O Gece (XXVII bölüm)

1.4K 149 171
                                    

...

" O gece Ki Seung'la beraber dere kenarına gittik, beraber yemek yedik. Şarabı çok kaçırdığımı fark ettim, sertti zaten. Daha sonra uyumak için kendi çadırıma gittim ki Ki Seung da elinde kadehle yanıma geldi. ' Sadece iki kadeh kalmış, bunu da içelim' dedi, ben de itiraz etmedim. Sonra ne olduysa oldu pek hatırlamıyorum nedense. Başım dönmeye başladı, içkinin etkisinden olduğunu düşündüm fakat hiçbir zaman kendimi öyle kaybetmemiştim. İlk kez bu kadar içmiyordum nihayetinde. Sandım ki O gitti yerine sen geldin. "

Gözleri meraktan kocaman açılmıştı Mu Kyong'un.
" Sonra ne oldu? "

" Sesin de aynı senin sesindi. Bana dokununca, beni öyle güzel öpdüyünü görünce dayanamadım, ansızın dudaklarını öptüğümü hatırlıyorum. Karşımda sen olduğunu sandığım için kendimi kaybettim. Temasım oldu, hayâl meyal hatırlıyorum lakin ondan öteye gitmedi. Kokunu çok özlediğimden bir ara boynuna yumulsam da zar zor kendimi durdurmaya çalıştım. "

Yatakta az doğrulmanın ardına gözlerini kırpıştırdı art arda.
" Nasıl anladınız ben olmadığımı? Neden kendinizi durdurdunuz ben olduğumu sandığınız halde? "

" Kokusundan tanıdım sadece. Ağır parfüm kokusu geliyordu. Senin kendi ten kokunu biliyorum, öyle kokmuyorsun, senin kokun meyve gibi. O'ndansa yoğun bir yapay parfüm kokusu geliyordu. Sana sarıldığımda rahatsız olmayasın diye hissettirmeden çekiyorum içime hep kokunu. Gerçekten sen olsan da işi ileriye götürmezdim, çünkü sarhoştum. "

Dudaklarını bir birine bastırarak düşüncelere daldı.
"Sarhoş olduğunuz gece beni odanıza çağırmıştınız ama, 'benim ol' demiştiniz."

"O gece de sarhoştum fakat seni gerçekten istiyordum. Benliğimle, ruhen de seni istiyordum. Ki Seung'la olan geceyse sadece şehvet hissim vardı. Sen olduğunu sandığım hâlde bile beni idare eden kalbim, hislerim değildi. Başka bir şeydi sanki. Beni yöneten başka bir ruh vardı içimde. Seninle o şekilde beraber olamazdım. Ben seninle sadece ihtirasım yüzünden beraber olmak istemiyorum ki. "

Anılarını canlandırmaya çalıştı o geceyi düşünerek. " Bu yaşıma kadar hiç öyle şey yaşamadım. Şehvetine yenik düşecek, bu hallere gelecek birisi değilim ben. Kesinlikle o adam ben değildim. Sen olmadığını bildiğim hâlde aklım yeniden başımdan çıkıyordu. Sevdiğim kadına bunu yapamam dedim, içimden sürekli bunu tekrar ettim. Toparlanmaya çalıştım, üzerinden kalkmaya çalışsam da beni kendine çekiyordu O. Başım döndüğü için karşı koymakta güçlük çekiyordum. Ayağa kalktım, nefes almak için dışarı attım kendimi. Bedenim alevler içersinde yanıyordu, gözüm dereye gidince kendimi suya attım, rahatlarım belki diye. "

Mi Kyong bıkkın nefes alarak kafa salladı.
" Demek bu yüzden hasta olmuşsunuz."

" O kadar sıcak bastı ki suyun soğuk olduğunu fark etmemişim bile. Saatlerce  derede kalmışım. Ne sarhoşluk, ne de ihtiras. Olayın bunlarla hiçbir alakası yok. Neden böyle oldu anlamıyorum. Bedenim cayır cayır yanıyordu, aklım fesatlıktan başka bir şey düşünemez oldu. Neden böyle oldu sence?"

Gözlerini kısarak dudaklarını bir birine bastırdı.

İkisi de düşünüyordu o an.

" Sarhoşluktan veya sadece şehvet hissinden bu hâle gelmezsiniz diyorsunuz? Hmmmm." Az daha düşündü. " İlaveten ayrı ne yediniz peki?"

" Masada ne varsa onu yedik, ben ne yediysem O da onu yedi. Zaten bu saçma tutku ben yatağıma gelirken oldu. Son kadehten hemen sonra. "

" Yaa.. " Yüzünde sinsi bir ifade oluştu kızın. "   Gezi fikri kimden çıktı? Kim ayarladı yemekleri falan?"

Krallıktaki BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin