2.5

8.2K 725 681
                                    

Hepimiz oturmuş bir şeyler konuşurken Batu'nun gelmesini bekliyorduk. Aramıza en geç katılacak oydu.

"Cips yiyin guzularım," dedi Eda kaseyi etrafta gezdirirken. "Bana uzat anam," dedi Burak koltuktan uzanırken.

O sırada da kapı açılmış ve Batu içeri girmişti. Çantasını bir kenara atıp mutfağa ilerledi. Bir bardak suyu başına diktikten sonra arkasındaki masaya ellerini dayadı. Burak'ların evinde mutfak ve salon birleşikti. Neden burada olduğumuzu sormayın. Ailesinin olmadığını öğrendik. Şuan akşam baskınındayız.

"Yoldaşlarım. Bir duyurum var."

"Dinliyoruz," dedi Eda.

"Zaman kötü kolla götü." Sanki çok bilgece bir şey demiş gibi kafasını salladı. Anlamayaraktan birbirimize bakarken tek Mete tepki vermiyordu.

"Bundan sonra popişlerinizi korusanız iyi edersiniz. Benim saltanatım başlıyor."

"Ne," dedi Eda. "Anlamadım," dedi Burak. "Elif'le ayrıldınız," dedi Merve. Ve içeride bir  karmaşa koptu. Batu elini kaldırıp herkesi susturdu. "Evet Elif'le ayrıldık. Bundan sonra yepyeni bir sayfa açacağım."

"O kaybetmiş kral," dedi Eda.

"Elini sallasan ellisi zaten," dedi Merve.

"Bekarlık sultanlık bebeğim," dedi Burak.

"Kimse popolarımızın tehlikede olduğunu konuşmayacak mı?" dedi Cem.

"Nasıl oldu?" dedi Çağlar. Ama benim dikkatim Mete'deydi. Önceden bildiği belliydi ama mutlu muydu üzgün mü? Onu anlayamıyordum.

"Pazartesi okul çıkışı konuşmak istediğini söyledi. Buluşmak istediği yere gittim. Konuştuk falan. Ayrılmak istediğini söyledi. Bende gayet 'olgun' bir şekilde kaderimi kabul ettim."

"Çizimlerini parçaladı," dedi Mete aniden.

"Öhöm öhöm," dedi Batu araya girerek. "Gayet 'olgunca' karşıladım. Lütfen Mete'yi dinlemeyiniz."

"Sen nasıl hissediyorsun?" dedi Eda tekrardan. "Gayet iyi. Belki biraz kırılmış. Ama çoğunlukla iyi."

"Gel buraya cips ye guzum." Batu Eda'ya doğru yürürken, "Besle beni aney," dedi. Hepimiz bu hallerine gülmüştük. Batu'da ortaya karışırken içeriyi tekrardan bir sohbet sarmıştı. Benim gözlerim ise arada bir Çağlar'a kayıyordu. Çok sevimliydi insafsız.

Bugün perşembeydi. Yarın ise cuma akşamı hepimiz Merve'nin dediği kulüpte buluşacaktık. Orayı sevmelerinin nedeni oradan ortalama beş dakika uzaklıkta bütün şehri gören bir çimenlik yerin olmasıydı. Akşam içtikten sonra orada oturup sohbet etmeyi planlıyorlardı.

Bir lafım yoktu. Ne yapıyorlarsa uyacaktım. Çağlar'la olduğum sürece hiçbir sıkıntı yoktu.

*

"Bir şeyi unutmamışızdır umarım," dedi Çağlar cama yaslanmış bir şekilde. "Daha kaç kere soracaksın? Bir şey unutmadık."

"Ne yapayım aklıma takıldı bir kere."

En sonunda taksiden indiğimizde etrafta olan her türden insanlara baktım. Etraftaki mekanlardan müzikler dışarı taşıyordu. Etraf fazla kalabalıktı. "Buradan," dedi Çağlar insanların arasından ilerlerken. Ona uyup arkasından ilerledim.

Şimdi ben çocuk falan değildim. Kaybolacak falan da değildim. Ama tepki işte. İnsanlara bakarken istemsizce Çağlar'ın ceketinin uçlarından tutmuştum. Dönüp bana baksada hiçbir şey demeden yürümeye devam etti. Bana güldüğüne emindim. Ama yine de o ceketi bırakmadım.

Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin