44.bölüm: Yıkılmadan Ayakta

11.2K 754 485
                                    

"Yıkılmadan çok daha güçlü..."

Bir ağlayıp gülüyor ama çokça seviyorlardı. İkisi yan yana gelince nedense ağlatacak sahnelere devam edemiyorum. Birbirlerinden güç almalarını istediğim için ağlasanız da çokça güleceğiniz bir bölüm. Keyifli okumalar. 🖤

Birbirine sıkıca sarılan ikili yavaşça ayrıldı. Kağan kızı bırakmadan bir anda kucağına alınca Asya şaşırdı ama sonra kafasını sevgilisinin mükemmel kokusunun kaynağına gömdü. Kıpırdayacak hali yoktu ve onun bunu anlaması kalbini yumuşacık yapıyordu.

"Nedense ağlayınca kilo veriyormuşsun gibi hissediyorum. Sanki küçücük kaldın."

"İyiyim." dese de kendi bile inanmıyordu.

"Değilsin. İlk geldiğindeki halinden çok korktum Asya."

O yatak odasına girerken sessiz kaldı kız. İlk geldiğinde kendi de iyi değildi çünkü.

Kızı yatağa bırakan Kağan yavaşça üstünü örttü, yanına uzandığında hemen onu kollarının arasına aldı.

Kağan'ın güven veren, güçlü kolları arasında yatarken ne düşüneceğini bilemeyecek kadar kafası karışıktı. Yorulmuştu özellikle ruhen.

"Ne düşünüyorsun?"

"Bilmiyorum o kadar kafam karışık ki onu bile anlamıyorum."

Nazik bir hareketle kızın başını kaldırdı.

"Yeniden eskiye dönüp bütün hayatını mahvetmeyeceksin dimi? Senin gibi güçlü bir kadın bunu asla yapmaz."

"Yapmamak istiyorum. Ama ne yapacağım?"

"Bugün dinlen. Yarın davayı devrettiğin savcıyla birlikte bunu yapanı bul, hani böyle havalı havalı adliye kolidorlarında geziyorsun ya yine öyle yap. Seni ezmeye çalışan herkese karşı güçlü dur. Diğerlerine de umut ol. Çünkü sen busun. Tek darbede şimdiye kadar asla yıkılmadın, şimdi asla yıkılmayacaksın. Yorulduğunda, gücün tükendiğinde ben burada olacağım... "biraz düşündü daha keyifli halde devam etti." Sen böyle yapacaksın yıkılmadığını göstereceksin ki sonra bende gönül rahatlığıyla o piçin ecdadın sikeceğim. "

Kafasını kaldırıp sevgilisine baktı Asya. Gözlerini kısıp hafifçe yükseldi ve yüz yüze geldiler.

"En sona kadar çok iyiydin. Sonuncu cümleyi kendine saklasan mükemmel olacaktı."

"Ne yeni o adam bulunacak da biz sağlam mı göndereceğiz?"

"Hayır öyle yapmayacaksınız biliyorum ama duymama gerek yok. Bu konu beni gerçekten geriyor."

"Tamam güzelim konuşmam o zaman."

Hala daha ciddi halde Kağan'a bakan kız bir şeyler arıyordu.

"Ne oldu güzelim niye öyle bakıyorsun?"

"Ne bileyim sanki her an görevin çıkıp gitmeyecekmiş gibi baya teminat verdin?"

Gözlerini kaçıran adamla yerinde doğruldu.

"Ne oldu? Hemen söyle Kağan. Bir bok yemişsin belli."

İki elini başının altına koyup tavana bakan Kağan nasıl başlayacağını bilemedi.

"Son görevde işin ucu biraz kaçınca general sinirlendi, bir de sorgu aşamasında işi hepten batırdık sonuç olarak bir süre gözüme gözükmeyin dedi." sonra o da oturdu ve küçük oğlan çocuğu gibi omuzlarını silkti, sevimlice konuştu. "Ya Asya bir şeyler yapabilir misin? Ben burada ne yapacağım. Hadi sevgilim beni göreve göndersene. Az dağa gidip şerefsiz yakalayayım, öldürebilirim de hiç sorun değil." sonra sesi yükseldi. "Ben masa başı iş yapmak için mi asker oldum!"

Savcı Hanım (Güçlü Kadınlar Serisi - 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin