4 o'clock (LVII bölüm)

791 85 146
                                    

Şarkı yerinde medyadaki şarkıyla beraber okursanız bir şeye benziyor :)

Zifiri karanlık olmasına rağmen Ay ve yıldızların ışığı ile yemyeşil arazi tamamı ile aydınlık gözüküyordu. Ağaçların arasından etrafı aydınlatan dolunay ışığı, yeşil çimenler adeta saklı bir bahçeyi andırmaktaydı.

 Ağaçların arasından etrafı aydınlatan dolunay ışığı, yeşil çimenler adeta saklı bir bahçeyi andırmaktaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözleriyle dört bir yanını taramaktayken elini şaşkınlıktan açılmış ağzına götürdü Mi Kyong.
" Burası, burası ne kadar güzel böyle. " dedi gülen gözleriyle. " Bir masalın içindeymişim gibi hissettiriyor. "

Taehyung'un yüzünde hafif gülümseme belirdi.
" Beğenmene çok sevindim. " Odunları işaret etti. " Ateşimizi de yakalım. "

Yanından ayrılıp küçük dalları çadır şeklinde dizmeye başlarken Mi Kyong da arkasından geliyordu.
" Bunları ne zaman getirdin? Ne zamandır biliyorsun burayı? "
" Daha yeni keşfettim ve seninle beraber gelmek istedim. "

Gözleri hâlâ etrafı incelemekteydi.

Az daha incelemenin ardına sepetin içindeki büyük örtüyü alıp yere serdikten sonra atıştırmalıkları ve meyveleri dizdi üzerine.

Örtünün bir kenarına bağdaş kurup oturarak gözlerini ateş yakmakla uğraşan adama dikti. Büyük bir zevkle izlemekteydi her hareketini.

Alevlenen ateş sayesinde mekanın güzelliği daha da ortaya çıkıyordu.

İşini bitiren Taehyung, sevgilisinin yanına gelerek yakınında oturduğunda düz bakışlarıyla karşılaştı.

" Ne oldu? "
" Gecenin yarısı, tepenin başında böyle güzel bir sihirli yer. Yanımda sen, ateş ile Ay'ın muazzam ışığı. Başbaşayız, bundan güzel daha ne olsun? "

" Burası bizim yerimiz olsun, Kyong'um. " Ellerini aldı ellerine. " Bundan sonra daha sık sık geliriz. " Öpücük bıraktı ellerine. Azıcık geri çekilip tebessüm ederek süzdü baştan aşağı. " Çok güzel olmuşsun. "
" Sen de çok yakışıklı olmuşsun demek isterdim fakat demeyeceğim, çünkü her zaman yakışıklısın. "

" Sen de öylesin. " Başını eğerek dudaklarına küçük buse kondurdu. " Sen de hep güzeldin. "
" Güzeldim? " Çatık kaşları ile bakıyordu yüzüne.  " Sen değil miydin bana sümüklü, çirkin diyen? "
" Ben onu sana sinirlendirmek için söylüyordum. " Güldürmüştü bu tepkisi O'nu. " Öfkelendiğin zaman yanakların kızarıyor, gözlerin büyüyor, o zamanda çok tatlı gözüküyorsun. "

" Aissh. " Derin bir iç geçirdi kız. " Biz böyle çok gıcık bir çift mi olduk? Kavga mı etsek acaba? "
" Etmeyelim. " Aniden kendine çekmesiyle bedenlerinin yapışmasını sağladı. " Bundan sonra bizi bir birbirimizden uzaklaştıracak şeylere müsaade etmeyelim. " Derken kollarını beline sardı sıkıca. " Sence de yeterince ayrı kalmadık mı? "
Başını göğsüne yaslayarak derin bir soluk aldı.
" Öyle. " dedi kısık bir ses tonuyla.

Krallıktaki BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin