Çağlar ellerini önlüğüne silerken yavaşça başını kapıdan uzattı ve paspasla neredeyse yerleri kazıyacak olan Gökalp'e baktı.
"Bu temizlik aşkı durup dururken nereden geldi acaba," dedi sonbahar döneminde açık olan cama bakarken.
"Bu eve geldiğimden beri aklımdaydı zaten. Acısını ise şimdi çıkarıyorum."
"Cam da bizi dondurmak için açık galiba," dedi. Kapıya yaslanıp bilmem kaçıncıya aynı yeri silen Gökalp'i gülerek izledi.
"İçerisi garip kokuyordu. Sabah sersemliğine camları açmayı unutmuşum. Eve geldiğimizde havalanmamanın verdiği bir koku yok muydu?" dedi onu onaylamasını bekler bir şekilde Çağlar'a bakarken. Çağlar omuzlarını silkti. "Vardı tabi." Gökalp Çağlar'ın ifadesiyle derin bir nefes verdi. "Hiçbir koku almadın değil mi?" Çağlar, "Üzgünüm," derken ellerini iki yana kaldırdı,"burnum böyle konularda beni yalnız bırakır."
Gökalp kafasını gülerek iki yana salladı. "Bu arada," dedi Çağlar. Gökalp elindeki paspasa dayanıp ona baktı. "Yarın Merve'nin partisine gidiyor muyuz?" Gökalp bir süre idrak etmeye çalışsada Merve'nin ona düşünmesini söylediği aklına gelince içinden bir küfür savurdu. Aklından tamamiyle çıkmıştı. "Yani," dedi Gökalp ellerine bakarken. "Önlük sana çok yakışmış," dedi pembe önlüğü gösterirken. Çağlar bir önlüğe baktı bir ona. "Konuyu değiştirmeye çalışma," dedi. "Ben gelmeyeceğim," dedi Gökalp aniden.
"Neden?"
"Çünkü partiler bana göre değil. Hem orada ne yapacağım ki?"
"İnsanlar partide ne yapıyorsa onu." Gökalp istemsizce gözlerini devirdi.
"Çok açıklayıcıydı,"dedi.
"Hadi ama. Eğleniriz fena mı?"
"Hiç sanmıyorum. Öyle yerleri sevmiyorum. Çok fazla insan. Çok fazla gürültü." Çağlar bir süre düşünür gibi oldu. "O zaman ben de gitmiyorum," dedi.
"Ne?" dedi Gökalp yerinde doğrulurken. "Neden?" Çağlar omuzlarını silkti. "Evde yatmak istiyorum,"dedi. Ama Gökalp için gitmediği aşırı barizdi.
"Yalan söyleme. Ben kalıyorum diye kalıyorsun. O partiye gitmelisin. Bütün arkadaşların orada olacak."
Çağlar, "Sen de benim arkadaşımsın," dediğinde Gökalp kalbinin teklediğini hissetti. Arkadaş. Bu cümleyi duymayalı ne kadar olmuştu? Ama Çağlar'ın kalbi acımıştı. 'Sana arkadaş demekten nefret ediyorum. Sevgilim desem çok mu absürt kaçar?' diye sormamak için kendini zor tutuyordu. "Ayrıca geçen yıldan beri her gün onları görüyorum. Her haltta beraberiz. Bir gün evde yatmaktan ne zarar gelir." Gökalp derin bir nefes verdi. Neden onu yalnız bırakmak istemiyordu ki?
"O zaman partiye gidiyoruz."
"Ne?" dedi Çağlar bir an idrak edemeyerek. "Hayır... hayır hayır. Seni zorluyormuşum gibi oluyor. Hadi evde yatalım gitsin."
"O partiye gidiyoruz," dedi Gökalp. "Hadi ama bu seferde ben zorladığım için gidiyorsun. O partiye gitmiyoruz," dedi Çağlar. Sadece seninle olmak istiyorum, diye geçirdi içinden. Neresi olduğu önemli değildi.
"Gidiyoruz," dedi Gökalp elindeki paspası kaldırırken. "Kafana paspas mı yemek istiyorsun?" Çağlar gözlerini kıstı.
"Birde bana şiddet yanlısı derler."
Gökalp tam ağzını açmıştı ki kapı zili çalarak onu böldü. Gözlerini kısarak kapının olduğu yere baktı. Onu ziyarete gelecek tek kişi babasıydı. O da zaten bu saatte haber vermeden gelmezdi. Bu yüzden Çağlar'a döndü. "Birini mi bekliyordun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)
Novela Juvenil"Herif beni evden atacak. Yarına kadar nereden bir ev bulabilirim ki?" Kulak misafiri olduğum konuşmayla beraber arka masamda oturan dörtlüye döndüm. Son konuşan kişiye hitaben, "Aslında ben bir ev arkadaşı arıyorum. İsterse-" dememe kalmadan "Olur...