Leyla'dan
Dudağıma kapanan dudaklarla put kesildim adeta. Üst dudağımı kavrayan dudaklar hiçbir şekilde hareket etmezken benim aksime huşu ile gözlerini kapatmış Miran'a baktım. Atik davranmasına karşı benim istememe ihtimalime karşılık tetikte beklercesine bekliyordu. Boşlukta sallanan ellerimi yavaşça omzuna doğru götürürken titrek bir nefes aldığını duydum. Omuzlarını gevşek bir şekilde ellerim kavrarken Miran olduğu yerden hiçbir şekilde kıpırdamıyordu. Yavaş bir şekilde ensesini tırnaklarımla çizdiğimde soluk alışverişleri değişti. Saçlarımı dalgalandıran onun hızlanan nefesleriydi. Dudağımı yavaşça dudaklarının arasından kopardığımda geri çekilmemi istemezmiş gibi bir ah nidası fırladı dudaklarının arasından. Koyu renkli dudaklarını tadımı almak istermişcesine yaladığında alt tarafımı ateşe veren kasık ağrısının ilk fitilini ateşlemiş oldu. Hâlâ ellerim boynunu kavrarken usulca gözlerini araladı.
Uğruna buralara gelmeme sebep olan gözleri...
Tutkuya bulanmış koyu göz bebekleri bana değdiği anda ne diyeceğimi bilemedim. Bana konuşmayı bile unutturuyordu bu adam. Gözlerini benden ayırmadan bakarken dudaklarımı araladım ve tam o sırada gözleri gözlerimden çekilip dudaklarıma baktı.
Açlıkla..
Yutkunamazken konuşmayı denedim.
"Neden devam etmedin?"
Devam edebilirdi. Sadece dudaklarıma kapanmış ve öylece durmuştu. Gözleri konuşmamın hemen ardından dudaklarımdan çekildi ve bana bakarak dillendi.
"İstemezsen bırak diye."
Farkında olmadığım bir diğer şey belimi saran avuç içlerinin orada hâlâ duruşuydu. Benim boynuna dolanan ellerim gibi..
"İzin istememiştin zaten."
Kaşları havaya kalkarak söylediğim şeyi reddetti.
"İstedim."
İzninle deyip dudağıma yapışarak beni susturmak ne zaman izin istemek olmuştu ki?
"Deli misin sen? "
Şaşkınlığın verdiği kızgınlıkla sözlerime eklemelerde bulundum.
"Olumlu ya da olumsuz bir şey söylememe izin vermeden beni öptün."
"Hayır, öpmedim."
Gözleri dudaklarıma bir an için kayarken yeniden gözlerini üzerime sabitledi.
"Devam ettirseydim öpmüş olurdum. Durdum."
Söylediklerine hayret ederken bulunduğumuz durumun ne kadar garip olduğunun farkına vararak güldüm. O da bana ters ters bakarken homurdandı.
"Gülme."
"Neden gülmeyeyim?"
diye omuz silktim. Yeni sevgililer gibi görünüyor olmalıydık dışarıdan. Biri kızgın, diğeri mutlu bir çift gibi..
"Neden gülesin?"
diye bir soru yönelttiğinde onu bekletmeden cevapladım.
"Baksana ellerim boynunda, senin ellerin belimde. Tartıştığımız konuya bak. Gören sevgili sanır bizi. "
Belimde duran elleri sıkılaşırken beni içine katmak istercesine daha da kendine çekti.
"Eli kanlı bir katili senin gibi masum birinin yanına yakıştırmazlar. Hele sevgili olarak hiç."
Tok sesi bütün bedenimi tepeden tırnağa titretirken gözlerimi gözlerinden çekmedim.
"Peki, başkalarının düşüncesi değil de senin düşüncen ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARA
RomanceBenim adaletimin terazisi vicdandır diyen bir adamla hayat bana hiç adil davranmadı diyen küçük bir kadının hikayesi... Bütün umutlarını bir avuç taş yığınında yitiren yüreği yaralı bir adam Hâkim Korhan Atmaca ve sevdiği adamın tecavüzüne uğrayıp...