Merve cumartesi eve giriş yaptığında podyumdaymışçasına kollarına iki yana açmıştı.
"Ben geldim. Nasılsınız canım ailem?"
Salonda koltuklara kurulmuş ailesi dönüp ona baktığında kardeşi gözlerini devirdi. "Sen model değilsin," dedi.
"Sus sen," dedi Merve kardeşinin kulağını çekerken. "Bırak kulağımı."
Kardeşi babasının arabasını kaçırıp kaza yaptığı için ceza olarak onu yatılı okula göndermişti. Merve ise eğlenmeyi seven kardeşinin erkeklerin arasında hapis gibi bir okulda kalmasıyla çok dalga geçiyordu.
"Erkeklerin arasında nasıl, güzel mi hayat?"
"Sen geç dalganı."
"Neyse. Ben odama çıkıyorum. İnerim birazdan."
Merve odasına çıktığında kardeşide birkaç dakika içinde kapının önünde belirmişti. Merve sandalyeye otururken, "Anlat bakalım," demişti.
Kardeşi kendini yatağa bıraktı. "Okulun arkasında kaçabildiğimiz bir yer var. Telleri kesmişler. Bizde arada bir kaçıyoruz. Takılmak için gittiğimiz, genellikle gençlerin olduğu açık bir alan var. Park gibi. Orada bir kızla tanıştım."
Merve ise kafasını sallayarak gayet ciddi bir şekilde kardeşini dinliyordu. Parkta yaşanan konuşmalar ve flörtlerden sonra Merve kardeşine taktikler vermeye başlamıştı. Bu onlar için normal bir yılbaşı zamanıydı.
İki günüde normal geçen Merve pazar günü arkadaşlarını aramış. Sonrada ailesiyle gittikleri mekanda güzel bir akşam geçirmişti.
*
Eda ise eve vardığın abisinden kafasına bir tane tokat yemişti. "Naber lan cadı?"
"Senin ben," diyip Eda'da abisinin karnına bir tane geçirirken birbirlerinin saçlarına yapışmışlardı.
Olaya ailesi müdahele etmek zorunda kalmıştı. "Bırakın birbirinizi," dedi annesi sinirle. "O başlattı," dedi ikiside aynı anda.
"Kim başlattıysa başlattı. İçeri geçin ve adam akıllı oturun."
İkiside tek bir laf etmeden içeri girip yerlerine kuruldu. Bir süre ikiside konuşmayınca abisi başlatmıştı sohbeti. O her zaman bir kavga başlatır, her zaman da kardeşinin gönlünü alırdı. Ama konu eninde sonunda Tuna'ya gelmişti.
"Sevgilin nasıl? Sana iyi davranıyor mu?"
Eda bir süre abisini izledikten sonra, "Aldatıldım," dedi. Abisi bir süre sessiz kaldıktan sonra Eda onu kapıdan zorla geri çevirmişti.
"Bırak Eda. Sikeceğim o herifi," demişti kolunu çekerken. "Aramızda şehirler var," dedi Eda. "Deniz olsa denizi yararım. Yine de gebertirim o herifi."
"Biraz sakin ol." Ve eninde sonunda aradaki mesafe yüzünden tekrardan oturma odasına dönmüşlerdi. "Umarım bir gün karşıma çıkar," dedi abisi.
"Kavga en son isteyeceğim şey," dedi Eda. Birkaç sohbetten sonra babasıda eve geldiğinde beraber akşam yemeği yemişlerdi. Pazar günü arkadaşlarıyla konuşmuş ve ailesiyle gece yarısı olan gösterileri izlemişlerdi.
*
Cem ve Burak kendilerini bildikleri zamandan beri yaptıkları şeyleri yapıyorlardı. Anneleri bir araya geliyordu. Cem'in babası ise arkadaşlarıyla takılmaya dışarıya çıkıyordu.
"Bugün onlarda kalırım," dedi babası. "Dikkatli ol," dedi annesi. "Aradığımda o telefonlar açılsın."
"Peki hayatım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)
Teen Fiction"Herif beni evden atacak. Yarına kadar nereden bir ev bulabilirim ki?" Kulak misafiri olduğum konuşmayla beraber arka masamda oturan dörtlüye döndüm. Son konuşan kişiye hitaben, "Aslında ben bir ev arkadaşı arıyorum. İsterse-" dememe kalmadan "Olur...