Medya güzel kızlarımız.
Bu arada bölümlere sınır koymuyorum ama lütfen okuduğunuz bölüme oy verip yorum yapın... 🖤
Operasyon sahnesi olduğu için küfür içerir...
''Salih durum nedir?''
''Üç kişiler, biri sizin oraya bakıp tüttürüyor, diğer ikisi kampa bakıyor.''
''Tamam, Mert siz ne durumdasınız?''
''Dağdaki nöbetçileri aldık, ağır silah bulduk bunları da kullanırız abi, roket yağdırmaya istediğin zaman başlarız''
Kağan sinirlenmişti, bir haftadır belki bir milyon defa söylemişti.
''Roket yağdırmak falan yok, elebaşı canlı olacak.''
''Tamam komutanım nasıl emrederseniz, makineli tüfeği abartsak?''
''Olur, ateş ettiğiniz yere bakın. Bizi vurmayın da vurdurmayın da, güveniyorum size.''
Rıfat söze karışıp ''Bence yanlış kişilere güveniyorsunuz komutanım ama siz bilirsiniz.''
''Biliyorum ama yapacak bir şey yok abi. Tüm Bozkurt'lar, Salih'in atışıyla başlıyoruz.''
Yerinde hafifçe doğrulan Kağan'ı tüttüren herif hala görmemişti.
''Rıfat tüttüren bende soldaki sende, sağdakini hangimiz hızlı davranırsa.''
Rıfat bir şey demedi, oda Kağan gibi hafifçe doğrulup nişan aldı. Salih ateş ettiği an onlar da karşılarındaki üçlüyü indirdiler.
''Rıfat fırla şu mevziyi ele geçir. Salih, Rıfat'ı koru kılına bile zarar gelmeyecek. Mert sende çadırlarını tara.''
Kamp baskını Bozkurt gibi bir tim için bile çok zorlayıcı olmuştu. Vurulan yoktu ama cephanelerinin büyük kısmını harcamıştılar.
Bir kaçı nöbet tutarken Kağan'da tutsaklarını sorguluyordu.
''Konuş! Tasmanı tutan orospu çocuğu nerde?''
Kağan adama yumruk ve tekme atmaya devam ediyordu ama karşısındaki direniyordu. Bunda şaşılacak bişey yoktu sonuçta kendisi sözde bölge yöneticilerinden birisiydi. Ama Kağan'da henüz pisleşmemişti.
''Sana son bir fırsat sunuyorum, eğer konuşmazsan bütün tırnak ve dişlerini söker, tüm kemiklerini kırar ardından karnın ve ciğerin arasına bir bıçak saplayıp seni burada bırakırım. Saatlerce domuz gibi ölmeyi beklersin, çatışmada öldü diye raporlarım. Yada konuşursun ve daha fazla dayak ve işkenceden kurtulursun. Seçim senin.''
Sözleri korkutsa da adam geri adım atmadı, onun bu haline gülen Kağan adamın kafasını tuttu.
"Şimdi sen benim avımsın..." bu sözden sonra teröristler korkudan ölecek gibi olsa da iş işten geçmişti.
Bir süre sonra Kağan ellerini temizleyip dışarı çıktı ''Yuva, ben Avcı, adam öttü. Bölgede fazla zaman geçirdik teröristler her an üzerimize hücum edebilir, acil helikopter istiyorum.''
''Anlaşıldı Avcı helikopterler hazırlanıyor, bir saat içinde bölgenizde olurlar.''
Sonrasında helikopter gelmişti. Ve onlar da karakola gidip sonunda dinlenme fırsatı bulmuşlardı. Geldikleri yerdeki sorumlu olan asker onları görünce hemen selam verdi.
''Komutanım Çeliktepe Karakoluna hoşgeldiniz, yatakhaneleri hazırladık. Alaydan arkadaşlar gelecek esirinizi almak için birazdan burada olurlar.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcı Hanım (Güçlü Kadınlar Serisi - 1)
Aktuelle LiteraturAşkın sizi nerede bulacağını bilemezsiniz. O da bilmiyordu bilemezdi. Yine aynı sıradan gün dediğinde o günün aslında son sıradan günü olduğunu bilmiyordu. Aşkın ne kadar güzel, deli ve inatçı olduğunu bilmediği gibi. Vatan aşkıyla yanıp tutuşan ko...