Gecenin bir saati bölüm jdjxjdj
*
*
Her zamanki gibi istemsizce uyandığımda bu sefer üstümde alışkın olduğum bir ağırlık yoktu. Yan tarafıma baktığımda Çağlar'ın büyük ihtimalle sıcaktan benden kaçtığını fark ettim. Ki üstü de çıplaktı ve tişörtünü Allah bilir gece çıkarıp ne taraflara atmıştı.
Kendime gelmeye çalışıp sessizce yanından kalktım. Karnım patlayacakmış gibi hissediyordum. Parmak uçlarımda sessizce odadan ayrılıp tuvalete gittim.
İşimi hallettikten sonra geri koridora çıktığımda aşağıdan gelen seslerle merdivene ilerlemiştim. Çağlar'ın annesini mutfaktan salona geçerken görmüştüm.
"Günaydın," dedi beni görünce. "Erkencisin."
"Günaydın," dedim ben de yanına giderken. "Aslında her zamanki saatimde kalktım." Üstündekilere kısaca baktım. "Bir yere mi gidecektiniz?"
"Evet," dedi. "Almam gereken bir şeyler vardı. Hemen alır gelirim diye düşünmüştüm." Bir an düşünür gibi oldu. Yüzünde bir tebbessüm oluşurken bakışları beni buldu. "Bana eşlik etmek ister misin? Bir yerlere oturup kahvaltı da ederiz."
"Olur," dedim direkt. "Ben diğerlerini uyandırayım."
Ben merdivene yöneldiğimde, "Hayır," dedi. "Öyle demek istemedim. Baş başa vakit geçirelim demiştim. Kimse olmadan. Aramıza üçüncü kişileri sokmazsın değil mi?" dedi şakayla karışık gülerek. Bir ona bir merdivenlere baktım.
"Beni Çağlar'dan uzaklaştırmaya mı çalışıyorsunuz?"
Bir süre bana baktıktan sonra iç çekti. "Evet," dedi. "Seninle rahat bir şekilde sohbet etmek istiyorum ama evdeyken aniden üstümüze uçmasından korkuyorum. Hem eşim daha demin iş için gitti. Oğlanlar da öğlene kadar kalkmazlar. Gidip geldiğimizi ruhları bile duymaz. Sen de istersen tabi biraz takılırız."
Bunu uzun uzun düşünmeme pek gerek yoktu. Çağlar'cığımın anasını elbetteki reddetmeyecektim.
"Peki. En azından telefonumu alayım," dedim.
O başını salladığında ben de geri merdivenleri çıktım. Sessiz bir şekilde odaya girdiğimde telefonumu alıp cebime attım. Mışıl mışıl uyuyan sevgilime baktığımda, "Üzgünüm," diye fısıldadım. "Sana ihanet etmek istememiştim ama... annen yani." Sonra da odadan çıktım.
Evden çıktığımızda beraber işlek yerlere doğru yürüdük. Gerçi bu saatte hava hala serindi ve ortalıkta da pek bir insan görünmüyordu. Ama tabi İstanbul'dan sonra da çok sakin görünüyor olabilirdi.
"Bursa'ya ilk gelişin mi?"
"Evet," dedim. Aslında düşününce bir garip de gelmişti. Yurt dışında birçok şehrin altını üstüne getirmiştim. Ama bir feribota bakan Bursa'ya neden hiç gelmemiştim bilmiyorum.
Bir süre daha yürüdükten sonra bir tane kafe gibi bir yere girdik. Oturup sipariş verdikten sonra bana doğru eğilmişti. "Bana biraz kendinden bahset," dedi. "Dün çok rahat konuşamadık. Ki onların da kusuruna bakma. Geleceklerini ben de bilmiyordum."
"Sorun değil," dedim. "Ama kendim hakkında, siz sorsanız ben cevaplasam."
"Peki, ilk olarak ailen mesela. Annen, baban ne iş yapıyor? Çağlar'ın onlarla tanıştığını söylemiştin. Çağlar aklında evlilik hayalleri kurduğuna göre bende ailenle tanışsam iyi olacak."
Buna gülmüştük. "Evet, bu iyi bir adım olurdu. İş için babam bir şirkette yönetici olarak çalışıyor diyebilirim. Ne yaptığını tam olarak bilmiyorum." Doğruydu bu arada. Akman işlerine hiç girişmemiştim. Yaptığı şeylere de aşırı baktığım söylenemezdi. Akrabalarım yüzünden kendimi o halkanın dışında tutuyordum. "Genellikle eve bir kucak dolusu kağıtla geliyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)
Teen Fiction"Herif beni evden atacak. Yarına kadar nereden bir ev bulabilirim ki?" Kulak misafiri olduğum konuşmayla beraber arka masamda oturan dörtlüye döndüm. Son konuşan kişiye hitaben, "Aslında ben bir ev arkadaşı arıyorum. İsterse-" dememe kalmadan "Olur...