0.6

12.3K 903 326
                                    

"Aman Allah'ım! Kızıl!" dedi Çağlar'ın yanındaki çocuk kollarını bana uzatırken. Ama sarılamadan Çağlar diğer tarafımdan elini uzatıp çocuğun yüzünü geri ittirmişti.

"Yerinde dur Batu," dedi ifadesini göremeyeceğim şekilde arkamdan Batu denen çocuğa bakarken. Batu ellerini geriye doğru çekip, "Ne var ya? Çocuk yeni gelmiş. Sarılayım dedim," diyerek arkasına yaslandı.

Kollarını göğsünde birleştirip çocuk gibi ofladı. Yüzünü asarken küçük bir çocuk gibi gözüktüğü kesindi. Neden yaptığımı bilmediğim bir şekilde Batu'ya dönüp kollarımı açtım. Onlarla iyi anlaşmak istiyordum.

Bir süre anlam veremesede hızla kavrayıp yüzündeki kocaman gülümsemeyle bana sarılıp başını göğsüme koymuştu.

Kafasını hafiften kaldırıp arkamdaki Çağlar'a baktı. "Kıskan patla çatla. Ortadan ikiye yarıl," dedi gülerekten.

Batu benden hâlâ ayrılmamışken Çağlar çocuğu arkadan itekleyerek doğrulmasını sağladı. "Kıvırcık, sarılma şu orangutana," dedi. Bir ona bir Batu'ya baktım.

"Tamam," dedim sırtımı geri yaslarken. "Hemen de kabul ediyorsun," dedi Batu sinirle bana bakarken. "Boşver sen bu babacığı, kızıl. Beni al. Ben bundan daha eğlenceliyim," dedi eliyle arkamdaki Çağlar'ı gösterirken. Asıl sorun 'babacığın' ne alaka olduğuydu.

Ben hâlâ neden burada olduğumu sorgulamakla meşguldüm. Daha demin neredeyse bir kavga başlıyordu ve ben tam aralarındaydım. Asıl olay bu kişilerin üniversiteli yetişkinler olmasıydı. Kendimi şu anda aşırı derecede liseli hissediyordum. Üniversiteli olduğum gerçeği pek gerçekçi gelmiyordu. Gerçi liseden çıkalı dört ay falan olmuştu. Ama yine de bu tarz gereksiz kavgaların çıkması da saçmaydı.

"Şimdi," dedi Çağlar düz dönüp en sağdan saymaya başlarken, "bu Eda. Bu Merve. Cem'le Burak'ı tanıyorsun. Bu da," dedi eli bir süre Batu'da oyalanırken, "bi varlık işte," dediğinde Batu onun eline vurup bana döndü.

"Ben Batu. Bu grupta en seveceğin kişi benim," dedi gülerekten. "Seni mi sevecek? Bir tarafımı yersin," dedi Eda denilen kız önüne gelen saçlarını geriye atarken. "Seni sanki çok sever de," dedi Batu ona dil çıkarırken.

Ben sessiz bir şekilde biraz daha yerimde kaydım. Hepsi iyi insanlara benziyordu. Ama kafamda dönen düşünceleri susturamıyordum. Lisemdekilerde iyi kişilere benziyorlardı. Ama... Gerilmeye gerek yoktu. Gerilecek ne vardı ki? Düşünceleri görmezden gelmeliydim.

"Bize biraz kendinden bahsetsene kızıl," dedi Merve yüzünü ellerine dayarken. Bir an da bütün gözler bana döndüğünde yerimde biraz daha kaydım.

"Bahsedecek bir şey yok ki," dedim. Bir süre sessiz kaldıklarında Merve tekrardan atıldı. Sanırım konuşmak istemediğimin farkında gibilerdi.

"O zaman kaynaşmak için bir şeyler yapabiliriz," dedi. "Hafta sonu evimde bir parti vereceğim. Sen de gel. Eğleniriz."

Tam ağzımı açmıştım ki tekrardan konuya girdi. "Kimseyle konuşmak zorunda değilsin. Sadece bizle konuşsan yeter. Diğerlerini boşver," dedi evet dememi bekler bir yüzle.

"Bilmiyorum," dedim fısıltı gibi çıkan sesimle, "ben pek parti insanı değilim."

"Zorlama yok," dedi Eda arkasını yaslarken, "amaç eğlenmek. Hem okuldakilerin parti anlayışını da görmüş olursun. Bence biraz düşün."

"Tamam," dedim olabildiğince inandırıcı bir şekilde. Hiçbir şekilde o partiye gitmeyeceğimi biliyordum. Ama gitmemek için önce Çağlar'ı atlatmam gerekiyordu.

"Biz artık kalkalım o zaman," dedi Çağlar. "Çok yorgunuz." O ayaklandığı gibi hızla ben de kalktım. Sonuçta tanışmıştık ve Çağlar'ın da gönlü olmuş olmalıydı.

Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin