🥀 5. Bölüm 🥀

10K 539 31
                                    

"Ağlama. "

Gözlerimden süzülen sıcak gözyaşlarına engel olamazken başımı hafifçe yanımdaki bedene yönlendirdim.

"Durduramıyorum ki."

Küçük bir kız çocuğu gibi mızmızlanıyordum. Oysaki olan gerçekliği dile getiriyordum. Duygularımı gizleme konusunda olan potansiyelim beni bugün yarı yolda bırakmıştı.

"Bebeğin senin tedirginliğinin farkında ve rahat rahat sütünü içemiyor. Kendin için değil, onun için bari sil gözyaşlarını."

Evin yanı başımda bana teselli veriyordu. Korhan'ın anlattığı ve son olarak duyduğum telefon zil sesiyle kendimi nasıl bu odaya attığımı bilememiştim. Hemen arkamdan da Evin gelmişti. Kendimi durdurabilsem durdururdum. İçime içime işlemişti hikayesi. Hüngür hüngür ağlama isteğiyle dolup taşıyordum. Ne yapsam durduramıyordum kendimi. Çok fenaydım ve bu fenalığı üzerimden atamadan kızım çığlıklar eşliğinde uyanmıştı. Şu an minik bedeni kucağımda, sütünü içiyordu. İçmeye çalışıyordu. Benim huzursuzluğumu fark etmiş gibi ara ara meme ucumu ağzından çekip benimle göz teması kuruyordu. Bu sırada elbette içli bir şekilde iç çekmeyi ihmal etmiyordu. Bu da ağlamam için bir diğer etkendi tabi.

"Söylediği o manzara aklımdan silinmiyor Evin. Ben bunu zihnimden atamazken, o bununla yaşamış, yaşıyor. Anlıyor musun ne demek istediğimi? "

Bir elimin tersiyle yüzümde yer edinen gözyaşlarını gelişigüzel silerken yenilerine fırsat tanıdığımın bilincindeydim.

"Anlıyorum elbette. Bende üzüldüm ama elimizden gelen bir şey yok. Sende biliyorsun. O bu gerçekle yaşamaya alışmış. Daha doğrusu mecbur bırakılmış. Senin ya da benim gözyaşlarım karısını ve kızını geri getirmeyecek. "

Buram buram merhamet kokan bakışlarla baktı gözlerimin en içine.

"Seninde bir evladın var. Böyle ağlamaya devam edersen kızını sütünden mahrum bırakacaksın. O zaman daha çok üzüleceksin, benden söylemesi. Toparla kendini. "

Eli havaya kalktığında akan gözyaşlarıma karşılık kaşlarım istemsiz olarak derince çatıldı. Bunu fark eden Evin'in eli gerisin geri yatağın sert yüzeyine düştü. Özür dilercesine baktı.

"Kusura bakma, bazen bedenim kendini kontrol alanımın dışında bırakabiliyor. Ne yaptığımın farkında değildim."

Çattığım kaşlarımı düzeltip dostane bir gülüşü dudaklarıma takındım.

"Aşamıyorum. "

diye duygularımı tek bir kelimede dile getirdim. Hezan'ın bir set kurup önüme bıraktığı engelleri kaldıramıyordum bir türlü. Biri benimle temas etme girişiminde bulunmadan hemen önce yüz ifadem belirgin derecede farklılık gösteriyordu. Korkularımın önüne geçemiyordum. Bu böyle olmaz diyordum ama düzelemiyordum.

Bedenime izinsiz dokunan eller...

Bu görüntü hafızamda taptaze bir şekilde dururken korkmamak elde değildi. Güvendiğin bir insandan böylesine bir ihanete uğramışken kimin dost kimin düşman olduğunu ayırt etmek daha da zorlaşmıştı.

Kimin eli kirli, kimin eli temiz ayrımını yapmak oldukça güçtü.

Bu gitgeller arasında yaşamımı devam ettirecektim. Benim için son baştan belliydi.

Kızım ve ben...

İki kişilik bir dünya...

Abimin dahil olmaktan kaçtığı iki kişilik güzel bir dünya...

MARA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin