Bu bölümde Gökalp ve Çağlar bulunmamaktadır.
Şimdi diyeceksiniz niye. Allah'ın cezası yazar biz onları özellikle istiyorduk diyeceksiniz ve çok haklısınız. Önceki bölümde hepsini koyacağımı söylemiştim ama... olmadı.
Ben bölümleri baştan sona yazmıyorum. Bazen ortadan kısım kısım başladığım da oluyor. Ve olaylar aklımda olduğu için Mete ve Burak'ın kısımlarını çok hızlı yazıp bitirdim. Ama Gökalp ve Çağlar'da çok tıkandım. Yani şu an o yemek masasında hepsi boş boş oturuyor öyle söyleyeyim. O yüzden diğer bölümde onlara değineceğim. Onları beklediğinizi biliyorum ama nolur beni mazur görün çünkü yazamıyorum.
Ama bölümü de daha geçe bırakmak istemediğim için en azından yazdığım kısımları atayım dedim.
Bu yüzden iyi okumalar.
***
İstanbul'da bir apartman dairesinde...
Batu elindeki kelepçeyi salladığında tüyler de havalanmıştı. "Kendini neden kelepçeledin?" dedi Mete şaşkınlıkla.
"Bilmiyorum," Batu bileklerine baktığında omuzlarını silkti. "Sadece... ne bileyim yapmak istedim. Ama geri açamayacağımı düşünemedim."
İkiside Batu'nun odasına girdiğinde Mete derin bir nefes vermişti. İkisi de yatağa yaklaşırken Mete'nin dikkatini anahtardan daha çok başka şeyler çekmişti. Eline siyah uzun şeyi alırken, "Kırbaç mı bu?" dedi.
Batu başını salladı. "Eğer istersen-"
"Hayır," dedi Mete aniden. "İstemem."
"Tüh ya," dedi Batu gayet üzgün görünürken, "ben de benim üzerimde kullanırsın diye düşünmüştüm."
Mete yutkunurken olabildiğince kızgın bir şekilde ona bakmaya çalıştı. Batu da olabildiğince umursamaz bir şekilde ona sırıttı.
Mete önüne dönüp o Batu'nun mükemmel arkadaşlarının hediye ettiği kutunun içindeki diğer bir seks oyuncağının ne olduğunu sormak bile istemedi. Tahmin edebiliyordu. "İnanamıyorum."
Batu Mete'nin baktığı yere baktı. "Ben de inanamıyorum. Kim bilir neresine sokmak için aldı."
Mete derin bir nefes alıp ona döndüğünde Batu sırıtıp bileklerini kaldırdı. "Açar mısın?"
"Sadece emin olmak için soruyorum," dedi Mete. "Acaba senin bu arkadaşların... hani gerçekten arkadaş mı yoksa farklı bir niyetleri olabilir mi?"
"Yok, canım. Harbi iyi çocuklardır. Ama utanma duyguları pek yok. Böyle salak şakalardan da hoşlanıyorlar." Tekrardan bileklerini salladı. "Açacak mısın?"
Mete sallanan pembe tüylere baktı. Sonra da tekrardan yatağın üstündekilere. "Peki bunlarla ne yapacaksın? Ve neden gecenin bir saatinde bunlarla uğraşıyorsun?"
"Merak ettim. Ne yapabilirim ki ilk defa elimde seks oyuncağı bulunuyor. Merak ettiğim için bakıyordum. Kelepçeye ise... gerçekten bir nedenim yok. Düşünmedim, yapmak istedim yaptım."
Mete gerçekten Batu'yu bazen anlamıyordu. Bu huyunun arada bir ona zarar verdiği de olmuştu. Gerçekten düşünmüyordu. Yapmak isterse yapıyordu. Yüksek bir yerden aniden isterse atlayabilirdi. (Bu yüzden bileğini burkmuştu.) Şekilli mumluklar ya da farklı renklerde alevlerin yanmasını sağlayan lambalara sadece cezbedici diye aniden dokunabilirdi. (Bu yüzden hafif olarak elini de yakmıştı.) Ya da sadece kelepçeli nasıl olacağını merak ettiği için bileklerini kızartacak kadar sert bir şeyi kendine takabilirdi. (Şu an yaptığı şey buydu.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)
Novela Juvenil"Herif beni evden atacak. Yarına kadar nereden bir ev bulabilirim ki?" Kulak misafiri olduğum konuşmayla beraber arka masamda oturan dörtlüye döndüm. Son konuşan kişiye hitaben, "Aslında ben bir ev arkadaşı arıyorum. İsterse-" dememe kalmadan "Olur...