Tehlike? (LV bölüm)

897 80 130
                                    

" Günlerdir neyin var, ne zaman baksam sırıtmış bir şeyleri düşünmektesin? " Diye sordu Chae iş yapıyormuş gibi yapan Mi Kyong'a.

Mi Kyong ise boşluğa bakarak düşüncelere daldığından duymamıştı bile.

" Heyy? " diye kolunun sarsılmasıyla anılardan sıyrıldı irkilerek.
" Ha? " Noldu? " diyerek sordu aptal bir ifadeyle.
" Neyin var diyorum, kaç gündür bir tuhaflık var sende? "

" Yok bir şey, "  Gözleri daldı yine uzaklara. " Ya da var bilmiyorum. Ben bile henüz inanamadım. "
" Bana da söylesen mi artık? " Bıkkın nefes alarak kollarını önüne kilitledi.

" Söyleyeceğim benim meraklı arkadaşım. " Yanaklarını sıkarak başının iki yana sallanmasına sebep oldu. " Sadece birazcık zaman ver bana.
" Dedikten sonra derin bir iç geçirdi. " Ben de tam olarak ne olduğunu, ne yaptığımı bilmiyorum ki. Sadece mutlu olmak istiyorum. Açgözlülük mü ediyorum yoksa? "

Yanaklarını ellerinden kurtararak surat astı Chae.
" Yakında çıkar kokusu zaten. "
" Bundan sonrası Allahutaalaya emanet, haydi bakalım. Neyse onu boş ver sen, Taehyung geldi mi bugün saraya? "
" Gelmedi dedim ya, kaçıncı kez soruyorsun bunu? Hem sana ne gelip gelmemesinden? "

Dudaklarını büzmüştü üzgün şekilde.

O günden sonra bir daha hiç görmemişti O'nu.

" Gelirse bana söylersin. "

Mutfaktan ayrılarak odasına geliyordu kendi kendine konuşarak.

" Neden o günden sonra hiç gelmedi? Düşünmem zaman tanıyordur bana muhtemelen. Yine de arada görseydim kötü olmazdı aslında. Çok özledim. "

Kendini yatağa atarak gözlerini tavana dikti. " Ya gerçek değilse? Ya o olanlar benim hayâl gücümse? "

Kaşlarını çattı şaşkın bir ifadeyle. " Nasıl yani, ben ruh hastası mıyım? Deli miyim ben? "

Elini yastığının altına sokarak kağıdı çıkarıp okumaya başladı hemen.
" İşte hayal ve rüya olmadığının kanıtı bu. " Dedi dişleri gözükecek şekilde gülümseyerek.

Feri sönmüş gözlerimin yakalayabildiği tek ışık.

Satırlarda elini gezdirirken yüzünde büyük bir sırıtış vardı.
" İsmimin anlamını unutmamış. "

Defalarca okudu aynı cümleleri.

Bu zamana ait değilmişcesine yabancı.

Anılarını hatırladıkça ayaklarıyla yatağı döverek saçma sapan hareketler yaptı bir müddet.

Çırpınmaktan nefessiz kalınca oturma pozisyonuna gelerek nefesini düzene sokmaya çalıştı. Dağılan saçlarını kulaklarının ardına geçirdiğinde anlık olarak yüzü düştü.

" Asıl mesele veliaht prense bu durumu nasıl söyleyeceğiz? Ne yapacağını, nasıl tepki vereceğini düşünemiyorum bile. Ya O'na zarar verirse? " Oflayarak başını aşağı dikti. " Mutluluğumu bile doğru düzgün yaşayamıyorum. "

Dağıttığı yatağı topladıktan sonra yeniden mutfağa doğru yöneldiğinde gördüğü şeyle olduğu yerde çakılı kaldı.

Taehyung az ötesinde, kucağında köpeğiyle beraberdi.

Görür görmez heyecanlanmasına sebep olmuştu bu manzara.

" Haşmetlim gelmiş. "

Etrafına toplanan kızlar köpeği severken, Taehyung'la konuşurken Mi Kyong'un bakışları tek tek o kızlara da gitmişti.

Krallıktaki BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin