"Evet, işte hazırız. "
Kızıma alıcı bir gözle bakıp memnuniyetle gülümsedim. Gayet tatlı ve güzel olmuştu. Kızımı kucağıma alıp aynanın karşısına geçtiğimde ikimizinde birebir giyinmemiş olmamasına karşın renk uyumumuz takdire şayandı. Kalbimde biraz sonra dışarı çıkacağım gerçeği ile ilgili bir korku olsada bunu bastırmayı denedim.
Abime söz vermiştim. Kendime yeni bir yaşam için söz vermiştim. Sözümde duracaktım.
Kızımı yatağın üzerinde duran abimle beraber almış olduğumuz ana kucağının içerisine usulca bıraktığımda oldukça sakindi. Elime çantamı alıp, sonrasında ana kucağında duran kızımı kucağıma aldım ve odadan çıkmak için harekete geçtim. Odadan çıktığımda bana taraf gelmekte olan Evin ve Hatun anneyi gördüm. Bana şaşkın bakışlar atarlarken bu girişimim beni olduğu kadar onları da şaşırtmıştı demek ki. Tam olarak karşı karşıya geldiğimizde Evin bakışlarıyla nereye gittiğimi sorgular vaziyetteydi. Hatun anne ise anaç bir tavırla hatta takdir eder şekilde yüzüme tebessüm ederek baktı ve sordu.
"Nereye kızım?"
Bir sorudan ziyade istediği bir cevabı almak ister gibiydi. Onu bekletmeden yanıtladım.
"Dışarı çıkacağız kızımla biraz. "
"Çıkın bakalım kızım, için açılır. Şu dört duvardan bir çık, bir rahat nefes al. Ben senin yerinede darlandım bu yaşımda. "
Tatlı sitemine karşılık boyun eğdim. Çok ısrar etmişlerdi ama çıkmak istememiştim. Abimin özgürlüğüne karşı ben kendimi bir kafese kapatmış ve orada hapis kalmayı yeğlemiştim. Ta ki bugüne kadar...
"Çıkacağım artık. Abim istedi çünkü."
Hatun anne anlayışla başını salladı. Evin ise Hatun annenin hemen ardından söze girdi.
"Tek başına çıkmak istemezsen gelebilirim. İyi bir yol arkadaşı olurum."
Başımı olumsuzca sağa sola salladım.
"Hayır, hiç gerek yok. Yalnız kalmayacağım zaten, yanımda kızım olacak. "
Evin itirazsız kabul etti. Benimle çıkmayı teklif ederken bile beni düşünüyordu. Yalnız kalmamın ve insan içine çıkmamın benim açımdan zor olacağı kanısındaydı. Ki kesinlikle haklıydı. Abim diretmese buna bir an olsun yeltenmezdim. Korkaklığıma sığınır ve kızıma sarılırdım. Usulca başını salladı.
"Seni arabayla gideceğin yere bıraksınlar mı kızım?"
Hatun annenin sorusu üzerine hiç düşünmediğim bu ayrıntı üzerine bir müddet düşünüp sessiz kaldım ve sonrasında kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek için desteğe ihtiyaç duymadan ilerlemem gerektiğini fark ederek olumsuzca başımı salladım.
"Ben kendim gitsem iyi olacak. Uzun uzun yürümek istiyorum. Birinin beni korumasına ve gözetimine ihtiyaç olmadan bir süre kendi başıma olmak bana iyi gelecek."
Evin ve Hatun annede bu kararıma saygı duyduklarını belirtircesine sessiz kaldılar.
"Telefonunu yanına al, aklım sende kalmasın. Ararım zaten seni. "
Bunu söyleyen Evin'di. İçten sözleri beni tebessüm ettirdi. Çıkarsız, karşılıksız birilerinin seni sevdiğini bilmek eşsiz bir duyguydu.
"Merak etme, yanıma aldım. Bir problem olursa zaten ararım seni. Benim için endişelenme."
"Endişelenmiyorum. Sadece sana iyi gelecek diye uzun zamandır umduğum şeyin bugün olması beni hem mutlu ediyor hem de hüzünlendiriyor. Bunu tarif edebilmem mümkün değil. Hamilelik hormonları başa bela."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARA
RomanceBenim adaletimin terazisi vicdandır diyen bir adamla hayat bana hiç adil davranmadı diyen küçük bir kadının hikayesi... Bütün umutlarını bir avuç taş yığınında yitiren yüreği yaralı bir adam Hâkim Korhan Atmaca ve sevdiği adamın tecavüzüne uğrayıp...