Odamda kızımın şen kahkahalarını dinlerken içim zaptedilemez bir neşeyle doluyordu. Onun sevinci benim sevincimdi.
Onun nefesi, benim nefesim...
Bu şen şakrak geçen saatlerde kapımın tıklatılması ile oraya kulak kesildim. Doğru duyduğumdan emin olduktan sonra yatağa bıraktığım kızımı kucağıma alıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda karşımda Civan abiyi gördüm. Şaşırmıştım. Pek sık kapımı çalmazdı. Genelde ya avluda oluyordum ya da onların odasında Evin'le vakit geçiriyordum. O arada sık sık karşılaşıyorduk ve kızım amcasına, amcası kızıma adeta âşıktı. Onlar yan yana gelince fazladan mutluluk salgılıyorlardı etraflarına. Bizde onların bir baba kızı aratmayan hallerine imrenerek ve çoğu zaman gülümseyerek bakıyorduk.
Şu anda odamın kapısında olması tedirgin olmama yetiyordu. Karşımda duran Civan abiye tebessüm ederek baktım ve ne olduğunu anlamaya çalıştım.
"Merhaba."
dedim oluşan sessizlikte bir ses olsun diye. Civan abi sözlü selamıma başını sallayarak karşılık verdi. Odayı işaret ederek mırıldandı.
"Oda müsaitse girebilir miyim? Seninle bir şey konuşmam gerekiyor."
Civan abi teklemeden konuşurken bu duruma biraz şaşırsam da başımı sallayarak onay verdim.
"Geç abi, müsait."
Civan abiye verdiğim izinle o içeri geçerken ben kapıyı yarı aralık bırakarak örttüm ve arkasından ilerledim. Odamın balkon kapısının sağında kalan kısımda duran tekli berjere ellerini dizlerine koyarak oturdu ve oturmam için işaret etti.
"Otur Hayat. Ayakta durma. Konuşmamız biraz uzun sürebilir."
Sözlü olarakta oturmamı söyledikten sonra ayakta durmanın anlamsızlığına hüküm getirerek yatağın ayak ucuna oturdum. Kızımı sarıldığı boynumdan çıkarmadan pışpışlamaya başladım. Çünkü hareketsiz kaldığı anda huysuzluk yapacağı aşikardı.
Civan abinin öncülüğünde ve ailenin diğer üyeleri tarafından ilgi delisi olup çıkmıştı kızım.
Dikkatimi kızımdan alıp Civan abiye çevirdiğimde o ellerini yasladığı dizinden çekti ve kollarını berjere yasladı. Gözlerini üzerime dikerek olabildiğince ciddi bir tonda benimle konuştu.
"Abin sana ulaşamıyormuş. Abinin telefonlarına neden cevap vermiyorsun Hayat?"
Civan abi bu kadar ciddi olmazdı. Ben onu tanıdığımdan beri eğlenceli, komikti. Aynı zamanda onu karısına aşık bir adam olarak bilirdim. İlk kez bu ciddiyetiyle yüz yüzeydim.
Abi meselesi ise o benim işte boğazımda kırk düğüme sebep olandı.
Yutkunamadığım, ciğerimi ateşe salan bir yara...
Abimle en son Korhan'ın geldiği gün konuşmuştuk.
Korhan'ın bana sizi görmeye gelebilir miyim dediği gün..
O günün üzerinden tam 15 gün geçmişti. Bende o günden beri beni arayan abime o gün söylediğim sözlerin arkasında durduğumu belirtircesine telefonlarına çıkmama kararına uymaya çalışıyordum. Beni bırakıp giden oydu.
Haftada açılan bir telefon unutturur muydu beni burada bırakıp gittiği gerçeğini?
Unutamazdım. O öyle yüreğime oturan bir ateşin kendisi olmuştu ki gece yatağımda uzanırken gözyaşlarım istemsizce damlardı yastığıma.
Kimse tarafından önemsenmemek, yok sayılmak insana koymuyordu da ilk kez insan yerine koyulunca, kıymet verilince yediğin tekme pek oluyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/49132867-288-k651843.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARA
عاطفيةBenim adaletimin terazisi vicdandır diyen bir adamla hayat bana hiç adil davranmadı diyen küçük bir kadının hikayesi... Bütün umutlarını bir avuç taş yığınında yitiren yüreği yaralı bir adam Hâkim Korhan Atmaca ve sevdiği adamın tecavüzüne uğrayıp...