Sergileyeceğim elbiseler bittikten kısa bir süre sonra Arsel ve Melina yanıma geldiler.
"Anneciğiiim!"
Melina kucağıma atladı, ona sımsıkı sarıldım.
Gideli çok uzun zaman geçmemiş olmasına rağmen öyle özlemiştim ki. Onu kucağımdan indirmeden bir kolumu Arsel'e uzattım. Bana gülümsedi, onun kolları ikimizide sarmıştı. Sanki ayrılmaz bir bütün gibi.
"Neden geleceğinizi söylemediniz? Ulaşamadım size, çok merak ettim."
"Sürpriz yapmak istedik."
Onu dudaklarından öptüm, Melina'yı kucağımdan alıp elini belime yerleştirdi.
"Seni çok özledim."
"Bende seni çok özledim."
Onun dudaklarından ayrılmak zordu ama konuşacağımız çok şey vardı ve burası uygun bir yer değildi.
"Üzerimi değiştirip hemen geliyorum."
Söylediğim şekilde üzerimdekilerden aceleyele kurtulup kendi kıyafetlerimi giydikten sonra hemen odadan dışarı çıktım.
"Hey Arven, bugün harikaydın."
"Teşekkürler."
Makyaj sanatçılarımızdan biri olan Theo önümü kesmese, koca kalabalığın içinde onları aramaya koyulacaktım.
"Partiye geliyor musun?"
Gözlerim Arsel ve Melina'yı aradığı için karşımdaki adamı iyi dinleyemiyordum.
"Steve'in evinde bir parti var. Herkes orada olacak. Bilirsin onun partilerinin çok çılgın olduğu söyleniyor."
"Üzgünüm, bugün başka planlarım var."
"Planın mı var?"
Nerede bunlar?
"Bundan daha iyi vakit geçirebileceğin nasıl bir planın var merak ediyorum bebek."
Nihayet onları görebilmiştim. Gülümseyerek el salladım, Theo nereye baktığımı anlayabilmek için arkasını döndü.
"Eşim ve kızım buradalar."
"Oovv, evli olduğunu bilmiyordum."
Melina koşarak yanıma gelip bacağıma sarıldı.
Arsel geldiğinde onu yanağından öpüp koluna girdim.
"Theo, eşim Arsel ve Kızım Melina. Theo bizim makyörümüz."
Theo hiç düşünmeden, gülümseyerek Arsel'e elini uzattı ve tokalaştılar.
"Hadi gidelim."
"Arsel Bey bir dakika, Arven'e de söyledim ama pek oralı olmadı. Bu gece bir parti var, sizin de katılmanızı çok isterim."
"Davetiniz için teşekkürler."
"İyi akşamlar."
Theo yanımızdan ayrıldıktan sonra heyecanla Arsel'e baktım.
Yüzündeki şüpheci ifadeyi dağıtmak için konuyu da dağıtmak gerekiyordu.
"Hadi yemek yemeye gidelim. Buraya çok yakın bir hamburgerci biliyorum."
****
Melina tepsisindeni patates kızartmalarını konuşturarak oyun oynuyordu. Fırsattan istifade ağzına birkaç lokma yemek sokuşturabilmiştim.
"Yorgun görünüyorsun."
"Evet biraz."
"Yolculuk nasıldı?"
"Gayet iyi, Melina uçmayı seviyor."
Gözlerimi devirip güldüm.
"Bu konuda bana benzememiş olmasına sevindim."
"Birçok şeyde sana benzemiyor."
"Ne demek benzemiyor?!"
"Şu kirpiklerin nasıl kıvrıldıklarına bak, gözlerine, dudaklarına ve çenesine... Melina tıpkı benim küçüklüğüm."
"Onu 9 ay içimde taşıdım! Gözlerini benden aldı!"
Arsel kahkaha attı ve uzanıp saçlarımı karıştırdı.
"Kızımızla ortak tek yanınız cinsiyetiniz. O da ayıp olmasın diye, o kadar taşıdın ya malum."
Tabağımdaki birkaç patatesi ona farlattım.
"Pisliksin biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum."
Sinir bozucu gülümsemesi yüzündeyken garsondan hesabı istedi.
"Ne kadar buradasınız?"
"Sıradaki durağımız Moskova. Sanırım 2 gün sonra yola çıkacağız."
"Öyleyse her dakika çok değerli. Hadi gidelim."
Melina'nın elinden tuttum, ağır ağır yürümeye başladık.
"Geldiğimden beri dolaşmak için dışarı çıkmamıştım. Bunu sizinle birlikte gerçekleştirmek çok güzel."
"İkinci bir Milano vakası mı seziyorum yoksa?"
"Merak etme, burada yaşayalım demeyeceğim. Evimizi seviyorum."
Başımı Arsel'in omzuna yaslayıp önümüzdeki ışık şölenini izlemeyi sürdürdüm. Tanışmamızdan beri yaşadığımız şeyler birer birer aklımdan geçmiş, son zamanlarda yaşadığımız problemleri hatırlayıncaysa onlarca soru aklıma hücum etmişti.
"Neredeydin?"
"Ne?"
Başımı omzundan kaldırıp gözlerine baktım.
"O gece neredeydin?"
"Hangi gece?"
"Biliyorsun, ben gitmeden önceki gece."
Arsel kolunu omzuma atıp başımı göğsüne bastırdı.
"Şimdi buradayım."
"Bilmek istiyorum."
"Neyi?"
Önünde durarak gözlerimi üzerine diktim.
"Gitmeden önceki son gecemi benimle geçirmek yerine nerede olduğunu ve ne yaptığını bilmek istiyorum."
Arsel sıkıldığını belli ederek sakallarını karıştırdı.
"İhalede ki rüşveti kimin verdiğini öğrenemeye çalışıyordum."
Kollarımı önümde birleştirdim.
"Öğrenebildin mi ?"
"Doğrudan değil, sadece şüphelerimi kuvvetlendirmiştim. Neyse, artık bir önemi yok nasılsa, ihaleden çekildik."
"Evet bu da diğer sorumdu. Ben bunu dün gece Ece'den öğrendim. Senden değil..."
"Ece senin yakın arkadaşın."
"Konu bu değil Arsel. Böyle bir şeyi daha fikir aşamasındayken benimle paylaşırdın sen... Hem ayrıca kaç aydır bunun üzerinde çalışıyorsun? Neden yaptın bunu?"
"Karar çok ani oldu, bu yüzden sana söyleme fırsatım olmadı. Ayrıca şaibeli bir ihaleyle adımızın anılmasını ve elde etme durumumda da söylenecek şeylerin önümüzdeki çalışmaları etkilemesini istemedim."
"Böyle düşünmene şaşırdım."
Şaşırmış olmama şaşırmamıştı, yine de bana nedenini sordu.
"Orayı çok istiyordun."
"Yalnızca ihaleden çekildik Sarışın. Projeden vazgeçtiğimi söylemedim."
"Yanlış mı hatırlıyorum yoksa orası Milano'nun göz bebeği mi?"
Arsel gülümsedi.
"Doğru hatırlıyorsun."
"Bu nasıl mümkün olacak peki?"
"Hatırlayamadığın şey, benim her zaman ikinci bir planım olacağıydı..."
Yürümeye devam ederken başımdan öptü.
Neredeyse bana ihanet ettiğini düşünecektim. Aklımdan geçenleri bilse kim bilir ne kadar üzülürdü.
Neden böyleyim ben?
****
Gezintimizin ardından otele döndük. Melina çok yorgundu, uyutmak uzun sürmemişti.
Ben onu uyuturken Arsel'de oturmuş içki dolabında ne var ne yoksa götürüyordu.
Üzerime onun en sevdiği geceliklerimden birini giyerek az önce Melina'yı uyuttuğum odanın kapısına yaslandım.
Telefondan fırsat bulup bana bakacağa benzemiyordu. Sessiz bir ıslık çalıp benim için mümkün olan en çekici bakışlarımla onu süzdüm.
Şaşkınca bana baktıktan sonra gülerek arkasına yaslandı.
"Beni şaşırtıyorsunuz Mrs. Ozer."
Yanına podyumda yürürmüş gibi gittikten sonra telefonunu alıp yanındaki sehpanın üzerine koydum.
Halinden çok memnun görünüyordu.
"Bir şey mi istiyorsunuz?"
Ellerini tutup onu ayağa kaldırdım. Sanki öpecekmiş gibi dudaklarına yaklaştığım sırada kalbinin hızlandığını hissediyordum.
"İstediğim şeyi verebilir misiniz?"
Gözlerine baktım. Az öncenin aksine şimdi o da benim gibi bakıyordu.
"Bu dolaptaki bütün içkileri bitirceğim."
Dudaklarından ve ellerinin arasından sıyrılıp dolabın önüne geçip eğildim.
"Hepsinin tadına baktığını düşünüyorum hangisini önerirsin?"
Arsel sessizdi, arkamdan bana nasıl baktığını biliyordum.
İçinde ne olduğunu bilmediğim minik şişelerden birini alıp hepsini içtim.
Tadının pek güzel olduğu söylenemezdi. Bir küçük şişe daha aldım, ama onu dudaklarımdan aşağıya döküp geceliğime doğru süzülmesine izin verdim.
Arsel ıslanmış geceliğimin üzerime yapışmasını izledikten sonra yaklaştı ve ellerini belime dolayarak boynumdan öptü.
"Seni çok özledim sarışın."
Ona sarılarak dudaklarından öptüm.
Beni kucağına alıp yavaşça yatağa yatırdı.
"Yaramaz bir kız olmak istiyorsun değil mi?"
Tek eliyle bileklerimi başımın üstüne kaldırıp yanağımı okşadı.
Sakince dudaklarımdan öpüp geri çekildi.
Neden hala beklediğine anlam veremiyordum.
"Vişne likörü."
"Ne?"
"Önerimi sormuştun."
"Şaka mı yapıyorsun?"
Hala bileklerimden tutuyordu ve ellerimi hareket ettiremediğim için karıncalanmaya başlamıştı.
"Hayır çok ciddiyim."
Gözlerimi devirdim, bu onu daha da eğlendirmişti.
Yatağın yanındaki masada duran minik şişeden birkaç yudum içtikten sonra bana baktı.
"Tadına bakmak istiyor musun?"
"Hayır!"
Arsel gülerek şişenin tamamını bitirdikten sonra üzerindeki tişörtü çıkarttı ve aniden dudaklarımdan öpmeye başlamıştı. Alkölün tadını tamamiyle hissedebiliyordum. Ellerimi boynuna sardım. Üzerimdeki geceliğin askılarını kollarımdan indirdi.
"Bana bunu yapmaktan zevk alıyorsun değil mi?"
"Hangisini?"
Yüzüne hafifçe vurdum.
"Böyle yavaş hareket etmenden hoşlanmıyorum."
"Hı-hı"
Beni susturmak için tekrar dudaklarımdan öptü. O gecenin her dakikası her saniyesi çok güzeldi, ilginçti ama Melina da uyanıp bunu hiç
bölmemişti.
Sabaha karşı uyumuştuk.
Sabah olduğunda Melina'nın yanımıza yatmasıyla uyanmıştım.
"Anneciğim, babacığım. Uyanıy mışınıj benim kaynım acıktı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✨BİR BULUT OLSAM/2✨(ARA VERİLDİ)
Romance• Bir Bulut Olsam'ın devam kitabıdır • • Macera kaldığı yerden +1 kişi ile devam ediyor 🐣 • Arven, güveni gün geçtikçe artıp, kendini daha iyi tanımak için eline geçen her fırsatı değerlendirmek isterken, hiç tanımadığı bir hayatın içinde kaybolmuş...