Gerçek

6.2K 255 160
                                        

Okurken baya küfür edeceğiniz bir bölüm ile geldim...


Dudaklarıma kapanan adamı her zerremde hissetmek istiyordum. Benim ona karşı olan duygularımı o da bana karşı hissetsin istiyorum. Belimi kavrayan kollarıyla kucağına doğru yükselmiştim. Kollarımı boynuna sarıp tam anlamıyla kucağına yerleştim. Dişlerimi yaladığında istediğini anlayıp ağzımı açmıştım. Ağzımın içinde olan dili başımı döndürüyordu, dillerimiz üstünlük savaşına girmişti. Ellerini kalçama atıp öyle bir sıkmıştı ki kucağında yükselmiştim.

Alt dudağıma işkence ediyordu, ağzının içine alıp emiyor daha sonra dişleyip çekiştiriyordu. Kendimi yavaş yavaş altımdaki aletine sürtmeye başladım. Kalçamda olan elleriyle bana destek oluyordu. Dudağını dilimle boylu boyunca yaladığımda adımı inlemiş ve başını geriye atmıştı. "Arel" 

Açık kalan esmer boynuna yaklaşıp nefesimi üfledim ve küçük öpücükler bırakmaya başladım. Yutkunduğu için hareket eden adem elmasıyla dilimle oynuyordum. Ağzımın içine alıp emdiğimde tekrar inlemişti. Saçlarımı kavrayıp beni uzaklaştırdı. "Devam edersek duramam" dedikleriyle başımı eğmiş ve gülmüştüm. Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. "Durmanı ister gibi mi duruyorum" 

duyduklarıyla zaten ellerinde olan saçlarımı çekmiş ve tekrar dudaklarımı kavramıştı. Elleri kazağımın uçlarını tutunca ona yardımcı olup kollarımı kaldırdım. Kazağım yeri boylarken gömleğinin düğmelerini çözmeye başladım. Önü açıldığında ellerimi göğüs kaslarında gezdiriyordum. 

Boynuma saldırmasıyla ona kafamı geriye atarak yer açmıştım. Diliyle tüm boynumu talan ediyordu. Sıkı sıkı emiyor ve dişliyordu morardığına adım gibi eminim. Boynumu öpmeye devam ederken, ellerini pantolonumun içine sokup çıplak kalçamı kavramıştı. Hissettiğim soğukluk ile irkilip, inlemiştim.

O bana her dokunduğunda bulutların üzerinde gibiydim. Baran benim hem ilk aşkım hem de son aşkımdı. Beni sevmesini her şeyden çok istiyordum. 

Deliğimin etrafına gezen parmakla başımı omzuna yaslamıştım. Nefesim her seferinde hızlanıyordu. Birden içime ittiği parmağıyla acı bir inleme kopmuştu ağzımdan. Şerefsizin eli kuru olduğu için canımı yakmıştı. Alıştıktan sonra yavaş yavaş parmaklıyordu beni. Dudaklarına kapandığımda direk araya dilini sokmuştu. İstediği şeyi anladığımda dilini yalamaya başladım. İkimizin de ağzının etrafı salya olmuştu.

Dudaklarına son bir öpücük kondurup çenesini de öpmüştüm. Birden çalan kapı ile hızla Barandan ayrıldım. Bu saatte kim gelebilirdi ki benim evime. Yerdeki kazağımı alıp telaşla giydiğimde Baranın sakince koltukta oturduğunu gördüm. "Üzerini düzeltsene adam" dediğime gülmüş ve gömlek düğmelerini iliklemeye başlamıştı.

Kapıya gittiğimde önce delikten baktım. Gördüğüm yüz en güzel anlarımın baltalı katiliydi resmen. Hemen içeri gittiğimde Baran göz kırpmıştı, tamam şimdi buna düşemem kapıda Cansu var çünkü.

"Ablam gelmiş" telaşla söylediğim şeyden sonra o da ayağa kalkmıştı. "Ne yapacağız, saklanayım mı ben" salağın birine aşık olmuştum amk "Yok bence kapıyı açıp sevişiyorduk gel grup olsun bizim olsun diyelim ne dersin" Duyduklarıyla sinirli sinirli yüzüme bakmıştı. "Ablan lan o senin" yüzümü sıvazladım ve "Biliyorum aptal ciddi değildim zaten, şimdi git odama saklan kapıyı da kilitle" 

O az önce ablamı benden mi kıskanmıştı? İçimde kötü bir his vardı, sanki çok kötü şeyler olacak gibiydi. Saçlarıma düzen verip kapıyı açmıştım. Cansu sırıtarak bana bakıyordu. Seni yolmama az kaldı ablacım çok az.

"Neden geldin" direk sorduğum soruyla alay eder gibi gülüp içeri girmişti. "Baran burada değil mi" onun burada olduğunu zaten bilmemesine imkan yoktu. Koltuğun üzerinde duran kapalı telefon ve kapımın önünde duran arabası açıkça ele veriyordu bizi. "Lavaboyu kullanıyor" 

Gülümsemiş ve gidip az önce kocasıyla kucak kucağa ön sevişme yaşadığım yere oturmuştu. Baran sesimizi duymuş olacak ki odamdan çıkıp yanımıza gelmişti.  "Neden Arelin odasındasın hayatım" hayatın kadar taş düşsün başına. "Ana lavabonun musluğu bozuk bu yüzden benim odamdakini kullandı" babanda mı yalancıydı be oğlum. 

Ablam boğazını temizlemiş ve dikkati kendi üstüne çekmişti. "Buraya size müjdeli bir haber vermek için geldim" hani demiştim ya içimde kötü bir his var diye, sanki o his kalbimi sıkıyor ve nefes almamı engelliyordu artık. 

Cansu yüzünde kocaman gülümsemesi ile kocasına bakıyordu bende onlara. Lanet olası tüm gerçekler tekrar bir bir yüzüme vuruyordu. Evet ona aşıktım hem de ölümü göze alacak kadar ama biz olamazdık. Onlar dışarıda el ele tutuşsalar insanlar beğenirdi biz el ele tutuşamazdık bile. Onlar evliydi ve ben şu an bir sürtükten farksızdım.

Kendimden iğrenme hissim yine yüzüme çarpmıştı. "Arel dinliyor musun beni, bu haberi ikiniz aynı anda duyun istedim" dinlemeyi bırak senin varlığını bile istemiyordum ben.

"Ben bir lavaboya gidip gelsem" deyip hemen odama gitmiştim. Lavaboya girip yüzümü yıkadım, her su çarptığımda sanki temizlenen yüzüm değil de iğrenç ruhumdu. Aynada kendime baktım, tek kelimeyle midemi bulandırıyordum. "İğrencim" fısıldadığım şey kulaklarıma çarpınca kafamı iki yana sallayıp içeri girdim. 

Hala ayakta beni bekliyorlardı. "Eeee hazır mısınız söylüyorum o zaman" yeni bir krizin eşiğinde olduğumu hissediyordum çünkü ellerim titriyordu. Nefeslerim sıklaşınca yumruklarımı sıktım. 

Cansu gözlerini ikimiz arasında dolaştırmış ve bağırmıştı. "HAMİLEYİM" 

Ardından Baranın boynuna atlamıştı resmen. Yüzü bana dönük olan adam gözlerimin içine bakıyordu. Ne ara dolduğunu bilmediğim gözümden bir damla yaş süzülmüştü. İşte buydu ben onun için asla olmayacaktım, hep Cansu vardı hep de o olacaktı.


KAOSSSSSSSSSS

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KAOSSSSSSSSSS

ORMAN YANGINLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin