Kaybolmak (X bölüm)

1.8K 185 267
                                    

Merhaba sugarlar, bana özelde yb yb diye söyleyen ulusa sesleniyorum;

(Max 10 kişi. Max)

lan canlarım, niye yorumlarda gözükmüyorsunuz? yb isteyenler lütfen yorumlarda gözüksünler.
Ayrıca ben bu kurguyu yazmayı unutuyorum bazen de üşeniyorum, beni yb atmağa teşfik edin hatta yb atayım diye beni tehdit edin. O zaman unutmam.

İyi okumalar.

Prens,  ''Çıkabilirsin'' dedi sert bakışlarını Ki Seung'tan hiç ayırmadan Mi Kyong'a.

Komutu duyar duymaz hızla oradan ayrıldı kız.

Prenses ise bileği sert şekilde sıkılıyorken elinden kurtarmaya çalışmaktaydı.

''Prensim, acıyor bırak lütfen".

Bırakıncaysa kızaran bileğini ovuşturarak çatık kaşlı suratla bakıyordu yüzüne.

" İnsanlara karşı nasıl böyle aşağılayıcı davranabiliyorsun? " Prensin sesi sert, bakışları ise sorgulayıcıydı.
" O sadece bir hizmetçi parçası. "
"  O, bu sarayın bir çalışanı. "
" Bana nasıl diklendiğini görmeniz gere-"  Derken yüksek bir tonla cümlesi yarıda kesildi.
" Ben her şeyi duydum! Bardağı bilerek kırdığını, içkiyi başına nasıl boca ettiğini görmediğimi mi sanıyorsun? "

Tıslayarak yerinde dönmeye başladı Ki Seung oldukça sinirli tavırla.
" Sıradan bir hizmetçi için bana yaptıklarına bakar mısın? "

"  Sadece birisini sebepsiz yere tokatlarken, eziyet vermeye çalışırken sana mâni oldum. "
" O kız gözünü prenslerle boyamış, niyeti kötü. İlk günden belliydi zaten amacının farklı olduğu. Kaç zamandır bıkmadan kur yapmaya çalışıyor hepinize. Sizin merhametinizi suiistimal edi-"  Yine cümlesini tamamlatmadı.
" Bunlar senin saçma sapan kuruntuların. Hiç kimseye öyle davranmıyor. Ayrıca ben kimin nasıl bir düşüncede olduğunu çok iyi biliyorum. "

Gözünden yaşlar aktı prensesin aniden.

''Neden O'nu koruyorsun? ''
" Kim olursa olsun haksızlığa göz yumamam. Tabii ki haksızlığa uğrayanı korurum. "
"  Ama prensim.." Yüzü ekşimişti. Ağlama isteği yüzünden devamını getiremiyordu.

" Çalışanlara karşı nazik olmanı tavsiye ederim. Bir daha sebepsiz yere kim olursa olsun azarlamaya kalkışma, yoksa bu kadar anlayışlı olmam. "

Nişanlısı odadan çıkarken göz yaşlarını silerek arkasından öfke dolu bakmaktaydı.

" Ben de prenses Ki Seung'sam, o kızı bu saraydan yollayacağım! ''

Mi Kyong oradan ayrıldıktan sonra avludaki çeşmenin yanına geldi.
Musluğu açıp tek eliyle yüzünü ve saçının bir kısmını arındırmaya çalışıyordu.

Hâlâ kanamakta olan elini gördüğünde hızla sarayın şifahanesine doğru yüz tuttu.

Revire geldi parmağını sıka sıka.
Ecza dolabından ilk yardım kutusunu alıp yatakta oturdu ve kanayan parmağına pansuman yapmaya çalıştı tek eliyle.

'' Tek başına yapmak zor oluyor. " Gazlı bezi açmaya çalışıyordu. " Gerizekalı kıskanç kadın, aniden parladı. Hayır benim bir yanlışım olsa neyse. Nişanlısının yüzüne bakmıyorum hiç. " Yüzünü buruşturdu kanayan yarasına bakarken. " Off, canım çok yanıyor derin kesmişim laf yetiştireyim derken. " İlaç tüplerini elini alıp inceledi. "  Bu ilaçlar nasıl kullanılıyor ya? ''

Krallıktaki BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin