Zehir (LXXIII bölüm)

753 60 358
                                    

Uzun bir bölüm, iki gündür yazıyorum.

Okuyunca sıkılmamanız için dua edeceğim.

Yorum yapın, bekliyorum.

İyi okumalar💋

Sırf bir çocuk yüzünden sevmediğim
kadına bağlı kalmak doğru değil bana göre. Zamanla bunu O çocuk da hisseder diye düşündüm.

Aklına gelen anılarla ayaklarını sürükleyerek saraya doğru düşünceli şekilde yürümekteydi Mi Kyong.
" Başka bir kadına bir şeyler hissetmiş ki beraber olmuş. Üstüne üstlük O'ndan çocuk yapmış". Gözünü hiç kırpmadan adeta donmuşcasına yere bakmaktaydı. " Ayrı bir kadın var hayatında".

Saray mutfağına geldiğinde Chae, Sung(Hyunjin), Woong(Bang Chan), Seol ve Yong(Felix) karşılaşmıştı O'nu.

Kapıdan girer girmez Chae diğer çalışanları göndermenin ardına öne gelerek sarıldı boynuna.
" Sonunda. " Diyerek tekrarladı defalarca kocaman gülümsemesiyle. " Sonunda berabersiniz. Yıllar sonra sizi böyle görmek mucize gibi. "

Kollarını çözdüğünde önlerinde Sung'u görmüşlerdi.
" Ben de hâlâ inanamıyorum" diyerek yüzünü ekşitmeye başladı aniden. " Gerçek mi tüm bunlar?" dediğinde ağlıyormuş gibi gözlerini elleriyle yellemeye başladı. " Şimdi ağlayacağım".
" Sana noluyor?" diye sordu Chae gözlerini devirerek.
" Fazla duygusalım nedense. Babalık hormonlarım devreye girdi".

" Sen yıllardır böylesin. " Gözlerini devirdi Woong. " Atabilme seçeneğim olsa bunun için bile seni bu gruptan atardım. "

" Senin beni gruptan atabilmen için grup lideri olman gerek. "

İkisi aralarında tartışmaya dalarken Yong'un bakışları kaskatı kesilen Mi Kyong'a gitti.
" Neyin var? İyi değilsin gibi. "

Herkesin bakışları Mi Kyong'a yöneldiğinde kafasını salladı.
" Hazreti kim varsa yardım etsin. Ben hiç iyi değilim".

Hepsinin ağzı şaşkınlıkla açılırken Chae, hemen kolundan tutarak koltuğa oturttu arkadaşını.
" Ne oldu? Yoksa düşündüğümüz gibi olmadı mı? "

" Ama saraya el ele girerken gördük sizi. " Seol da oturdu yanlarına.

Diğerleri de en yakınına geldiklerinde karşısındaki boşluğa bakarken Chae kolundan hafifçe dürtmesiyle kendine geldi.

" Ben, biz yani aslında.. " Derin bir nefes alıp verdi. " Ne diyeceğimi, nasıl hissedeceğimi bilemiyorum ben. "

" Anlatsan belki anlarız. " Dedi Woong yüzüne dikkatlice bakarken.

Derin bir oflamanın ardına başladı anlatmaya.
" Dünden önceki gün siz gittikten sonra geldi evime. Her şeyi konuştuk. Bundan sonra bir arada olmaya karar verdik. Bugün ise saraya gelince korkunç bir şey öğrendim. "

" Ne öğrendin? " Diye sordu Yong.

" Bir kızı varmış ve burada, sarayda şu an. "

" O cadıdan bir kızı mı varmış? " Gözleri büyüdü Chae'nin.

" O cadıdan değilmiş. 'Annesi başka kadın' dedi bana. "

Ortam derin bir sessizliğe bürünürken tek tek yüzüne baktı herkesin.

" Ne demek istediğimi anlıyorsunuz, değil mi? "

" Ne var bunda? " Dedi Woong. " Senin de bir oğlun var. "

" Benim oğlumun babası yok ama O'nun kızının annesi var. Ne demek istediğimi anlamıyor musunuz gerçekten? "

" Olayı fazla mı abartıyorsun? " Diye sordu Sung. " Sonuçta O bir prens, sıradan biri değil. Çok eşli oluyorlar hanedan mensupları. Sonuçları bile bile çıktın bu yola. "

Krallıktaki BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin