Masaya oturduğumdan beri hem heyecandan hem de gerginlikten kafamı yemeğimden kaldıramamıştım. İçimdeki aptalca umut her dakika daha da büyüyordu, Baranın gerçekten hisleri olduğuna kendimi inandırmaya başlamıştım. "Birazdan arkadaşlarım gelecekler haberin olsun anne" sesini duyduğumda bile yüzümde oluşan gülümseme her şeyi açık açık belli ediyordu. Arkadaşları geleceği için akşam yemeğinden sonra annesi komşuya gitmeye karar vermişti, babası zaten işteydi.
Ablam ve Esra mutfaktaki işleri hallederken ben ve Baran odada yalnız kalmıştık. Tedirgince yüzüne baktığımda onun televizyona odaklandığını görmüştüm. "Ne izliyorsun" sorduğum soruyla şaşkınca bana bakmıştı. "Galatasaray ve Fenerbahçe derbisi var oğlum nasıl haberin olmaz" şimdi bu kadar fazla futbol seven birine futbol hakkında ki düşüncelerimi söylemek istemezdim ama kendimi tutamıyordum.
"Ben takım tutmuyorum ayrıca çok saçma spor" söylediğim şey resmen onu sinirlendirmişti ve böyle oldukça çekici duruyordu. "Hangi takımı tutuyorsun peki" hevesle cevap vermesi güldürmüştü beni. "Fenerbahçe ölümüne ama" mutfaktan çıkan ikiliyi fark ettiğim gibi soruyu yapıştırmıştım. "Ablam mı Fenerbahçe mi lan" yüzüme bakıyordu, düşünceli bir tavrı vardı.
"Cevap vermeme hakkımı kullanıyorum" verdiği cevap kalbimi kırsa da umursamıyor gibi yaptım. "Ne demek cevap vermiyorum Baran ya" ablam cırtlak sesiyle trip atmaya başladığında ikisini yalnız bırakıp Esranın odasına çıkmıştık.
"Arel uyurken giyecek bir şeyin yok değil mi" onaylar anlamda kafamı salladığımda dolabına doğru gitmişti. Elinde siyah bir şortla döndüğünde amacını anlamaya çalışıyordum. "Bunu giyer misin" acaba oksijenle kafayı falan mı buluyor bu kız. "Saçmalama istersen neden giyeyim senin şortunu ben" üzülmüş numarası çekiyordu şimdi de. "Ama çok kısa değil ve sana çok yakışacak" söylediği gibi şort kısa değildi ama dizlerimin üzerinde biteceği kesindi. Biz giy giyme kavgası yaparken aşağıdan gelen sesler Baranın arkadaşlarının geldiğini gösteriyordu. "Giymezsen seni altına işeyene kadar gıdıklarım" yaparım dediyse yapardı.
"Resmen zorla bana şort giydiriyorsun ayıptır günahtır şerefsiz" gülüp şortu üstüme fırlatmıştı. "Hadi giy gel bakacağım" odasındaki banyoya gidip siyah kotumu indirip verdiği şortu üstüme çekmiştim. Bacaklarımda neredeyse hiç kıl yoktu ve görüntü hoşuma gitmişti. Dizlerimin üzerindeki şortla tekrar odaya döndüğümde isyanlarıma devam ediyordum. "Kışın ortasında şort ne mantıklı" yüzüme şokla bakıyordu şimdi. "Lan götelek kombi boka mı yanıyor, soyunsan üşümezsin" doğru söylüyordu ama yine de mantıklı gelmemişti bana.
"Abimler maç izliyordur kesin, burada film izleriz bizde" kısıkça tamam mırıldandığımda sırtımdan ittirip merdivenlere yöneltmişti beni. "Ne yapıyorsun lan"
"Mısırsız film izleyemeyiz, patlatacaksın bokuna mı aşçılık okuyorsun amk" sırf kadına şiddete karşı olduğum için tutuyordum kendimi resmen üşengecim demiyor lafı bana getiriyordu.
Tam mutfağa girecektik ki salondaki herkesin bize baktığını fark etmiştim. Çekinerek onlara "Merhaba" dediğimde hepsi bana tek tek cevap vermişti zaten Baran da dahil 4 kişiydiler.
"Maçı izlemiyor musun" tam cevap verecekken Baran benden önce lafa girmişti. "Sevmiyormuş abisi" alayla söylediği şeyler sinirimi bozmuştu. "Aslında ilgimi çekmiyor diyebilirim" hemen mutfağa geçip mısırları halletmiştik. Yukarı çıkarken içerideki adamlardan birinin bacaklarıma baktığını anladığımda hızlıca yukarı çıkmıştım.
"Serkan resmen seni ayakta yedi amına koyayım"
"Kimin yüzünden acaba" sinirle tıslamam asla onu etkilememişti yatağa kurulup yanını pat patladığında gidip açtığı filmi izlemeye başlamıştım.
Film bittiğinde benim için hazırlanan misafir odasına gelmiştim. Aklıma gelen şeyle odada volta atmaya başlamıştım. Baran geleceğini söylemişti ve ben onu bekliyordum. Odanın kapısı sertçe açıldığında bir adım geri gitmiştim korunma ihtiyacı ile. Kapıyı kapatıp kilitlemişti. Sinirli sinirli üzerime gelirken birden kaslı kollarını belimde hissetmiştim. Vücudumu vücuduna yapıştırmıştı, ellerim göğsündeydi. "Bacakların çok güzel Arel" her konuştuğunda dudağıma Bdeğen dudakları yüzünden ne dediğini bile anlamamıştım.
"Neden bu şortu giyip aşağıya indin" cevabı ben bile bilmiyordum. "Yoksa hoşuna mı gidiyor erkeklerin sana olan bakışları" birden dudaklarıma asıldığında nefesim kesilmişti. Sertçe öpüyor ve ısırıyordu dudaklarımı. Tüm ağızımı tek seferde ağızına alıp vakumladığında nefes alma ihtiyacı ile onu ittirmiştim.
"Videoyu unutmadın değil mi" tüm hayal kırıklığımla yüzüne baktığımda bir saniye kadar afalladığını görmüştüm ama hemen geçmişti. Ellerini bacaklarımda gezdirmeye başlamıştı. İnlememek için kendimi zor tutuyordum. Dizleri üzerine çöküp bacağımın iç tarafını yaladığında ayakta kalabilmek için omuzlarına tutunmuştum. Ağzına alıp emiyor ve hafifçe ısırıyordu.
"Kimi seviyorsun Arel" ne dediğini duymuştum ama o bacağımı yalarken cevap verebilecek halim yoktu. Sertçe ısırdığında "Seni seviyorum" demiştim. Birden ayağa kalkıp "İyi en azından sadıksın" demiş ve odadan çıkmıştı.
Olanların şoku yüzünden bir türlü uyuyamıyordum. Dudakları sanki hala bacağımdaydı. Boğazımın kuruduğunu hissettiğimde su almak için mutfağa inmeye karar vermiştim. Odadan çıktığım gibi ablamı banyoya girecekken yakalamıştım.
"Abla gece gece neden banyoya giriyorsun" uykulu sesimle konuştuğumda şaşkınca bana bakıyordu. Ne diyeceğini düşünür gibi bir hali vardı. "Şey anlarsın ya yıkanmam lazım işte" banyoya girdiğinde elimi duvara yaslamış ve derince nefes almaya çalışmıştım.
Baran beni öylece öptükten sonra gidip ablamla olmuştu. Gözlerimden sıcak ve tuzlu sıvı süzülürken zorlukla odama dönmüştüm...
Barana sövüyoruz yine...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMAN YANGINLARI
FanfictionAblamın evleneceği erkeğe deli gibi aşık olmamla başladı hikayemiz