Miran'dan
"İşlerin için beni ihmal ettin demek?"
Kucağımdaki kadınım usulca başıyla beni onaylarken buram buram kokusunu solumak istediğim için saçlarını özgürlüğe kavuşturmak istedim.
"Açsana saçlarını."
Küçük bir kız çocuğu gibi alttan çipil çipil gözleriyle bana bakarken omuz silkti.
Mızmızlığını sevdiğim...
"Eee o zaman nasıl dayanacağım sana gelmemeye? "
Bilmem dermişcesine dudak büktüğünde teklemeden dudaklarına haşin bir öpücük kondurup geri çekildim.
"Tamam o vakit. Ziyaretlerim hep sana olacaksa ben kavga etmeye razıyım. "
Rahatsızca yerinden kıpırdanınca bana kaşlarını çattı.
Kaşları çatılı hali bile insanın mükemmel olabilir miydi? Mis gibi oluyormuş.
"Kalkışma bile. Zaten bütün uğraşım seninle biraz fazla vakit geçirmek için yaptıklarımdan ibaret. "
"Nasıl yani?"
diye sorgularken buldum kendimi. Açıklaması gereken detaylar olduğu muhakkaktı. Küçük parmak uçları ensemde küçük dokunuşlar yaparken bir an ürpersemde ona bunu fark ettirmemeye çalıştım. Daha ileriye gitmemeliydi.
Korkardı.
Ya attığı bütün adımları geri çekerse ihtimali bile korkunçtu. Onunla tanıştıktan sonra yabancı olmak, ona uzak kalmak yapamazdım. Aklımdaki düşüncelerin çarkı çok hızlı bir şekilde çalışırken aynı zamanda Leyla'nın soruma yanıt verdiği anları dinledim. Bütün düşüncelerimden arınarak..
"Bir etkinlik hazırlıyorum. Mahkumlara özel bir gece. Bir sanatçı çağıracağız. Orkestrasıyla gelecek. Türküler söyleyip biraz neşelendirmeye çalışacak ortamı. Çağrılacak kişi, bunların ödemeleri, gerekli gereksiz onay belgeleri, halledilecek adli işlemler, organizasyon işi.. Say say bitmez. Her neyse böyle bir gece ayarlamaya çalışıyorum. 10-15 dakikadan biraz daha fazla yan yana kalalım diye uğraşıyorum. Bizim için.."
"Beni kuralları çiğnemeye davet ediyorsun yani?"
dedim altında imalar dolu bir ses tonuyla. Dudaklarını belli belirsiz dişlerinin arasına alırken başını sallamaktan geri durmadı.
Şimdi gel de bu kadını daha fazla sevme!
Tabi her gülün dikeni var hikayesi doğru olduğundan benim gülüm dikenini de batırmaktan geri durmadı.
"Sende çok kural biliyorsun sanki. Beni kucağına çekip öpmenden belli."
"Öperim."
deyip dudaklarına yeniden dudaklarımı bastırıp geri çekildim.
"Amirim ya da müdürüm değilsin. Sıfatın başka bir kere bende. O yüzden istediğimi yapmaya hakkım var."
Dudaklarında bir gülümseme oluştu. O sırada devam ettim cümleme.
"Seninde izninle tabi."
"Ben izin verirsem bana da onay çıkıyor demek değil mi bu? Yani bende istediğimi yapabilirim."
Gözlerimle onaylarken onu kucağımda hafifçe doğruldu. Elleri enseme yumuşakça dokunurken nefes dahi alamıyordum.
Ellerinin gideceği nokta beni endişelendiriyordu istemsizce. Benden rahatsız olsun istemiyordum.
Ense kökümde olan elleri u dönüşü yaparak göğsüme doğru yöneldi. Giydiğim kısa kollu gömleğin açık ilk düğmesini es geçerek diğer düğmeye geçip ağırca açmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARA
RomanceBenim adaletimin terazisi vicdandır diyen bir adamla hayat bana hiç adil davranmadı diyen küçük bir kadının hikayesi... Bütün umutlarını bir avuç taş yığınında yitiren yüreği yaralı bir adam Hâkim Korhan Atmaca ve sevdiği adamın tecavüzüne uğrayıp...