşimde dolanmaya başlamıştı. Bu ortaokulda ve lisede de devam etmişti. Derslerim iyiydi ama ilkokula göre daha bir tık daha gerideydi ders notlarım. Peşimde dolanan erkeklerin sayısı artmıştı, bununla birlikte derslere olan ilgim azalmaya başlamıştı.

Her ne kadar göz önünde ve popüler olsam da okul arkadaşlarıma ve öğretmenlerime olan saygımı hiçbir zaman kaybetmemiştim. Hep doğruyu söyler, istenileni yerine getirirdim. Emindim ki benim yalan söyleyeceğimi asla düşünmezlerdi. Yanlış bir harekette bulunacağımı, insanlara zarar vereceğimi...

Mükemmel bir aile, arkadaş ve ders notlarına sahiptim. Daha sonra araya iyi bir sevgili de dahil olmuştu. Şimdi düşününce, kötü bir insan olmamı gerektirecek hiçbir şeyle karşılaşmadığım içindi tüm bunlar.

Ne yapacaktım? Bana kusursuz yaklaşan ebeveynlerimin bana kötü davrandığını öne sürüp evden mi kaçacaktım? Ya da saçımın teline dokunmaya kıyamayan sevgilimden muzdarip bir halde kıskançlıkla başka çiftlere mi musallat olacaktım?

Benim öncesinde iyi bir insan olmam bir tercihten öte, bir gereklilikti de. Çünkü kötü olan insandan çok şartlardı.
Nereden mi biliyordum? Çünkü şartlar değişmişti.

Ben o yatağa girdiğimde şartlar beni okulun sevimli ve nazik kızı olmaktan çıkarmıştı mesela. Hiç tanımadığı bir adamla yatan o kız, değişmişti. Kötülük eğer bulaşıcıysa da William bana bunu o gece bulaştırmış olmalıydı.

İyi bir arkadaştım. Çünkü hiç bir arkadaşım tarafından kandırılmamıştım. Hiç zorbalık yaşamadığım için de zorbalık yapmamıştım belki de?

Şimdi iyi olan ben mi oluyordum, yoksa şartlar mı?
O zaman bu odayı karıştırmamı gerekli kılan şartlardı kötü olan, ben değildim.

Minicik bebeğiyle gece yarısına kadar podyumda provalara katılan kadın için şartlar ağırlaşmaya başlamıştı. Keza başıma yaslanan silahla da şartlar, beni bir uçurumun kıyısına sürüklemişti. En ağırı da buydu.

Senden KalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin