Krallıktaki BTS

İnanmayacağım (LXI bölüm)

Baş ağrısıyla uyanmıştı Mi Kyong. Yatağında oturur pozisyona geldiğinde kusacağını anlayan Chae kovayı ağzına tutarak ona yardım etmişti.
Yüksek sesle istifra ettikten sonra kendine gelerek elini karnına götürdü.
" Of, nasıl unuturum ben bunu, içmemem gerekiyor artık?".

Chae kovayı ötelerine koyarak yatağında oturdu.
" Sabaha kadar durmadan kustun. Ne halt vardı da bu kadar içtin?"

Yüzüne gelen saçlarını topladı kısık sesle cevaplarken.
" İçmekten değil bu. "

" Neyden o zaman? " Bıkkın bir nefes aldı.  " Gece neler yaptığını hatırlıyor musun hanımefendi? "

Geceyi hatırlamaya çalıştı.

Hatırladıkça kaşları daha da çatılmıştı.

" Adama ağzına geleni söyledin, anlayacak diye, biri duyacak diye ödüm koptu. " Sözlerini duyunca itiraz etti.
" Az söylemişim O herife. "

" Neyin var senin? " Gözlerini devirdi bıkkınlıkla. " Hâlâ alışamadın mı bu duruma? "

" Sana söylemem gereken şeyler var aslın- " dediğinde lafını kesen elinde tepsiyle odaya giren Seol oldu.

Yanlarına gelerek Mi Kyong'a nasıl olduğunu sorduktan sonra tepsideki çayı uzatarak işaret etti.
" Akşamdan kalma çayı. "

Tebessüm ederek porselen bardağı alıp yudumlamaya başladı.
" Eline sağlık, güzel olmuş. "

Karışımı içmekteyken Chae yeniden lafa girdi.
" Ne söyleyecektin bana? "

Mi Kyong'un ise bakışları Seol'a gittiğinde Seol hemen durumu anlamıştı, hızla ayağa kalktı.

" Ben işime döneyim. "

Kız odadan çıkarken Mi Kyong da kalktı ayağa, kapıyı kilitleyip yeniden yatağa oturarak arkadaşına baktı uzun süre sessizce.

" Evet? Seni bekliyorum? "

" Ben, ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum Chae. " Sertçe yutkundu. 
" Bak geriliyorum ama, söyle hadi. "

Saçlarını kulaklarının ardına geçirdi yine yutkunarak. Derin bir nefes çekti içine.
" Chae, ben, " Gözlerini kapadı kısa süreliğine, " ben hamileyim. "

Donakalmış gibi bakmaktaydı Chae.

Saniyeler sonra kısık sesle,
" Gerçekten mi? " Diye sorduğunda onaylarcasına kafa salladı.

" İnanamıyorum! " Çığlık atarken kapamak adına açılan ağzına götürdü elini. Ayaklarıyla yerinde tepinmeye başlamıştı bir yandan. Gözlerini kocaman açarken sevinç çığlıkları atmayı sürdürüyordu. " Ne kadar sevindiğimi anlatamam. " Elini koydu elinin üzerine. " Aldığım en güzel haberlerden bu. "

Kafasını sallayarak başını aşağı dikti.
" Chae, yanlış an-" derken lafını böldü düşüncelere dalarak.
" Hangi arada yaptınız? Senden korkulur ha. Neyse onu bunu boş ver. Bu bebek sana çok iyi gelecek, aranızdaki ilişkiyi daha da güçlendirecek. "

Ayağa fırlayarak odada gezinmeye başladığında Mi Kyong da da gözleriyle takip etmekdeydi O'nu.

" Sizin çocuğunuz nasıl olur acaba? İkinizin de siması o kadar tatlı ki, kesin çok sevimli olur bebeğiniz. " Ara sıra Mi Kyong'a bakıyordu. " Belki de erkek olur. Gelecekteki kral sizin oğlunuz olur. "

Kafasını salladı iç geçirirken.
" Oturur musun Chae? "

" Asıl Ki Seung cadısı ne yapacak duyunca? " Duymamıştı bile dediğini. " Yüzünü görmeyi o kadar merak ediyorum ki. "