İçimde Dolaşan Alkol Gibi Sana Gitgide Sarhoş Oluyorum-11

40 5 0
                                    

Her yanım tutulmuş bir vaziyette Melina'nın yatağında uyandım. Ne zaman uyudum hiç bilmiyorum, fazla olmadığı kesin çünkü her bir hücrem uykusuzluktan ağlıyor.
Üzerimdeki hafiflik ve yatağın diğer tarafındaki boşluğu fark etmemle yerimden fırladım.
Evin içinde bir o odaya bir bu odaya koştururken onu merdivenlere doğru yürürken görmüştüm.
"Melina dur!"
Beni duyunca korkmuştu, merdivenin korkuluğundan tutunmak isterken dengesini kaybetti.
Onu zamanında yakalamıştım ama merdivenden birlikte yuvarlanmamıza engel olamamıştım. Canının yanmaması için ona sımsıkı sarıldım. Üzerine düşmemem büyük şanstı. Sabahları ayılmakta problem yaşıyorsanız merdivenlerden yuvarlanmak sizin için eşsiz bir çözüm önerisi olacaktır.
Neremin acıdığını anlamak zordu, aynı anda her yeri ağrıyabiliyordu insanın. Melina kollarımın arasından çıkıp ayağa kalkınca belimi tuttum. Belim çok kötüydü.
"Baba çok acıdı mı?"
Elini yanağıma koymuş merakla bana bakıyordu.
Sanki biraz önce olanların sebebi o değilmiş gibi ve sanki az önce birlikte yuvarlanmamışız gibi hissettiriyordu.
"İyiyim merak etme.
Güçlükle yerden kalktım, neyseki ona bir şey olamamıştı.
"Baba meydivenden böyle inilmej."
"Teşekkür ederim kızım. Aklımda olsun, bir daha ki sefere böyle inmem."
"Anneee!"
Yanımdan koşarak uzaklaştı, merdiven korkuluğundan tutunup biraz eğilerek ağrıyan belimi esnetmeye çalıştım.
"Annen henüz gelmedi Melina. Yanıma gel lütfen."
Yine ortadan kaybolmuştu.
Yürümeyi yeni öğrenen bir çocuk için fazla hızlıydı. Neyse ki başka merdiven yoktu ve burası daha güvenliydi.
"Baba!"
"Buradayım."
Peşinden sürüklediği tavşanıyla beraber yanıma geldi. Elinde bir bisküvi vardı ve hepsini ağzına tıkmak için uğraşıyordu.
"Kahvaltı yapacağız. Onu bıraksan iyi olur küçük hanım. Hem nereden buldun sen onu?"
"Dolabımda bişşüyü vay. Sende mi istiyoşun?"
Elimden tuttu ve bana içinde ne varsa şu an her yerde olan dolabını gösterdi.
Etrafta rengarenk bonibonlar, meyveli kekler , çeşit çeşit bisküviler ve meyveli yoğurtlar vardı.
"Bu biy sıy. Anaannemle ayamısda ama sende yiyebiyiyşin baba."
Arven buranın halini görse sinir krizi geçirirdi herhalde.
Sakince elindeki ıslanmış bisküviyi aldım ve onu sandalyesine oturttum.

 Sakince elindeki ıslanmış bisküviyi aldım ve onu sandalyesine oturttum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Babaaa."
"Sema burayı toplar mısınız lütfen?"
"Aman Allah'ım buraya ne olmuş böyle?"-S
"Baba inicem."
"Küçük hanımın kahvaltısı hazır Arsel Bey."
Melina için hazırlanan tabağı masaya bırakan Sema dağınıklığa yöneldi.
"Bu dolapta hiç haberim yoktu."
"Benimde."
Melina'nın yanına oturup tabağını önüne koydum.
"Bak burada ne var?"
Tabaktakileri görünce burun kıvırmıştı.
"Az önce bir gürültü duydum. Etrafa bakındım ama bir şey göremedim. Sizde duydunuz mu Arsel Bey?"
Bir şey çaktırmamaya çalışarak Melina'ya tabağından bir peynir verdim.
"Hayır, ben bir şey duymadım."
"Ben duydum! Babam düştü."
"Öhöm öhöm! Gıcık tuttu birden! Melina peynirini ye."
"Su ister misiniz? Hemen su getireyim."
"Babamla meydivenleyden düştük Şema."
"Aman Allah'ım!"
Sema endişeyle yerime baktı..
"Bir şeyiniz yok ya... Nasıl oldu bu?"
"Bir şeyimiz yok iyiyiz Sema. Melina lütfen yer misin?"
Cevabım onu tatmin etmediğinden her yerimizi özellikle de Melina'yı incelemişti.
"Allah korumuş, neyse ki bir yeriniz kırılmamış. Ben şurayı temizleyeyim."
Sıkıntıyla yüzümü ovuşturdum.
En sevmediğim olaylar zincirleme olarak gerçekleşiyordu, endişeli bir kadın iyi olup olmadığımı sürekli sorgulayıp olur olmadık zamanda yoklarken biricik kızım, ağzına tek lokma bir şey koymuyordu.
Onu biraz kendi haline bırakmak için yanından kalktım. Su ısıtıcısını çalıştırıp telefonumdan son haberleri takip ederken Arven aradı.
"Günaydın sevgiliiim. Uyandınız mı?"
"Çoktan, burada sabahlar erken oluyor."
"Ooo babacık zor bir gece geçirmişe benziyor. Sizi özledim."
"Bizde seni özledik annecik."
Ayakta uyuyordum, ısıtıcının sesi beni kendime getirdiğinde Melina'ya döndüm.
"Küçük bezelye tanesi, annecikle konuşmak ister misin?"
"Anneciiiğiimmm."
Telefonu ona uzatıp kendime kahve yaptım.
Kulağım onlardaydı.
"Anne biliyoy muşun, biz meydivenleden düştük."
Gözlerimi sıkıntıyla kapattım. Melina'nın bunu söylemediği bir dünya kamuoyu kalmıştı.
Buradan uzak olması bile ona kendini kötü hissettirirken, bu kadar önemsiz bir şeyle bile buraya gelebilme potansiyeline sahip, ama hata bende Melina'yı annesine bir şey anlatmaması konusunda tembihlemem gerekirdi.
"Baba, annem seni iştiyor."
İşte başlıyoruz...
"Arsel ne oldu? Nasıl düştünüz?"
"Yoksa sana düştüğümüzü mü söyledi, sadece ayağım kaydı, önemli bir şey değil."
Ona yalan söylemekten nefret ediyorum!
Sanki şu an karşımda ellerini beline koymuş şüpheyle beni izliyor.
"Bir şey olduysa lütfen söyle Arsel. Telaşlanmamam için söylemiyorsun değil mi?"
"Hayır, hayır gayet iyiyiz. Melina hiç sorun çıkarmıyor. Söylediğin gibi harika zaman geçiriyoruz. Sen anlat bakalım, yolculuk nasıldı?" O sırada hala ağrıyan belimi tutup biraz gerinmeye çalıştım. Hareket ettikçe daha çok sızlıyordu.
"Uçaklardan hala nefret ediyorum!"
"Bilmez miyim? "
"Keşke sizde burada olsanız. Ah olamaz kapatmam gerekiyor. Akşam tekrar arayacağım, sizi seviyorum."
Arven telefonu kapattıktan sonra bir süre daha ekrana baktım, ta ki Melina bütün tabağı yere fırlatana kadar...
****
Televizyonun karşısına oturduk.
Televizyonumuz, o bir şeyler izlemeye başladığından beri yalnızca çizgi film kanallarında açık kalıyordu.
Onu bununla oyalayabileceğimi düşünürken Melina bütün toka ve tarakları getirip saçlarım üzerinde garip modeller deniyordu.
Sürekli çekiştirdiğinden biraz başım ağrımıştı ama sonucun güzel olacağını söylediğinden sabretmeye çalışıyordum.
"Bu bitşin oje de şürelim."
"Oje mi?"
"Eveet! Pembe en şevdiğim yenk. Pembe şüyelim mi?"
"Melinacığım, oje sürmesek iyi olur. Sadece saçlarımı yap lütfen."
"Ama babaaa."
Dudaklarını büküp ağlamaklı oldu.
İnanamıyorum, her istediğini ağlayarak yaptırabileceğini mi düşünüyor? Arven olsa kesin "Annesi kılıklı." Der, ona takılırdım, ama şimdi bu sorunla baş etmem gerekiyor.
Ona hakimiyetin kimde olduğunu göstermeliyim.
****
Gösteremedim, canı yanmışçasına öyle çok ağladı ki onu her parmağıma ayrı renkte oje sürme şartıyla ancak susturabilmiştim. Berbat bir durumdayım, ne yemek yedirebildim ne de ojeden kurtuldum. Saçlarım desen, her yerinde renkli lastik tokalarla dolu. Umarım beni kimse bu şekilde görmez.
Hava almak için dışarıya çıktığımda, o da benimle geldi. Çimlerin üzerinde yuvarlanıp güzel havanın tadını çıkarırken duvar dibine sinen yavru bir kedi gördü.
"Baba baaak! Şevebiliy miyim noluyyy?"
"Tabi ki."
Paytak paytak koştu ve kediye temkinle yaklaştı. Çekinerek bir parmağıyla ona dokundu ve yüzünde tarifsiz bir mutlulukla yeniden bana baktı.
"Bizim olabiliy mi baba lütfeeen."
"Tatlım, Likör'ün bundan hoşlanacağını sanmıyorum."
"Liköy gel pişi pişi bak şana kaydeş buldum. Lütfen onu sende sevey mişin?"
Kediyi kucaklamak hatta mıncıklamak istiyordu ama aynı şeyi Likör'e yaptığında ondan bir pati tokadı yemişti, bu yüzden korkuyordu.
Yanlarına gidip kediyi elime aldım ve Melina'yı onu sevebilmesi için cesaretlendirdim.
"Baba noluy bizim olsun."
"Tamam ama bir şartım var."
Merakla gözlerini kocaman kocaman açtı.
"Yemeğini yiyeceksin tamam mı?"
"Tamam şözz baba şöz veyiyoyum."
Kediyi severken kendinden geçiyordu. Likör'ün aksine o da öyle uysaldı ki tek istediği sadece sevilmekti.
"Pekala, o senin kedin olduğu için ona bir isim vermen gerekiyor."
Parmağını yanağına koyup biraz düşündü.
"Kabak!"
Böyle bir isim seçebileceğini hiç düşünmemiştim. Bir çocuk kedisine neden kabak ismini verir ?
"Kabak mı?"
"Evet, biy çizgi filmde göydüm. Adı Kabak olşun mu baba?"
"Sen istiyorsan olsun güzelim."
Bana sımsıkı sarıldı ve yanaklarımdan sulu sulu öptü.
Tamam kabul ediyorum, bu düşündüğüm kadar zor değilmiş. Baba olma konusunda
çok iyi olmadığımı biliyorum ama sanırım durumum o kadar da içler acısı değil.

 Baba olma konusundaçok iyi olmadığımı biliyorum ama sanırım durumum o kadar da içler acısı değil

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✨BİR BULUT OLSAM/2✨(ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin