Bayram öncesi minik bi bölüm ejdkdk
***
Gökalp...
Tamamen hazır olduğumda evden çıkmadan önce babamla minik bir konuşma yapıyordum.
"Eğer ters davranırlarsa ya da başka bir şey olursa direkt çıkın oradan. İsterseniz geri dönersiniz ya da gece kalacak yer ayarlarız. Ama sakın beni aramayı unutma. Ve kimseye tahammül etmek zorunda değilsin. Çağlar da değil. Anladın mı beni?"
Derin bir nefes verip yavaş yavaş aydınlanan gökyüzüne baktım. "Bir de bana kötü düşünüyorsun derler."
"Sen anladın mı anlamadın mı?"
"Anladım, baba. Merak etme, her şey güzel geçecek. Düşündüğün gibi bir şey olacağını sanmıyorum."
Bir süre onun sessizliği devam etmişti. Gitmem fikrinden hoşlanmadığının farkındaydım ve bu konuda onu da suçlayamazdım. Belki Çağlar'ın davranışlarından ya da benim bilmediğim başka bir şeyden, onun ailesinden çok da hoşlanmadığını hissediyordum.
"Umarım öyle olur. Seninle tanışmak istemesi çok normal ama yine de... Neyse, dediğim gibi bir şey olursa beni ararsın."
"Tamam. Sen de sabahın bu saatinde uykuna geri mi dönsen acaba?"
"Bakarız. Dikkat edin kendinize."
"Yine tamam. Sen de kendine dikkat. Mümkünse uyu."
Beni görmezden gelmeyi seçmişti. "Görüşürüz, oğlum."
"Görüşürüz," dedim bıkkınlıkla. Babamın kendine önem vermemesi gerçekten canımı sıkıyordu. İşkolik biri olduğunu biliyordum ama kendini bu kadar yormazdı. Ya da annem yormasına izin vermezdi. Ama son zamanlarda uykusundan feragat ettiğinin farkındaydım ve daha fazlasının olma ihtimali beni endişelendiriyordu.
Telefonu cebime atıp masanın üzerindeki belgeleri toplayıp bilgisayarı kapattım. Evet, tek uyumayan kişi babam değildi. Ama aynı değildik. Ben hep uyku sorunları çeken biriydim. Her şey iyi olsa da olmasa da. Ama babam uyku sorunları çekmezdi. Uyumuyorsa bir nedeni olmalıydı.
Eşyaları kaldırdıktan sonra Çağlar da merdivenlerden inmişti. Ama bir an onda kalmıştım. Siyahlar içindeydi... Uzun bir zaman sonra siyahlar içindeydi. Onunla ilk tanıştığım zamanları gayet iyi hatırlıyordum. Simsiyah giyinmeyi seven, piercing düşkünü biriydi. Zamanla piercingleri çıkarmıştı. Takı alışkanlığı azalmıştı ve uzun bir zamandır da böyle giyinmiyordu. Son zamanlarda özellikle açık renk tonlar giydiğini de şu an siyahın gözüme çarpması sayesinde fark ediyorum.
"Çıkıyor muyuz?"
"Evet," dedim onun yanına ilerlerken. Gergin olduğunun farkındaydım. "Bu yakışıklı da kimmiş böyle?" Önüne geçtiğimde dikkatini bana vermişti. "Aa, benim sevgilimmiş," dedim ellerimle hafifçe ceketinden çekip onu kendime yaklaştırırken.
Yüzündeki gerginlik aniden silinip yerini bir tebessüme bırakmıştı. "Öpücük istiyorum."
Ona uzanıp istediği öpücüğü verdim. "İyi misin?" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)
Teen Fiction"Herif beni evden atacak. Yarına kadar nereden bir ev bulabilirim ki?" Kulak misafiri olduğum konuşmayla beraber arka masamda oturan dörtlüye döndüm. Son konuşan kişiye hitaben, "Aslında ben bir ev arkadaşı arıyorum. İsterse-" dememe kalmadan "Olur...