"Asya bu adam daha önce de mahallede görülmüş."
"Nasıl yani? Mahalle düzenli kontrol edilmiyor mu? Bülent bu iş çocuk oyuncağı mı? Kaç tane şerefsizle uğraşıyorum bu ne ya?"
"Asya bak haklısın ama şüpheli davranışı olmayınca bir şey yapamamışlar."
"Tamam ama bu meseleyi en yakın zamanda hallediyorsun. Bak Nermin teyzeye de misafir gelmiş. Askeri, polisi varmış. Bir de kalabalıklar tatsızlık çıkmasın."
"Tamam bak ekip yollayacağım sen endişelenme ve kimseyi dövme tamam mı? Gerçi dövme konusunda çok emin değilim ama sen dikkat et. Halledeceğim tamam mı? Hem bu masum kuluna inanmıyor musun? Ben sana ne zaman yalan söyledim?
"Bu konuda ciddi misin? Çünkü ben böyle çok an hatırlıyorum da." dediğimde somurttu. Onun moralinin bozulmasıyla moralim biraz düzelse de yine içim rahat değildi.
Şuan ne kadar belli etmesem de aşırı sinirliydim.
"Eğer bir problem olursa neler olabileceğini biliyorsun değil mi?"
"Tabii ki" zoraki kafa salladı çünkü sinirli halimi biliyordu. Ve beni öyle görmek istemediğini biliyordum. Annem de hep sinirli halimden nefret ettiğini söylerdi. Ne yapacağım belli olmazdı, başıma mutlaka bela açardım.
"Asya hadi kardeşim sen eve git saat de geç oldu. Bak ben buradayım sonra adliyeye geçerim"
"Bitir işini ben bırakırım ben aldım nasılsa."
"Yok benim işim bitti sayılır zaten ben bırakırım."
"Sana güveneyim mi Bülentçiğim?"
"Kızım yaptık bir hata tamam zorlama işte."
"Tamam tamam. Hadi çıkıyorum görüşürüz."
"Görüşürüz"
"Görüşürüz"
🍀🍀🍀
Arabayı evin altına park ettim. Şimdi arabayla uğraşamayacaktım. Yorgun adımlarla eve geçtim. Attığım adımı zorla atıyordum. Arabada da düşünmüştüm ve kafam çok yorulmuştu. Eve doğru yürürken birden izlendiğimi hissettim. Arkama baktığımda hiç kimse yoktu. İyice paranoyaya başlamıştım. Tövbe tövbe.
Önüme dönüp kafamı kaldırdığımda Nermin Teyze'nin bahçesinde bana bakan insanları gördüm. Bana doğru gelen kadına gülümsedim.
"Kızım nolmuş? Adam kimmiş? Neden oradaymış? Verdiği mektuplarda ne yazıyordu?"
"Önemli bir şey değil teyzem. Ben çok yoruldum hadi iyi geceler." hemen kaçmalıydım yoksa bu kadın makineli tüfeğe bağlıyordu. Zorlamaya gerek yoktu.
"Benim sinirimi bozma hemen konuş."
"Nermin sen merak etme konuşturacağım ben onu."
"Anne ya"
"Gel hadi eve"
"Ben neden geldiysem eve odamdaki koltuk çok da rahattı. Ahh!!" münasip taraflarıma yediğim terlikle homurdanmayı kestim. Acıdı lan! "Acıdı ama ya"
"Acır tabii ben vurdum."
"Övünülecek çok güzel bir özellik" diye homurdandım. Tabii bu arada eve gelmiştim. Arkamı döndüm dönmez olaydım. Bana bakan bir bahçe insan ve hepsi gülüyor. Ahh rezillik ya! Hele o dağ aynısının yüzündeki ifade gel ağzımın ortasına çak diyor ya - ben neden ona bu kadar dikkat ettiysem -
"Neyse çok sevgili insanlar gece gece yüzünüzü de güldürdüğümüze göre iyi geceler tatlı rüyalar."
"Git uyu artık gözlerinin altı çökmüş." dediğinde el salladım.
İçeri girdiğimde annemin gözleri beni buldu. Bugüne kadar annemden hiçbir şey saklamamıştım. Bundan sonra da asla saklamazdım. İşle ilgili önemli olaylar hariç.
Anneme ve babama her şeyi en ince detayına kadar anlattıktan sonra odama çıktım. Üstümü değiştirip yattım. Yeni günün ne getireceğini kimse bilemezdi ben de güzel geçmesini umarak uyudum.
🍀🍀🍀
Sabah - daha doğrusu öğlen - uykumu alarak gözlerimi açtım. Odadaki saate baktığımda 12.15 olduğunu gördüm. İyi uyumuşum yalnız.
İşlerimi bitirip aşağı indiğimde annem mutfaktaydı.
"Sen Savaş'ı gezdirene kadar ben de şunları bitireyim sonra temizlik yapalım." bu arada hazırladığı poğaça poşetini elime tutuşturdu.
"Eksik bir şey var mı?"
"Yok yok sen git gel."
Bahçeye çıkıp Savaş' ın tasmasını taktım. Evet Savaş köpeğimizdi. Uzun uğraşlar sonucu abimle iki tane aldırmıştık onunki de Asil ama o evlendiği için kendi evinin bahçesindeydi.
"Savaş hadi oğlum." Savaş çok yaramazdı ve etrafı hep' savaş ' alanına çevirirdi bu yüzden adını ben koydum. Abimin ki de çok uysaldı ve hareketleri düzgün olurdu.
Bahçeden çıktığımda kafam istemsiz karşı bahçeye çevrildi. Akşamki gibi doluydu. Nermin Teyze' ye kafa selamı verdim. Bir şeyleri kolay kolay unutmazdı akşamki muhabbeti bir daha açmaya gerek yoktu.
"Sen hemen orada kalıyorsun." selam veren kafamı-
İçeri girdi ve çıktığında elinde çikolatalı süt vardı. Bu kadın can ya."Canım teyzem nasılsın? "
"Noldu? Adamı bulmuşlar mı? Kimmiş?"
"Ben de iyiyim sağol ya" diye homurdandığımda pipeti ağzıma sokup
"Çok konuşmada cevap ver"
"Bazı şeyler her yerde söylenmez"
"Eğer çok önemliyse söyle tamam mı? Canını sıkma hallederiz." dedi gayet ciddi bir şekilde. Osman amca emekli askerdi o yüzden böyle söylemişti.
"Tamam neyse şimdi biz koşuya gidiyoruz. Çikolatalı süt içinde teşekkürler."
"Ne demek kuzum." sadece benim için dolabında çikolatalı süt bulundururdu.
"Ay ne kadar güzel." diyen kıza baktım. 18lerinde olan kızın masmavi gözleri vardı aynı o meteor gibi ne meteoru ya dağ ayısı, heh bu doğru oldu. Ona benziyordu kardeşleri galiba.
"Adı ne?"
"Savaş"
"Aynı abime benziyor zaten" kıza benzeyen ve büyük ihtimal ikizi olan çocuk bunu söyleyince kızla birlikte kahkaha attılar.
Savaşsa onlara bakıyordu. Kim olduklarını anlamaya çalışıyordu. Gerçekten hayran olunası bir köpekti simsiyah tüyleri vardı. Ayağa kalktığında boyu beni geçiyordu ve çok ilgi çekerdi.
"Uğraşmayın abinizle"
"Aman Nermin Teyze ya ne olacak ki. Şakasına dedikleri belli zaten."
"Asya ablacım haklı abim despot adam değilse dalga geçiyoruz normal bir insan kızmaz."
"Çocuk haklı. Bu arada tanıştığımızı hatırlamıyorum."
"Haa-aa şey"
"Dün duydun galiba"
"Evet evet" gerilmişti. Sevimlice sırıtarak Nermin Teyzeye döndüm. Kulağına eğilip...
Biraz geçiş bölümü gibi oldu ama en yakın zamanda yeni bölüm gelecek.
Sonraki bölüm daha uzun olacak.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Sonraki bölümde görüşürüz...
💚🍀
Eylül T.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcı Hanım (Güçlü Kadınlar Serisi - 1)
Ficción GeneralAşkın sizi nerede bulacağını bilemezsiniz. O da bilmiyordu bilemezdi. Yine aynı sıradan gün dediğinde o günün aslında son sıradan günü olduğunu bilmiyordu. Aşkın ne kadar güzel, deli ve inatçı olduğunu bilmediği gibi. Vatan aşkıyla yanıp tutuşan ko...