Konser Bileti (I bölüm)

6.8K 285 350
                                    

Merhaba sugarlar, (okuyan varsa eğer)
Belki cringedir, belki de kötüdür bilmiyorum ama nedense aklımda olan böyle bir kurguyu paylaşmak istedim, because neden olmasın. Umarım beğenen birileri olur, olmasa da kendim hikayenin ardını merak ettiğim için paylaşacağım.🥺
Beğenen olursa yeni bölümleri çabucak atmağa çalışacağım, olmazsa da artık kafama göre. (Amma uzattım)
Neyse
İyi okumalar.

Okuma sayısı kimisine göre çok değildir ama bana göre çok, bu kadar beklemiyordum.
Bir sürü yazım hatam var, biliyorum. Anlatımım da çok kötü, bölümler ilerledikçe öncekinden daha iyileşmiş gibi gibi.
Yazdıkça gelişiyor insan.
Yeni okuyanlar varsa bunu göz önünde bulundurarak okumalarını rica ediyorum🥺
Muhtemelen silerim ya da en baştan düzenlerim.
Bu şekilde bile okuyup, beğenenlere çok teşekkür ederim.

" Evet canım, doğru duydun. Elindeki o BTS konser biletini bana vereceksin".
" Hayır olmaz, vermem. Son biletti bu, zar zor buldum".
" Sus be gerizekalı! Görende seni army sanır. Sırf eğlencesine aldın, zenginliğinle hava atasın diye".
" Neyse ne, sanki senin paranla aldım".

Köşeye sıkıştırdığı kızın elinden almaya oldukça niyetliydi bileti.

" Sen bilirsin. Vermezsen eğer, ailene reşit olmayan kızlarının köşelerde ağabeyleriyle yaşıt erkeklerle nasıl fink attığını söylerim. "

" Allahın cezası kahpe seni. " Dişlerini sıkıyordu sinirle. " İlk randevumu mahvettin. "
" Aishh! " Gözlerini devirirken elini de öne uzattı. " Hadi ver artık şu gözümün nurunu. "
" Al da gözüne sok! "

" İnanmıyorum! " Avucunun içine sertçe koyulmuş bileti aldığında kocaman açılmış gözleriyle bakıyordu kağıda.

''Ohaaa! " Derin iç geçirdi. " Elimde yarınki BTS konserine bilet var, hem de ön sıradan. ''

Gözlerini hiç ayırmıyordu kağıttan, yürümesine rağmen.

'' Canım biletim benim, bu gece seninle uyuyabilmek şerefine ulaştım. Rüyaysa sonsuza kadar uyumak isterim. "

Nihayet gözlerini biletten çekebildiğinde kendi üst başına gitti bakışları.

" Peki ben bu tiple mi gideceğim konsere? "

Saçının bir tutamını aldı eline oflayarak. " Şu saçlara bak süpürge gibi. Kuaföre gidip kakül kestireyim. Belki bu az tatlı gözükmemi sağlar. "

Yol boyu kendi kendine konuşup sırıtarak mahallenin kuaförüne geldiğinde dükkanın kepenklerini kapatmak üzere olan kuaför kadınla karşılaştı.

" Abla ya, ben sana gelirken sen nereye gidiyorsun? "
Kadın kısa süreliğine baktı O'na anahtarı kilit deliğinde döndürerken.
" Kusura bakma güzelim, bugün misafirim var. Erken kapatıyorum bu yüzden. "

" Yaa? "  Sözleri yüzünün düşmesine sebep olmuştu. " Beş dakikalık açamaz mısın? Sadece kakül kestirecektim. " Dudakları büzüldü çocuk misali mızmızlanarak.

Bakışlarıyla ikna etmeye çalışıyordu kadını.

Kadınsa tam bir şeyler diyecekken bu sırada arama geldi telefonuna.

" Bak canım, arıyor. " Telefonu gösterdikten hemen sonra yola koyulmuştu bile. " Benim hemen gitmem gerek. Yarın gelirsin. "

Ardına bakmadan dediği bu sozler suratını daha da düşürürken aklına elinde tuttuğu bilet geldi.

Krallıktaki BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin