🥀 12. Bölüm 🥀

8.6K 540 184
                                    

"Civan abi?"

Avluda Civan abi ve Evin'le oturuyorduk. Civan abi kızımla güzel güzel eğlenirken bizde onları izliyorduk. Benim aklımda dolanan sorular silsilesi peşimi bırakmamıştı. Korhan'ı son görüşümün üzerinden uzun bir zaman geçmişti.

Evet,Korhan.

Hatta abimin Civan abi yoluyla bana hazırladığı sürpriz doğum günü kutlamasına bile katılmamıştı. Oysaki Civan abinin bütün arkadaşları buradaydı. Söylediğine göre Korhan işlerinin yoğunluğu nedeniyle gelemeyeceğini belirtmişti.

Ama bildiğim kadarıyla bu bahaneden başka bir şey değildi. Beni görmek istemediği için haliyle böyle bir etkinliğe de katılmak istememişti.

Özellikle başrolünde benim bulunduğum bir davete...

Egoistlik değildi bu. Bilmekti.

Kırdığın kalbi tanımaktı.

Ve onu tamir edememek, özür dileyememekti.

Hata yapmıştım. Bana yardım eden birine çok fena hata yapmıştım. Düzeltmek istiyordum.

Bu yüzden Civan abiye seslenmiştim. Bir şeyleri halledeceksem eğer başlangıç noktasında ilk yardımı o bilmese de ondan alacaktım.

"Kızımı istiyorum demeyeceksen efendim diye karşılık veriyorum."

Sözleri beni olduğu kadar Evin'i de güldürmüştü. İçten bir tebessüm dudaklarıma yerleşmişti.

"Hayır, onu demeyeceğim."

Başını beni onaylarcasına salladı ve ne var dercesine bir bakış attı.

"Şey.. Senin telefonunu kullanabilir miyim?"

dedim çekinerek. Çekinmiştim çünkü bunu istemek benim için zordu. Ve bu daha ilk aşamaydı.

Şimdiden böyleysem..

Aklımdakini yapmak daha da zor olacaktı. Üzerime çöreklenen gerginlikle yerimde kasıldım. Nasıl yapacaktım? İçimden koca bir of döküldü sessizce.

Civan abinin bakışları bana dönerken Evin beni anlamaya çalışır gözlerle bana bakıyordu.

Bir şey söylememi bekliyor gibi..

"Telefonun mu bozuldu? Yarın hemen halledelim."

Şiddetle reddettim bu fikri. Çünkü gerçek olan şuydu ki telefonum sapasağlamdı ve hiçbir problemi yoktu.

Benim derdim başkaydı.

Her neyse...

"Hayır, hayır. Bir problem yok. Sadece bir görüşme yapmam lazımda dakikam kalmamış."

Bunu diyen bugüne kadar kimseyi aramayan benim.

Fazlasıyla dakikam,sms hakkım vardı. Çünkü konuşacak kimsem yoktu.

Evin'in bana farklı gözlerle baktığının bilincindeydim. Her şeyimi bildiği için şimdi bu halimi yadırgaması normaldi. Ona bir an olsun bile göz değdirmeyerek Civan abiye baktım.

O da şaşırmışcasına bakıyordu. İnanmamaları gayet normaldi. Ben bile söylediğim yalana inanmamıştım. Aynı şeyi onlardan bekleyemezdim. Yalandan bir öksürük savurdum dışarıya.

"Tabi.. Tabi vermek istemezsen anlarım."

Yalan, anlamazdım. İlk kez bir şey istemiştim ve bana vereceğine olan inancım tamdı.

Ya vermezse?

Hiç bu tarafından bakmamıştım olaya.

Hay Allah!

MARA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin