5.2

835 91 159
                                    

ATTIMM BÖLÜM ATTIMMMMM

Bölüm geç geldiği için gerçekten çok üzgünüm. Ama yatmak çok güzel geldi. Ders çalışmamak. Yatmak. Kılımı kıpırdatmamak. Yatmak. Hiçbir şey yapmamak. Yatmak.

Ama toparlayacağız hiç sıkıntı yok. Ben sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

İyi okumalar.

*

Salı...

Yavaşça gözlerimi açtım. Işık gözlerimi acıttığı için başımı eğmiştim. Kucağımdaki kanlar içindeki ellerime baktım. Ve leke olmuş fayanslara.

Ağır ağır başımı kaldırdım. Aynalara, kapılara baktım. Lisenin tuvaletindeydim. Yapayalnızdım.

Eve gitmek istiyordum. Annemi istiyordum.

Ayağa kalkmak istedim. Ama bacaklarım hareket etmiyordu. Bağırmalı mıydım? Belki biri bana yardım ederdi.

Adım sesleri. Dikkatimi kapıya yönelttim. İçeri giren kişiyle nedenini bilmediğim bir şekilde gözlerim yaşardı.

"Emre," diye fısıldadım istemsizce.

Yavaşça bana doğru adımladı. Gelme, demek istedim. Yaklaşma.

Ama sesimi daha fazla çıkaramadım.

Emre... neden buradaydı?

Neden şimdi?

Böyle bir anda?

Emre... neden?

Önümde yavaşça diz çöktü. "Yardım lazım mı?" Yaşların arttığını hissettim. Başımı sallamak istedim. O kadar aciz hissediyordum ki ama yine de, bana yardım et, demek istedim.

Elinin tersiyle yanaklarımı sildi. "Şşş ağlama. Ağlamanın sana yakışmadığını söyledim."

"Emre..." diye fısıldadım tekrardan.Kanlara baktım. Çok fazlaydı. Acı vericiydi. "Yardım et, lütfen."

Yüzünde bir sırıtma belirdi. "Benden başka kimsen yok değil mi?" Sonra sert ellerin boğazımı sıktığını hissettim. Hareket edemiyordum. Nefes alamıyordum. Neden... gördüğüm kişi neden Emre'ydi?

"Gökalp..."

Aniden bir sarsıntıyla uyandığımda kendimi geri çekmeye çalıştım. Bakışlarım Çağlar'a dönerken yüzündeki endişeli ve afallamış ifadeye baktım. "Bir şey yok," dedi yavaşça. "Sadece kabus gördün."

Derin nefes almaya çalıştım. Uzun bir zamandır kabus görmemekle birlikte Emre'yi neredeyse hiç görmemeye başlamıştım. Ama şu an böyle bir rüya beni çok gafil avlamıştı.

Elimi göğsüme bastırırken nefesimi düzene sokmaya başlamıştım. Kendime anlamsız bir rüya olduğunu söylüyordum. Kendimi bu şekilde telkin etmeye çalışıyordum. Çünkü bu rüyanın bir anlamı olmamalıydı. Olmamak zorundaydı.

Bakışlarım diğer elimi sıkıca tutmuş Çağlar'ın eline kaydı. Sonra da endişeli yüzüne. "Nasıl hissediyorsun?" dediğinde kendime tekrardan gayet iyi olduğumu söyledim.

"İyiyim," dedim. "Sakinim."

"Anlatmak ister misin?"

İstemsizce rüyayı geçirdim aklımdan ve başımı iki yana salladım. "Anlamsız saçma bir rüyaydı. Karabasan tarzı bir şeydi. Sadece sonda nefessiz kaldığım için bu kadar gerildim." Evet, anlamı olmamalıydı. "Geç yattığımız için dengem bozuldu sanırım."

Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin