Obaaaa bölüm. Söylenecek hiçbir şey yoktur. Bu yüzden...
İyi okumalar.
*
Gözlerimi zorlukla açtığımda kendimi yataktan kaldırmaya zorladım. Ama belime sarılmış bir kol buna azıcık engel olmuştu.
Yanımda üstsüz bir şekil yüz üstü uzanmış Çağlar'a baktım. Kolunu yavaşça üstümden çekmeye çalıştım. Mırıldanıp diğer tarafa döndüğünde ben de yataktan kalkmıştım.
Esneyerek odadan çıkıp lavaboya ilermiştim. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum ama erken olduğuna emindim. Bugün uğramam gereken yerler vardı ve en son evdeki eşyalarımızı tamamen toplayacaktık. Dört yıl kalacağım diye düşündüğüm bu evden birkaç ay içinde çıkmam da ayrı komikti.
Yüzümü yıkamak için lavaboya geldiğimde suyu açıp direkt eğilmiştim. Geri dikildiğimde havluya uzanacakken aynadaki yansımam duraksamama sebep olmuştu. Hayır, bu seferki sebebim tipim değildi.
Elim istemsizce boynumdaki izlere gittiğinde yutkunmuştum. Boynumda sıralanan birkaç kızarıklık ve diğerlerine nazaran çok kızarmasada belli olan köprücüğümdeki ısırık izi istemsizce utanmama sebep olmuştu.
Tenimin hassas olduğunu biliyordum ama bu kadar belli olacağını düşünmemiştim. Sadece birkaç öpücüktü. Çağlar minik bir yakınlaşmada bile boynumu bu hale getiriyorsa sevişsek herhalde... offff.
Ama en azından aşırı yukarılarda değildi. Hafif boğazlı bir şey giysem kapatırdı. Yoksa bugün babamın yanına gidemeyeceğim kesin olurdu.
Utana sıkıla lavabodan çıktığımda üstümü değiştirmek için odaya girmiştim. Ama Çağlar da çoktan kalkmış esneyerek üstüne bir şey geçirmekle meşguldü.
"Günaydın," dedi bana doğru sarılmak için gelirken. Ama boynumdakileri gördüğünde istemsizce duraksamıştı. Gerçi ifadesini izlemek biraz komikti. O şaşkın ve utanmış yüzü de gerçekten tatlıydı.
"Bunu ben mi yaptım?"
"Beni başka ısıran mı var?" dedim kollarımı göğsümde bağlarken.
"Ben... üzgünüm," dedi bana yaklaşırken. Parmakları boynumda gezdiğinde, "Bu kadar olacağını düşünmemiştim," dedi.
Gözleri beni bulduğunda utanarak bakışlarımı kaçırmıştım. "Hala mı utanıyorsun?"
Yatana kadar onunla doğru dürüst konuşamamıştım da. Utancımdan yani. Anlarsınız ya.
"Gökalp sen... o kadar tatlısın ki!" Aniden kollarını etrafıma sarıp beni göğsüne bastırdı.
"Dün gece beni öyle görmek hoşuna gitti değil mi?" dedim.
"Gitmedi dersem çok büyük yalan olur, Tanrı çarpar." Aniden karnına yumruk attığımda gülerek gerilemişti. "Özür dilerim. Bak, bir dahakine de sen beni tahrik edersin ve ödeşmiş oluruz."
"Çağlar!" Ona vurmaya devam ettiğimde o da gülmeye devam etmişti. En sonunda beni belimden kavrayıp kaldırmıştı ki bu da vuruşlarımı kesmişti.
Beni yatağa bıraktığında yanağıma öpücükler kondurmaya başlamıştı.
Yatakta birkaç küçük şakalaşma ve arada bir tur yastık savaşı sonra da okul için hazırlanma merasimi, ne kadar istemesemde.
*
Çağlar...
Ellerimin sızladığını hissediyordum ama çok da umurumda değildi. Koluma yayılan bir ağrı vardı ama görmezden gelinebilirdi. Ama... yetişmesi gereken ödevler göz ardı edilemezdi. Zevki puan kıran hocaların burunları kırmak yerine de kum torbasına vurmaktan başka bir şey yapamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)
Teen Fiction"Herif beni evden atacak. Yarına kadar nereden bir ev bulabilirim ki?" Kulak misafiri olduğum konuşmayla beraber arka masamda oturan dörtlüye döndüm. Son konuşan kişiye hitaben, "Aslında ben bir ev arkadaşı arıyorum. İsterse-" dememe kalmadan "Olur...