" Siz mi izin verdiniz? Ama ne zaman?" diye şaşkın ifade ile bakıyordu Choi, prense. " Biliyorsunuz yıllardır bu saraya hayvan girmesi yasak. " Dudaklarını birbirine bastırarak düşüncelere daldı Wang Wook. " Hemen şimdi izin verdim. Hem nasıl yasakmış bu böyle, sarayda bir sürü hayvan var? "
" Olamaz efendim, kesinlikle hayvan girmesi yasak." dedikten sonra Mi Kyong, prensin ne demek istediğini anladığından lafa atladı hemen.
" Evet, prens kesinlikle haklı. Bahçedeki gölde balıklar ve kurbağalar var. Ayrıca bir sürü kuş konuyor avluya. Mutfağa giren domuzun, sığırın, tavuğun haddi hesabı yok. Onlar hayvandan sayılmıyor mu? "
Choi, O'na ters ters bakmaktayken prens Choi'ye bakıp başıyla onayladı söylediklerini.
" Benim de kastettiğim tam olarak buydu. Bu yasağı koyanlara git söyle bunları o zaman, Choi hanım."
Choi anlamsız bir ifade ile prensin yüzüne bakarken, prens sorgulayıcı bakışlarıyla baktı. " Kaç yıldır buradayım, bu yeni karara şaşırdım sa-" derken lafını kesti sert ses tonunda.
" Kimin haddine düşmüş benim kararlarımı sorgulamak?! "
" Tabii ki de hiç kimsenin efen-" derken aynı sert ses tonuyla yine lafını kesti. " Eğer sorgulayacak birisi olursa bizzat gelip kendime söyler! Şimdiyse işinizin başına geri dönebilirsiniz! "
Kadının bir şey demeden eğilerek odadan ayrılmasının üzerine kediyi okşayarak prensin yanında oturdu Mi Kyong.
Gözlerini yüzüne dikse de O, bakmamaktaydı.
" Efendim, çok teşekkür ederim. Benim yüzümden böyle karar almak zorunda kaldınız. "
Hâlâ önündeki boşluğa bakmaktaydı. " Hayvanları severim, bilhassa kedileri. "
Bakışlarını O'na bakmakta olan kediye çevirdiğinde kediyi ikisinin arasına koydu kız. " Yani diyorsunuz ki benimle bir alakası yok? "
Derin bir nefes alınca bakışlarını kısa süreliğine çevirmiş, hemen ardına yeniden gözlerini kaçırıp kediye dikmişti Wang Wook.
Masum bakışlarıyla miyavlayıp, patisini O'na doğru uzatıncaysa gülümsemesiyle kucağına alarak tüylerini okşamaya başladı. Git gide daha da büyüyordu bu tebessüm.
Mi Kyong'un da yüzünde gülümseme oluşturmuştu bu manzara.
" Bu anı gören army'ler kesin kedi olma duası var mı diye araştırırdı".
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Sokakta buldum onu, köpekler başına geçmişti. Etrafa bakındım fakat annesini göremeyince yalnız bırakmaya içim el vermedi. Vakit artık geç olduğundan başka yere götüremezdim. Bu yüzden onu saraya sokmak zorunda kaldım. "
