Arkadaşım ile yaptığım alışverişten sonra eve gitmedim çünkü Baranın oraya geleceğini biliyordum bu yüzden Azat abinin evine gelmiştim, sadece onun evini bilmiyordu. Elimde aldıklarım ile kapıyı çaldığımda açmasını beklediğim son kişi bile Mirza değildi. O da bana şokla baktığında gülümsedim. "İçeriye almayacak mısın beni" sesimle kendine gelip yolu açmıştı, içeriye girdiğimde Azat abinin koltukta oturduğunu gördüm.
Gidip yanına oturduğumda ise Mirza da gelip karşımızda olan koltuğa oturmuştu. "Siz, ikiniz, bir arada ne yapıyorsunuz yoksa sorunları hallettiniz mi" sorduğum soruyla ikisi de kafasını sallamıştı. Onlar adına mutlu olmuştum sadece gözlerinden bile ne kadar sevdikleri belli oluyordu.
"Peki neden bu hale geldiğinizi çözebildiniz mi" ikisi birbirine bakarken kim anlatacak diye karar vermeye çalışıyorlardı. Mirza söze girdiğinde onu dinlemeye başladım. Öğrendiğim kadarıyla Azat abinin babası en başından beri ilişkilerine karşıymış ama bir anda evlenme kararlarını dahi desteklemeye başlamış. Azat abinin doğum gününde oldukça büyük bir parti düzenlemiş, Mirza abiye ıssız bir yerin konumunu atarken Azat abinin içeceğine uyku ilacı katmış.
Mirzaya yanlış konumu atmışım derken, Azat abi için bir erkek tutup onlara sanki sevişmiş süsü vermiş. Daha sonra Mirza abi elinde tuttuğu evlilik yüzükleri ile içeri girdiğinde gördükleriyle kaynar sular başından aşağıya dökülmüş. Onu aldattığına inanmış ve terk etmiş.
"Ya başka bir erkekle olsaydın baban bunu akıl edememiş mi" dediklerimden sonra ikisi de gülmüştü. "Benim ondan başkasıyla asla olamayacağımı çok iyi biliyordu" aşklarını biraz kıskanmıştım çünkü biz daha bir araya bile gelemiyorduk. Onlar çok şey atlatmış ama yine de direnmişlerdi aşkları için.
"Burada uyusam sorun olmaz değil mi" utanarak sorduğum soru ile Azat abi kolunu omzuma atmıştı. "Bu ne biçim soru burası senin de evin, oğlumuz sayılırsın" dedikleriyle güldüğümde Mirza abi bana yatmam için çarşaf ve yastık almaya gitmişti.
Sonunda kafamı yastığa koyduğumda telefonumu elime almıştım, sabahtan beri sırf Barandan kaçmak için kapatmıştım. Açtığım gibi onlarca arama ve mesajı bir arada görmek gülümsetmişti beni.
En son "Neredesin saatlerdir sen" yazmıştı. Cevap olarak sadece "Sana ne" yazdım ve gönderdim. Telefonumu bırakıp günün yorgunluğu ile gözlerimi kapatmıştım ki bildirim sesim odada yankılandı. Açıp baktığımda Barandan geldiğini gördüm. "Bu saatte nerede ve kiminlesin cevap ver bana Arel" bu şerefsiz kendini ne sanıyor cidden.
Sadece görüldü attım ve telefonumu sessize alıp baş ucuma koydum. Kudursun.
Sabah mutfaktan gelen seslerle uyanmıştım, ayağa kalkıp mutfağa girdiğimde karşımda oynaşan kas yığınları beni gülümsetmişti. "Kolay gelsin beyler ama olan var olmayan var kıskanıyorum hani"
"Günaydın birazdan hazır olur kahvaltı" dediklerinden sonra ikisini de masaya oturtmuş ve tezgahın başına geçtim. Uzun zamandır yemek yapmıyordum ve kafamı dağıtacak bir şeye ihtiyacım vardı. Arkamı dönüp beni izleyen ikiliye baktım. "Özel bir isteğiniz var mı çifte kumrular"
"Kafana göre takıl ne yaparsan yeriz biz"
Yemeği hazırlayıp önlerine koydum ve iyice karnımı doyurdum. Telefonumu elime aldığımda Baranın aramalarını ve mesajlarını es geçip Esranın yazdıklarına baktım. "Kıyafetlerini al ve bize gel, burada hazırlayacağım seni. Abim akşama kadar eve gelemez" okuduklarım ile her şeyi alıp mutfakta bulaşık yıkayan Azat abiye dönüp "Ben gidiyorum akşam görüşürüz zaten" dedim.
Esranın dediği gibi onların evine gelmiştim ama kapıyı çalacak gücüm yoktu, ablam da bu evde yaşıyordu. Arkadaşıma kapıda olduğuma dair bir mesaj atıp kapının açılmasını bekledim. Sonunda yüzünde kocaman bir gülümseme ile kapıyı açıp beni içeri çekmişti. Merdivenlerden çıkarken onu takip ediyordum, ablamı görmemek için büyük bir savaş verdiğimde doğrudur.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMAN YANGINLARI
FanfictionAblamın evleneceği erkeğe deli gibi aşık olmamla başladı hikayemiz