Sen Kimsin? (VIII bölüm)

1.8K 174 95
                                    


Önüne baksana!

" Öözür.. Özür dilerim. " Saygıyla eğildi önünde Mi Kyong çarpıştığı adamın.
" Sen O küpesiz kız değil misin? "
" Sayenizde artık küpeli kızım. "

''Aynı zaman da sümüklü. "

" Aynı zaman da sümüklü. "

" İç sesimi nasıl duydunuz? " Kaşlarını çatarken gözlerini devirdi. " Ayrıca sanki sizin sümüğünüz yok gibi konuşuyorsunuz. "

İkisinin de yüzünde gülümseme oluştu o anda.

Yeniden lafa girdi gülümserken. " Acaba isminizi öğrenebilir miyim?"
" Bunu neden öğrenmek istiyorsun? "

''Yok bir şey. Ufak bir işlem için soruyorum da. Nikah gibi mesela. "

Adam, ellerini arkasında kilitleyip kafasını yakınlaştırdı fısıldayarak.
" Yoksa beni nikahına mı alacaksın?"

'' Bu adam benim iç sesimi nasıl duyuyor ya? " Düşünürken yakınında duran gözlere kitlendi bakışları. " Lütfen bu kadar yakın durma bana. Ateşle oynuyorsun bak çocuğum. " Gergin şekilde yutkundu.

" Eğer öyleyse boşuna heveslenme, tipim değilsin".

Dona kalarak gözlerine bakıyordu hâlâ.

'' Oysaki sen benim tam tipimdin. "

" Tipiniz nasıl kızlardır? Öğrenebilir miyim? "
" Imm.. " Dudaklarını bir birine bastırdı adam düşüncelere dalarak. " Mesela, küpesini kaybetmeyen, sümüksüz kızlar."

Tıslayarak kafasını salladı.
" O zaman size çok kötü haberim var. Yine küpesini kaybetmeyeni bulursunuz da, sümüksüzünü asla bulamazsınız. "
" Öyle mi? Bak işte buna çok üzüldüm. " Dudaklarını büzdü adam üzülmüş gibi yaparak.
" Yine de önünüze çıkan çift küpeli kızların burun deliklerine bakmaya devam edin, umut umuttur. "

Bu kinayeli sözleri güldürmüştü adamı.

'' Bir insan nasıl bu kadar aynı olabilir ki? Mimikleri, benleri, kare gülüşü, göz kapakları; her şeyiyle O. Bir tek ismi farklıdır herhâlde.''

Yanlarından geçen çalışanlar adamı saygıyla selamladıklarında gözleri büyüdü.

" Böyle saygı gösterdikleri için mevki sahibi birisidir kesin. "

Adamın aniden, " Kral beni bekliyor, gitmem gerek. '' Diye hızla oradan ayrılmasının ardına iç geçirdi arkasından bakarak.

'' Yine ismini ve ne iş yaptığını öğrenemedim. Neden ismini saklıyor ki? Yoksa o bir suçlu mu? ''

'' But mama I'am in love with a criminal.''

Gittiği yere kadar gözleriyle takip etti.

''Kapıdan ne konuştuğunu dinlersem rütbesinin ne olduğunu anlayabilirim. "

Gitmek isterken gözleri kapıdaya dikili olan askerlere kaydı. " Ama muhafızlar kapıda mıhlanmışcasına dururken nasıl dinleyeyim ben? Zaten benim casus olduğumdan şüpheleniyorlar, şimdi de kapı dinlerken yakalanırsam işler sarpa sarar. "

İçeriye bir sürü asker ve diğer devlet görevlilerinin girdiğini görünce gözlerini kıstı.

'' Ben de bunların arasına dalsam kaynar mıyım? Mendebur premsescik olmasaydı rahat rahat girmiştim şimdi içeriye yemek adıyla.''

Biraz düşündükten sonra aklına bir fikir geldi nihayet.

Hızlı adımlarla mutfağa gelerek büyük bir demir tepsi aldı ve meyvelerle doldurarak yeniden kapıya geldi.

Krallıktaki BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin