Kapıdan girdiğimizde Merve bizi, "Merhaba sürtükler," diyerek karşılamıştı. "Sana da merhaba canım," dedi Çağlar.
İçeri girip çoktan gelmiş olanlara baktım. Batu ve Mete dışında hepsi buradaydı. Geçen geldiğime göre daha fazla yastık vardı etrafta. Televizyonda bir film açıktı. Ortada ise abur cuburlar vardı.
"Hoş geldiniz," dedi Burak ayağa kalkıp. "Sizi görmek ne güzel," dedi Eda. Cem ise sadece başıyla selam vermişti. Burak kollarını açıp bana sarıldı. Çağlar ise kendini diğerlerinin yanına attı.
"Salsana çocuğu," dedi Çağlar bize doğru. Ben ise Burak'ın beline sarılmış durumdaydım. "Sana ne lan?" dedi Burak inadına kollarını başıma daha çok sarıp beni göğsüne çekerken. "Nefes alamıyorum," dedim koluna vururken.
"Kavga mı istiyorsun?"
"Kavga istiyorum." Burak'la Çağlar birbirlerine sinirle bakarken arkadan gelen sesle kapıya döndük.
"Başlayacağım isteklerine."
"Sinirlenme. Sonuçta en son gelen sizsiniz." Merve kollarını göğsünde birleştirdiğinde Mete poşetleri yere bırakmıştı. "Son gelmemizin sebebi ben değilim. O!"
O sırada Batu kapıdan seke seke içeri girdi. "Naberrrr?" Her tarafa neşesini saçarken, "Yine güneş gibi parlıyorsun," dedi Eda.
"Size güneş olmaya geldim de ondan.""Neşesi yerinde," dedi Mete kendini koltuğa bırakırken. "Dün gece çok güzel bir uyku çektim," dedi Batu.
"Belli belli. Mete bu kadar sinirliyse hayvan gibi uyumuş olmalısın." Eda çikolatasından bir ısırık daha alırken Batu ona dil çıkardı. Burak'la bizi görünce kollarını iki yana açıp, "Sarılmaca," dedi ve o da bize sarıldı.
"Sevgi topu," dedi Cem kafasını iki yana sallarken. "Nefes alamıyorum," dedim tekrardan. "Kıvırcığımı salar mısınız?"
"Ne zamandan beri senin kıvırcığın?" dedi Merve Çağlar'a bakarken. "Ne zamandan beri bilemem ama senin olmadığı kesin," dedi Çağlar. Merve kaşlarını çatarken, "Bana olan ilginiz göz yaşartıcı," dedim.
"Bayılıyoruz sana," dedi Burak. "Çok seviyoruz seni," dedi Batu. İkisi de sarılırken bir o tarafa bir o tarafa sallanıyordu. "Ben hâlâ nefes alamıyorum," dedim.
"Bir salın çocuğu," dedi Merve Batu ve Burak'ın kollarını ayırırken. "Şükür," dedim kollarından kurtulurken. Tam Çağlar'ın yanına gidip oturacakken Merve beni kolumdan çekiştirdi. "Alışkanlık etmiş sende de. Bugün Çağlar yok."
"Ne demek yok?" dedi Çağlar. O sırada da Merve beni Eda'yla arasına çekti. "Bildiğin yok. Tek arkadaşı sen misin?"
"Ayağımızı ye," dedi Eda gülerek. Merve'ye nasıl baktım bilmiyorum ama bu bakış benim için 'beni bırakta sevdiğime gideyim' di ama Merve için 'dondurma istiyorum' olmalıydı ki, "Evde dondurma yok ama istersen alırız," dedi. "Ne alaka?" dedim ona bakarken.
"Şşş," dedi Eda. Eliyle Batu ve Burak'a koltukları gösterdi. Onlar otururken, "Bugünki açılışı ben yapacağım," dedi. "Evet arkadaşlar. Bugün cumartesi ve ben perşembe günü bazı şeyler öğrendim. Bir kargaşa çıkmaması için bunu bugüne ertelemeye karar verdim." Gözlerini bizim üzerimizde gezdirdi. "Tuna'dan ayrıldım. Beni aldatıyormuş."
"Ne?" dedi Batu ve ben dışındakiler. "Şerefsiz," dedi Cem. "Öldürelim," dedi Batu. "Ateşe atalım," dedi Çağlar. "Kazığa dikelim," dedi Burak.
"Orta Çağda ölüm şekli mi seçiyorsunuz geri zekalılar?" Mete başını iki yana sallarken, "Adam haklı," dedi Eda. "Neyse bu olay da bu kadardı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)
Teen Fiction"Herif beni evden atacak. Yarına kadar nereden bir ev bulabilirim ki?" Kulak misafiri olduğum konuşmayla beraber arka masamda oturan dörtlüye döndüm. Son konuşan kişiye hitaben, "Aslında ben bir ev arkadaşı arıyorum. İsterse-" dememe kalmadan "Olur...