Keyifli okumalar. 🖤Asya'nın sesiyle ona gülerek bakan Kağan çırptığı ellerine sonra da yüzüne baktı. Kafasını arkaya çevirip biri sevgilisine benzeyen diğeri Yıldırım gibi yakışıklı ama şuan sevimli olan çocuğa baktı.
"İlk önce kahvaltı yapalım o zaman."
"Ay bende hiç demeyeceksin sandım ya."
Asya'nın dedikleriyle yanağını sıkıp önüne döndü.
"Güzelce oturun bakalım."
Diğerlerinin uyarıp arabayı çalıştırdı ve yoluna devam etti.
"Nereye gidelim güzelim?"
"Deniz kenarında bir yer var oraya gidelim. Bu saatlerde sakindir."
"Gidelim güzelim."
"Hala?" aradan kafasını uzayan küçük kıza baktı Asya.
"Efendim bebeğim."
"Emre'yi de alalım mı?"
"Leyla ablanı arayayım alalım canım." deyip telefonunu çıkarttı.
...
Emre'yi de alıp deniz kenarında hoş bir mekana gelmişlerdi. Arabayı durdurup inen ve çocuklara kapıyı açan Kağan hepsinin inmesini bekledi ve kapıları kilitledi.
Üç çocuk önde giderken Aslan ve Emre, Deniz Asya'yı korumak ister gibi iki yanına geçmişti. Kafasındaki peruğun gizlediği kazınmış kafası, üzerindeki kazağın örttüğü izi çıkmış kollarıyla, hastalığın yorduğu bedeni Kağan'ın içini acıtırken elini tuttuğu kızın omuzuna kolunu atıp kendine çekti. Alnına küçük bir öpücük kondurup yavaşça bıraktı ve küçük kızın belinden tutup havaya kaldırdı.
Deniz bu ani hareketle ilk önce çocuksu bir çığlık atarken kendini Kağan'ın kucağında bulmasıyla kıkırdadı.
"Kağan abi ya korktum." sevimli konuşmasıyla gülerken gamzelerine bir kez daha hayran olan kız küçük parmaklarıyla yanağını sevip gamzelerine parmaklarını soktu.
Gülümseyip kucağındaki kıza daha sıkı sarılan Kağan ona kaşlarını çatarak bakan iki küçük adama göz kırptı. Buna karşılık çocuklar halalarının elinden tuttu. İki genç onların bu haline gülerken içeri girdiler.
Asya mekan sahibi olan kızı tanıyordu. Onun nerede olduğuna bakarken içeriden gülümseyerek çıkan Kiraz yanlarına geldi.
"Asya?"
"Kiraz?" iki arkadaş özlem gidermek için sarıldılar.
"Kızım ne zamandır yoksun sen ya?" sonra gözleri Kağan'a döndü yüzünde büyük bir sırıtma oluştu. "Ünlü eniştemiz de sen olmalısın. Ben Kiraz." elini uzattı.
"Kağan" el sıkışan ikiliden sonra manzarası güzel bir yere geçtiler.
"Kiraz bize güzel bir kahvaltı versene."
"Tamam getiriyorum. Özel istediğiniz bir şey var mı?"
Çocuklara birkaç şey daha söylediler. Kiraz istediklerini getirmek için içeri gidince iki genç çocuklara döndü.
"Burası çok güzelmiş hala. Bak deniz de çok güzel, bende denizim." kocaman mavi gözleriyle sevimli şekilde konuştukları Kağan'ı güldürdü.
"Evet ama sen daha güzelsin." genç adamın dedikleriyle gözlerini kırpıştıran kız hala onun kucağındaydı.
"Ya öyle mi Kağan abi."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcı Hanım (Güçlü Kadınlar Serisi - 1)
General FictionAşkın sizi nerede bulacağını bilemezsiniz. O da bilmiyordu bilemezdi. Yine aynı sıradan gün dediğinde o günün aslında son sıradan günü olduğunu bilmiyordu. Aşkın ne kadar güzel, deli ve inatçı olduğunu bilmediği gibi. Vatan aşkıyla yanıp tutuşan ko...